kalbi {s} | affektiv {adj} |
|
kalbi kırık {s} | missmutig {adj} |
|
kalbi kırılmak {allg} | missmutig werden {allg} |
|
kalbi temiz {a} | arglos {a} |
|
kalbi temiz {s} | bieder {adj} |
|
kalbi yumuşak {s} | weichherzig {adj} |
|
kalbin bütün arterlerinin iltihaplanması {i} | die Panarteritis {f} |
|
kalbin hızlı atması {i} | das Herzjagen {n} |
|
kalbin ritmini yapay olarak düzenleyen alet {i}
[hek] | der Herzschrittmacher {m} |
|
kalbin sağ tarafındaki yetmezlik {i} | die Rechtsherzinsuffizienz {f} |
|
kalbinden hasta olan {s}
[hek] | herzkrank {adj} |
|
kalbini fethetmiş olmak {allg} | ans Herz gewachsen sein {allg} |
|
kalbini kırma {i} | die Verletzung {f} |
|
kalbini kırmak {v} | beleidigen {v} |
|
kalbini kırmak {fi} | durchbohren {v} |
|
kalbini kırmak {v} | treffen {v} |
|
kalbini kırmak {v} | treten {v} |
|
kalbini kırmak {fi} | vergrämen {v} |
|
kalbini kırmak {v} | verletzen {v} |
|
kalbini kırmak {v} | verstimmen {v} |
|
kalbini kırmak {v} | verwunden {v} |
|
kalbini kırmak {fi} | weh tun {v} |
|
kalbini parçalamak {fi} | durchbohren {v} |
|
kalbinin derinliklerinde saklamak {allg} | im Schrein des Herzens bewahren {allg} |
|
kalbiyle hissetmek {fi} | nachempfinden {v} |
|
kalbi kırık {s} | missmutig {adj} |
|
kalbi kırılmak {allg} | missmutig werden {allg} |
|
kalbi temiz {a} | arglos {a} |
|
kalbi temiz {s} | bieder {adj} |
|
kalbi yumuşak {s} | weichherzig {adj} |
|