DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
Ultra {adv} ilerisinde {adv}
der Ultra {m} müfrit {i}
Ultra {adv} ötesinde {adv}
der Ultra {m} ultra {i}
die Ultra-vires-Lehre {f} tüzel kişiliği sınırlama öğretisi {i}
die Ultra-vires-Lehre {f} ultra vires öğretisi {i}
der Ultrafilter {m} [Chem.]çok küçük delikli süzgeç {i}
die Ultrafiltration {f} ince süzme {i}
die Ultrakurzwelle {f} çok kısa dalga {i}
die Ultrakurzwellen {pl} çok kısa dalga {ç}
das Ultramarin {n} deniz mavisi rengi {i}
das Ultramarinblau {n} açık mavi {i}
das Ultramarinblau {n} deniz mavisi {i}
die Ultrametamorphose {f} [Geo]aşırı değişim {i}
das Ultramikroskop {n} en küçük detayları gösterebilen mikroskop {i}
das Ultramikroskop {n} ultra mikroskop {i}
ultramontan {adj} Alp Dağları ötesi {s}
ultramontan {adj} Papalık politikası taraftarı {s}
der Ultramontanismus {m} Papalık taraftarlığı {i}
ultraradikal {adj} aşırı bağnaz {s}
ultrarot {adj} enfraruj {s}
ultrarot {adj} kızılötesi {s}
der Ultraschall {m} insanın duyamayacağı yüksek ses dalgası {i}
der Ultraschall {m} ultrason {i}
der Ultraschall {m} ültrason {i}
das Ultraschallgerät {n} [Med.]ultrason cihazı {i}
die Ultraschallprüfung {f} [Tec]süpersonik kontrol {i}
die Ultraschalluntersuchung {f} [Med.]ultrasonografi {i}
die Ultraschallwelle {f} [elek]20 khz üzerinde frekansa sahip ses dalgası {i}
die Ultrastrahlung {f} ültrason ışını {i}
ultraviolett {a} morötesi {a}
ultraviolett {a} ultraviole {a}
ultraviolett {a} ültraviyole {a}
ultraviolett {adj} ültraviyole ışınları ile ilgili {s}
das Ultraviolettlicht {n} ültraviyole ışık {i}
Ultraviolettstrahlen pl {allg} ultraviole ışınları {allg}
die Ultrazentrifuge {f} ültrasantrifüj {i}
Indirekte Treffer
die Ultra-vires-Lehre {f} tüzel kişiliği sınırlama öğretisi {i}
die Ultra-vires-Lehre {f} ultra vires öğretisi {i}