bağırma - Die Übersetzung türkisch - deutsch | Suupso | Türkisch

Türkisch	Deutsch
Direkte Treffer
bağırma {i}	der Aufruf {m}
bağırma {i}	der Aufschrei {m}
bağırma {i}	der Ausruf {m}
bağırma {i}	die Ausschrei {f}
bağırma {i}	das Gebrüll {n}
bağırma {i}	das Gegröle {n}
bağırma {i}	das Geheul {n}
bağırma {i}	das Geschrei {n}
bağırma {i}	der Ruf {m}
bağırma {i}	der Schrei {m}
bağırma {i}	der Zuruf {m}
bağırma erimi {i}	die Rufweite {f}
bağırmak {fi}	abschreien {v}
bağırmak {fi}	anherrschen {v}
bağırmak {fi}	anhusten {v}
bağırmak {fi}	ankotzen {v}
bağırmak {fi}	anniesen {v}
bağırmak {fi}	anrufen {v}
bağırmak {fi} [bas]	aufkreischen {v}
bağırmak {fi}	aufschreien {v}
bağırmak {fi}	ausrufen {v}
bağırmak {itr}	blöken {itr}
bağırmak {itr}	bölken {itr}
bağırmak {itr}	brüllen {itr}
bağırmak {fi}	quieken {v}
bağırmak {itr}	rufen {itr}
bağırmak {itr}	schreien {itr}
bağırmaktan sesi kısılma {fi}	ausschreien {v}
bağırması kesilmek {fi}	ausschreien {v}
Indirekte Treffer
"Yaşasın!" "Çok yaşa!" diye bağırma {i}	das Lebehoch {n}
bağırma erimi {i}	die Rufweite {f}
öfkeyle bağırma {i}	das Donnerwetter {n}

Follow @suupso