TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
istemeden {s} bewusstlos {adj}
istemeden {s} gezwungen {adj}
istemeden {s} halbherzig {adj}
istemeden {s} halblaut {adj}
istemeden {s} mechanisch {adj}
istemeden {s} unabsichtlich {adj}
istemeden {s} unbewusst {adj}
istemeden {s} unfreiwillig {adj}
istemeden {adv} ungern {adv}
istemeden {s} ungewollt {adj}
istemeden {s} unwillig {adj}
istemeden {s} unwillkürlich {adj}
istemeden {s} unwissentlich {adj}
istemeden {adv} versehentlich {adv}
istemeden aniden kahkahayı patlatmak {fi} herausplatzen {v}
istemeden dökmek {v} verschütten {v}
istemeden karışmak {fi} hineingeraten {v}
istemeden karışmak {allg} involviert werden {allg}
istemeden kulak misafiri olmak {fi} aufschnappen {v}
istemeden olsa da {s} gezwungenermaßen {adj}
istemeden oluşan {s} unbeabsichtigt {adj}
istemeden söylemek {fi} durchrutschen {v}
istemeden söylemek {fi} verplappern {v}
istemeden vazgeçmek {fi} verkneifen {v}
istemeden yapılan ifade bozukluğu {i} die Stilblüte {f}
Indirekte Treffer
bir şeyi istemeden yapmak {allg} gegen seinen Willen tun {allg}
bir şeyi istemeden yapmak {allg} bequemen machen {allg}
bir sırrı istemeden ağzından kaçırmak {fi} verplappern {v}
istemeden aniden kahkahayı patlatmak {fi} herausplatzen {v}
istemeden dökmek {v} verschütten {v}
istemeden karışmak {allg} involviert werden {allg}
istemeden karışmak {fi} hineingeraten {v}
istemeden kulak misafiri olmak {fi} aufschnappen {v}
istemeden olsa da {s} gezwungenermaßen {adj}
istemeden oluşan {s} unbeabsichtigt {adj}
istemeden söylemek {fi} verplappern {v}
istemeden söylemek {fi} durchrutschen {v}
istemeden vazgeçmek {fi} verkneifen {v}
istemeden yapılan ifade bozukluğu {i} die Stilblüte {f}
pek istemeden {allg} laue Teilnahme {allg}