TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
uzay {i} der Raum {m}
uzay {i} der Weltraum {m}
uzay adamı {i} [gökb]der Astronaut {m}
uzay adamı {i} der Kosmonaut {m}
uzay adamı {i} der Raumfahrer {m}
uzay aracı {i} das Mondauto {n}
uzay aracı {i} das Raumfahrzeug {n}
uzay aracı {i} die Raumsonde {f}
uzay aracını başka bir uzay aracı ile kenetlemek {v} docken {v}
uzay araştırma gemisi {i} [hek]die Sonde {f}
uzay araştırması {i} die Weltraumforschung {f}
uzay dalgaları {ç} [gökb]die Ätherwellen {pl}
uzay gemiciliği {i} die Kosmonautik {f}
uzay gemisi {i} das Raumschiff {n}
uzay geometrisi {i} die Stereometrie {f}
uzay hukuku {i} [huk]das Weltraumrecht {n}
uzay istasyonu {i} die Raumstation {f}
uzay kapsülü {i} die Raumkapsel {f}
uzay kıyafeti {i} [gökb]der Raumanzug {m}
uzay mekiği {i} die Raumfähre {f}
uzay merkezi {i} das Raumfahrtzentrum {n}
uzay roketi {i} die Trägerrakete {f}
uzay uçuşu {i} der Raumflug {m}
uzay yolculuğu {i} die Raumfahrt {f}
uzay yolculuğu {i} die Raumschifffahrt {f}
uzay yolculuğu {i} die Weltraumfahrt {f}
uzayabilen {s} dehnbar {adj}
uzayabilen {s} duktil {adj}
uzayabilir {s} ausdehnbar {adj}
uzayabilme {i} die Duktilität {f}
uzayabilme {i} die Streckbarkeit {f}
uzayadamı {i} der Astronaut {m}
uzaycılık {i} [tek]die Astronautik {f}
uzaycılık {i} [tek]die Raumfahrttechnik {f}
uzayda hayat araştırması yapan bilim dalı {i} die Kosmobiologie {f}
uzaygemisi {i} das Raumboot {n}
uzaygemisi {i} das Raumfahrzeug {n}
uzaygemisi {i} das Raumschiff {n}
uzayıp gitmek {fi} nachklingen {v}
uzayıp gitmek {itr} währen {itr}
uzay {i} das Alien {n}
uzay {s} außerirdisch {adj}
uzay {i} der Ausserirdischer {m}
Indirekte Treffer
Dünyadan uzaya gönderilen ilk uzay aracı {i} [gökb]der Sputnik {m}
havacılık ve uzay sanayii {allg} Luftfahrt- und Raumfahrtindustrie {allg}
iki uzay aracının birbirine kenetlenmesi {fn} Docking {fn}
insanlı uzay aracının komuta bölümü {i} die Raumkapsel {f}
insansız uzay aracı {i} die Raumsonde {f}
insansız uzay aracı {allg} künstlicher Satellit {allg}
Sovyet uzay roket istasyonu {mn} Kosmodrom {mn}
uzay adamı {i} der Raumfahrer {m}
uzay adamı {i} der Kosmonaut {m}
uzay adamı {i} [gökb]der Astronaut {m}
uzay aracı {i} die Raumsonde {f}
uzay aracı {i} das Raumfahrzeug {n}
uzay aracı {i} das Mondauto {n}
uzay aracını başka bir uzay aracı ile kenetlemek {v} docken {v}
uzay araştırma gemisi {i} [hek]die Sonde {f}
uzay araştırması {i} die Weltraumforschung {f}
uzay dalgaları {ç} [gökb]die Ätherwellen {pl}
uzay gemiciliği {i} die Kosmonautik {f}
uzay gemisi {i} das Raumschiff {n}
uzay geometrisi {i} die Stereometrie {f}
uzay hukuku {i} [huk]das Weltraumrecht {n}
uzay istasyonu {i} die Raumstation {f}
uzay kapsülü {i} die Raumkapsel {f}
uzay kıyafeti {i} [gökb]der Raumanzug {m}
uzay mekiği {i} die Raumfähre {f}
uzay merkezi {i} das Raumfahrtzentrum {n}
uzay roketi {i} die Trägerrakete {f}
uzay uçuşu {i} der Raumflug {m}
uzay yolculuğu {i} die Raumschifffahrt {f}
uzay yolculuğu {i} die Raumfahrt {f}
uzay yolculuğu {i} die Weltraumfahrt {f}