TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birisini adalete teslim etmek {allg} jdn der Justiz übergeben {allg}
birisini adamakıllı dövmek {allg} grün und blau schlagen {allg}
birisini aday gösterme {allg} jdn als Kandidaten aufstellen {allg}
birisini afallatmak {allg} jdn verwirren {allg}
birisini ağlatmak {allg} jdn zum Weinen bringen {allg}
birisini aklamak {fi} weißwaschen {v}
birisini alaya almak {itr} plänkeln {itr}
birisini alaya almak {v} uzen {v}
birisini alaylı bir şekilde kötülemek {allg} jdn durch den Kakao ziehen {allg}
birisini alçakça öldürme {i} der Meuchelmord {m}
birisini alçakça öldürmek {itr} meucheln {itr}
birisini aldatmak {fi} anlügen {v}
birisini aldatmak {v} behacken {v}
birisini aldatmak {v} bescheißen {v}
birisini aldatmak {v} beschuppen {v}
birisini aldatmak {v} beschwindeln {v}
birisini aldatmak {itr} betölpeln {itr}
birisini aldatmak {v} betören {v}
birisini aldatmak {allg} vorgaukeln {allg}
birisini aldatmak {allg} jdn über den Löffel barbieren {allg}
birisini alkışlamak {allg} Beifall klatschen {allg}
birisini alnına kutsal yağ sürerek kutsayıp krallığa getirmek {allg} jdn zum König salben {allg}
birisini amacına ulaşması için desteklemek {allg} jdn bei der Stange halten {allg}
birisini anlamak {allg} jdn verstehen {allg}
birisini antrene etmek {fi} durchtrainieren {v}
birisini arabayla bir yere götürmek {allg} jdn kutschieren {allg}
birisini araç ile geri götürmek {fi} zurückfahren {v}
birisini aşağılamak {v} beschimpfen {v}
birisini aşağılamak {v} demütigen {v}
birisini aşağılamak {allg} demütigen {allg}
birisini aşağılamak {v} verhöhnen {v}
birisini atlatmak {fi} abhängen {v}
birisini atlatmak {allg} jdn abhängen {allg}
birisini ayartmak {allg} abwendig machen {allg}
birisini ayartmak {fi} anstiften {v}
birisini aydınlatma {i} die Klarstellung {f}
birisini aydınlatmak {v} belehren (über etw) {v}
birisini ayıltmak {allg} jdn wieder zu sich bringen {allg}
birisini azarlamak {allg} einen Rüffel erteilen {allg}
birisini azarlamak {allg} beim Wickel kriegen {allg}
birisini azarlamak {allg} jdn rüffeln {allg}
birisini azarlamak {allg} jdn rügen {allg}
birisini azarlamak {v} schimpfen {v}
birisini azarlamak {allg} vornehmen {allg}
birisini bağımlı kılmak {allg} jdn zu etw verpflichten {allg}
birisini bakışlarla araştırmak {fi} ausschauen {v}
birisini baş ile selamlamak {allg} zunicken {allg}
birisini başından savmak {allg} eine Abfuhr erteilen {allg}
birisini başından savmak {allg} jdn abweisen {allg}
birisini başından savmak {allg} vom Halse schaffen {allg}
birisini başka bir yere tayin etmek {allg} jdn versetzen {allg}
birisini başkanlığa seçmek {allg} jdn zum Präsidenten wählen {allg}
birisini baştan çıkarmak {fi} jdn zu etw verlocken {v}
birisini beslemek {fi} aushalten {v}
birisini beslemek {fi} durchfüttern {v}
birisini bilgilendirmek {allg} Auskunft erteilen {allg}
birisini bilgilendirmek {allg} jdn informieren {allg}
birisini bir amaçla sıkıştırmak {allg} zusetzen {allg}
birisini bir göreve atamak {v} belehnen {v}
birisini bir göreve atamak {v} beleihen {v}
birisini bir için vakıf kılmak {fi} einarbeiten {v}
birisini bir işe bulaştırmak {allg} jdn in etw verwickeln {allg}
birisini bir işe karıştırmak {allg} jdn in etw verstricken {allg}
birisini bir işe tayin etmek {v} deputieren {v}
birisini bir işle görevlendirmek {allg} übertragen {allg}
birisini bir şey için belirlemek {v} designieren {v}
birisini bir şey ile kandırmak {allg} vormachen {allg}
birisini bir şey ile tehdit etmek {allg} mit etw drohen {allg}
birisini bir şey yapması için ihtar etmek {allg} jdn ermahnen etw zu tun {allg}
birisini bir şey yapması için zorlamak {v} bemüßigen {v}
birisini bir şeyden alıkoymak {fi} abhalten {v}
birisini bir şeyden haberdar etmek {v} benachrichtigen {v}
birisini bir şeyden haberdar etmek {allg} jdn von etw benachrichtigen {allg}
birisini bir şeyden kıskanmak {allg} neiden {allg}
birisini bir şeyden kurtarmak {v} befreien {v}
birisini bir şeyden kurtarmak {allg} ersparen {allg}
birisini bir şeyden muaf tutmak {v} dispensieren {v}
birisini bir şeyden muaf tutmak {allg} jdn von etw freistellen {allg}
birisini bir şeyden usandırmak {allg} verleiden {allg}
birisini bir şeyden uzak tutmak {allg} jdn von etw zurückhalten {allg}
Indirekte Treffer
birinin yerine başka birisini geçirme {i} die Substitution {f}
birinin yerine başka birisini geçirme {i} die Substituierung {f}
birisini adalete teslim etmek {allg} jdn der Justiz übergeben {allg}
birisini adamakıllı dövmek {allg} grün und blau schlagen {allg}
birisini aday gösterme {allg} jdn als Kandidaten aufstellen {allg}
birisini afallatmak {allg} jdn verwirren {allg}
birisini ağlatmak {allg} jdn zum Weinen bringen {allg}
birisini aklamak {fi} weißwaschen {v}
birisini alaya almak {v} uzen {v}
birisini alaya almak {itr} plänkeln {itr}
birisini alaylı bir şekilde kötülemek {allg} jdn durch den Kakao ziehen {allg}
birisini alçakça öldürme {i} der Meuchelmord {m}
birisini alçakça öldürmek {itr} meucheln {itr}
birisini aldatmak {itr} betölpeln {itr}
birisini aldatmak {fi} anlügen {v}
birisini aldatmak {v} beschwindeln {v}
birisini aldatmak {allg} jdn über den Löffel barbieren {allg}
birisini aldatmak {v} beschuppen {v}
birisini aldatmak {allg} vorgaukeln {allg}
birisini aldatmak {v} bescheißen {v}
birisini aldatmak {v} betören {v}
birisini aldatmak {v} behacken {v}
birisini alkışlamak {allg} Beifall klatschen {allg}
birisini alnına kutsal yağ sürerek kutsayıp krallığa getirmek {allg} jdn zum König salben {allg}
birisini amacına ulaşması için desteklemek {allg} jdn bei der Stange halten {allg}
birisini anlamak {allg} jdn verstehen {allg}
birisini antrene etmek {fi} durchtrainieren {v}
birisini arabayla bir yere götürmek {allg} jdn kutschieren {allg}
birisini araç ile geri götürmek {fi} zurückfahren {v}
birisini aşağılamak {v} verhöhnen {v}
birisini aşağılamak {allg} demütigen {allg}
birisini aşağılamak {v} demütigen {v}
birisini aşağılamak {v} beschimpfen {v}
birisini atlatmak {allg} jdn abhängen {allg}
birisini atlatmak {fi} abhängen {v}
birisini ayartmak {fi} anstiften {v}
birisini ayartmak {allg} abwendig machen {allg}
birisini aydınlatma {i} die Klarstellung {f}
birisini aydınlatmak {v} belehren (über etw) {v}
birisini ayıltmak {allg} jdn wieder zu sich bringen {allg}
birisini azarlamak {allg} beim Wickel kriegen {allg}
birisini azarlamak {allg} vornehmen {allg}
birisini azarlamak {allg} einen Rüffel erteilen {allg}
birisini azarlamak {v} schimpfen {v}
birisini azarlamak {allg} jdn rügen {allg}
birisini azarlamak {allg} jdn rüffeln {allg}
birisini bağımlı kılmak {allg} jdn zu etw verpflichten {allg}
birisini bakışlarla araştırmak {fi} ausschauen {v}
birisini baş ile selamlamak {allg} zunicken {allg}
birisini başından savmak {allg} jdn abweisen {allg}
birisini başından savmak {allg} eine Abfuhr erteilen {allg}
birisini başından savmak {allg} vom Halse schaffen {allg}
birisini başka bir yere tayin etmek {allg} jdn versetzen {allg}
birisini başkanlığa seçmek {allg} jdn zum Präsidenten wählen {allg}
birisini baştan çıkarmak {fi} jdn zu etw verlocken {v}
birisini beslemek {fi} aushalten {v}
birisini beslemek {fi} durchfüttern {v}
birisini bilgilendirmek {allg} jdn informieren {allg}
birisini bilgilendirmek {allg} Auskunft erteilen {allg}
birisini bir amaçla sıkıştırmak {allg} zusetzen {allg}
birisini bir göreve atamak {v} belehnen {v}
birisini bir göreve atamak {v} beleihen {v}
birisini bir için vakıf kılmak {fi} einarbeiten {v}
birisini bir işe bulaştırmak {allg} jdn in etw verwickeln {allg}
birisini bir işe karıştırmak {allg} jdn in etw verstricken {allg}
birisini bir işe tayin etmek {v} deputieren {v}
birisini bir işle görevlendirmek {allg} übertragen {allg}
birisini bir şey için belirlemek {v} designieren {v}
birisini bir şey ile kandırmak {allg} vormachen {allg}
birisini bir şey ile tehdit etmek {allg} mit etw drohen {allg}
birisini bir şey yapması için ihtar etmek {allg} jdn ermahnen etw zu tun {allg}
birisini bir şey yapması için zorlamak {v} bemüßigen {v}
birisini bir şeyden alıkoymak {fi} abhalten {v}
birisini bir şeyden haberdar etmek {allg} jdn von etw benachrichtigen {allg}
birisini bir şeyden haberdar etmek {v} benachrichtigen {v}
birisini bir şeyden kıskanmak {allg} neiden {allg}
birisini bir şeyden kurtarmak {allg} ersparen {allg}
birisini bir şeyden kurtarmak {v} befreien {v}
birisini bir şeyden muaf tutmak {v} dispensieren {v}
birisini bir şeyden muaf tutmak {allg} jdn von etw freistellen {allg}