TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
huzursuzluk {i} die Beschwerde {f}
huzursuzluk {i} die Beschwernis {f}
huzursuzluk {i} die Besorgtheit {f}
huzursuzluk {i} die Beunruhigung {f}
huzursuzluk {i} die Gärung {f}
huzursuzluk {i} die Gemütsruhe {f}
huzursuzluk {i} der Kummer {m}
huzursuzluk {i} die Misshelligkeit {f}
huzursuzluk {i} [hek]die Nervosität {f}
huzursuzluk {i} [kim]das Quecksilber {n}
huzursuzluk {i} die Ruhelosigkeit {f}
huzursuzluk {i} der Stank {m}
huzursuzluk {i} der Trubel {m}
huzursuzluk {i} die Turbulenz {f}
huzursuzluk {i} das Unbehagen {n}
huzursuzluk {i} die Ungemütlichkeit {f}
huzursuzluk {i} die Unrast {f}
huzursuzluk {i} die Unruhe {f}
huzursuzluk {i} die Unstetigkeit {f}
huzursuzluk {i} das Unwohlsein {n}
huzursuzluk {i} die Vollkommenheit {f}
huzursuzluk çıkarmak {fi} hineintragen {v}
huzursuzluk çıkarmak {itr} krickeln {itr}
huzursuzluk var {allg} es gärt {allg}
Indirekte Treffer
huzursuzluk çıkarmak {fi} hineintragen {v}
huzursuzluk çıkarmak {itr} krickeln {itr}
huzursuzluk var {allg} es gärt {allg}
sosyal huzursuzluk {i} [pol]der Konfliktherd {m}
uzun süre uçmak yüzünden oluşan yorgunluk ve huzursuzluk hali {i} der Jetlag {m}