TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
parça {i} der Abschnitt {m}
parça {i} der Anschnitt {m}
parça {allg} [tek]aus einem Guss {allg}
parça {i} der Bestandteil {m}
parça {i} der Brocken {m}
parça {i} das Bruchstück {n}
parça {i} der Bruchteil {m}
parça {i} der Flicken {m}
parça {i} das Fragment {n}
parça {i} die Gliederung {f}
parça {i} der Happen {m}
parça {i} das Item {n}
parça {i} das Komponent {n}
parça {i} der Part {m}
parça {i} die Partie {f}
parça {i} die Scherbe {f}
parça {i} [mat]das Segment {n}
parça {i} die Spezies {f}
parça {i} das Stück {n}
parça {i} das Teil {n}
parça {i} das Teilstück {n}
parça başı {i} [tic]der Akkord {m}
parça başı çalışan {i} der Akkordarbeiter {m}
parça başı çalışan {allg} freier Mitarbeiter {allg}
parça başı çalısmak {allg} im Akkord arbeiten {allg}
parça başı {i} die Akkordarbeit {f}
parça başı {i} die Stückarbeit {f}
parça başı ödenen ücret {i} der Stücklohn {m}
parça başına fiyat {i} der Einzelpreis {m}
parça başına fiyat {i} der Stückpreis {m}
parça başına ücret {i} der Akkordlohn {m}
parça başına ücret {i} der Gedingelohn {m}
parça başına ücret {i} der Stücklohn {m}
parça başına ücret alan işçi {i} der Stückarbeiter {m}
parça borcu {i} die Speziesschuld {f}
parça borcu {i} die Stückschuld {f}
parça cetveli {i} die Stückliste {f}
parça eşya {i} das Frachtstück {n}
parça et {i} der Nuss {m}
parça film {i} das Beiprogramm {n}
parça halinde {s} fragmentarisch {adj}
parça halinde boyama {i} die Stückfärberei {f}
parça haline getirme {i} die Vereinzelung {f}
parça hesap cetveli {i} der Stückzeitrechenschieber {m}
parça hesap pusulası {i} der Stückzeitschein {m}
parça hisse {i} die Stückaktie {f}
parça ile ilgili {s} teilhaft {adj}
parça ile ilgili {s} teilhaftig {adj}
parça işleme kartı {i} die Stückzeitkarte {f}
parça işleme süresi {i} die Stückzeit {f}
parça kumaş {i} der Stoffrest {m}
parça listesi {i} die Stückliste {f}
parça mal {i} [tic]das Stückgut {n}
parça mal {i} [tic]das Stückgut {n}
parça nakliyat {i} der Einzeltransport {m}
parça olarak {s} segmental {adj}
parça parça {s} auseinander {adj}
parça parça {s} brockenweise {adj}
parça parça {s} bruchstückhaft {adj}
parça parça {i} die Bruchstückweise {f}
parça parça {adv} entzwei {adv}
parça parça {adv} [tek]stückweise {adv}
parça parça {s} unvollständig {adj}
parça parça {adv} zuschanden {adv}
parça parça bir araya getirmek {v} stücken {v}
parça parça etme {i} die Zerstückelung {f}
parça parça etmek {allg} in Fetzen reißen {allg}
parça parça etmek {allg} in Stücke hauen {allg}
parça parça etmek {allg} in Stücke schlagen {allg}
parça parça etmek {v} zerfetzen {v}
parça parça etmek {v} zergliedern {v}
parça parça etmek {v} zerreißen {v}
parça parça etmek {v} zerschlagen {v}
parça parça etmek {v} zerschmettern {v}
parça parça etmek {v} zerstückeln {v}
parça parça koparmak {v} zerfleischen {v}
parça parça olma {i} die Zerstückelung {f}
parça parça olmak {fi} abblättern {v}
parça parça olmak {fi} auseinander fallen {v}
parça parça olmak {allg} in Stücke gehen {allg}
Indirekte Treffer
altın parça {i} das Goldstück {n}
aşınmaya tabi parça {i} [tek]das Verschleißteil {n}
ayrılmaz parça {i} der Bestandteil {m}
bir ağaçtan yuvarlak şekilde kesilmiş parça {i} die Dotze {f}
bir parça {adv} etwas {adv}
bir parça {allg} ein paar Brocken {allg}
bir parça {allg} ein bisschen {allg}
bir parça {s} wenig {adj}
bir parça {s} gewissermaßen {adj}
bir parça ısırmak {itr} abbeißen {itr}
bir parça kağıt {allg} ein Stück Papier {allg}
bir parça kesmek {fi} anschneiden {v}
bir parça pasta {allg} ein Stück Kuchen {allg}
bir parça püre {allg} ein Klacks Kartoffelbrei {allg}
bir parça şeklinde {s} segmental {adj}
birkaç parça {i} der Brocken {m}
çekerek çıkartılan parça veya ifrazat {i} [tek]der Abstrich {m}
ceviz büyüklüğünde parça {i} der Nuss {m}
çok az bir parça {i} der Tropfen {m}
çok küçücük bir parça {i} der Tropfen {m}
çok küçük bir parça {allg} ein ganz klein Bisschen {allg}
dişli parça {i} [anat]der Zahn {m}
dökme parça {i} das Gussstück {n}
döner parça {i} [tek]der Nuss {m}
dövme parça {i} das Schmiedestuck {n}
ek parça {i} der Ansatz {m}
ek parça {i} [tek]das Zubehör {n}
ek parça {i} die Verlängerung {f}
eklenen parça {i} der Anschluss {m}
elbise kıvrımı altına konan parça {i} der Stoß {m}
en önemli parça {i} das Hauptstück {n}
eşi benzeri olmayan parça {i} das Unikum {n}
eşsiz parça {i} das Unikum {n}
farklı zamanda başlanıp koro halinde söylenen parça {i} [müz]der Kanon {m}
genel parça {i} der Allgemeiner Teil {m}
girişi sağlayan parça {i} [müz]das Präludium {n}
hareketli parça {i} [tek]der Reiter {m}
iki parça {adv} entzwei {adv}
iki parça olmak {fi} entzweigehen {v}
iliştirilen parça {i} die Beilage {f}
işlenen parça {i} das Werkstück {n}
işlenmiş parça {i} das Fertigteil {n}
iz bırakan parça {i} [bas]das Korn {n}
kayıcı parça {i} das Gleitstück {n}
kesilmiş parça {i} die Schneidplatte {f}
kesilmiş parça {i} der Abschnitt {m}
kesip bir parça koparmak {v} schneiden {v}
keskin parça {i} der Splitter {m}
kırılan dişten kalan parça {i} der Zahnstummel {m}
kırılmış parça {i} das Bruchstück {n}
kıyafetlerde omuzları örten parça {i} die Passe {f}
küçük madeni parça {i} das Korn {n}
küçük parça {i} [kim]das Atom {n}
küçük parça {i} das Teilchen {n}
küçük parça {mn} Schnippel {mn}
küçük parça {i} [mat]der Bruchteil {m}
küçük parça {i} das Bisschen {n}
kusurlu parça {i} das Mangelstück {n}
meraklasının değer verdiği parça {i} das Liebhaberstück {n}
müstesna parça {i} das Schmuckstück {n}
ocak ile baca arasına yerleştirilen huniye benzer parça {i} der Rauchfang {m}
on parça {i} der Decher {m}
örnek parça {i} das Probestück {n}
orta parça {i} das Mittelstück {n}
oynar parça {i} der Nuss {m}
özel parça {i} der Besonderer Teil {m}
param parça {a} zerfetzt {a}
param parça {a} zertrümmert {a}