TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
tehlikeyi atlatmak {fi} außer Gefahr sein {v}
tehlikeyi atlatmak {fi} der Gefahr entrinnen {v}
tehlikeyi bertaraf etmek {v} bannen {v}
tehlikeyi göze alarak {allg} auf eigene Gefahr {allg}
tehlikeyi göze alarak bir şeye girişme {i} das Wagestück {n}
tehlikeyi göze alarak bir şeye girişme {i} das Wagnis {n}
tehlikeyi göze almak {v} riskieren {v}
tehlikeyi hiçe sayan {s} tollkühn {adj}
tehlikeyi hiçe sayma {i} die Tollkühnheit {f}
tehlikeyi önleme {i} die Abwehr {f}
tehlikeyi önlemek {allg} einer Gefahr zuvorkommen {allg}
tehlikeyi savuşturmak {allg} eine Gefahr abwehren {allg}
tehlikeyi savuşturmak {allg} eine Gefahr abwenden {allg}
tehlikeyi sezmek {allg} Gefahr wittern {allg}
tehlikeyi sezmek {fi} Lunte riechen {v}
Indirekte Treffer
tehlikeyi atlatmak {fi} der Gefahr entrinnen {v}
tehlikeyi atlatmak {fi} außer Gefahr sein {v}
tehlikeyi bertaraf etmek {v} bannen {v}
tehlikeyi göze alarak {allg} auf eigene Gefahr {allg}
tehlikeyi göze alarak bir şeye girişme {i} das Wagnis {n}
tehlikeyi göze alarak bir şeye girişme {i} das Wagestück {n}
tehlikeyi göze almak {v} riskieren {v}
tehlikeyi hiçe sayan {s} tollkühn {adj}
tehlikeyi hiçe sayma {i} die Tollkühnheit {f}
tehlikeyi önleme {i} die Abwehr {f}
tehlikeyi önlemek {allg} einer Gefahr zuvorkommen {allg}
tehlikeyi savuşturmak {allg} eine Gefahr abwehren {allg}
tehlikeyi savuşturmak {allg} eine Gefahr abwenden {allg}
tehlikeyi sezmek {fi} Lunte riechen {v}
tehlikeyi sezmek {allg} Gefahr wittern {allg}