TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
verilen {s} vorgenannt {adj}
verilen bilgiler {ç} die Angaben {pl}
verilen bilgiye göre {allg} laut Angabe {allg}
verilen cezanın uygulanması hakkında resmi işlem {i} [huk]die Strafvollstreckung {f}
verilen görevi yerine getirmek {fi} abdienen {v}
verilen ifadeyi yemin ederek doğrulama mecburiyeti {i} die Eidespflicht {f}
verilen kararın isabetli oluşu {allg} [huk]Bündigkeit des Urteils {allg}
verilen önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç {i} [fel]der Rückschluss {m}
verilen önermelerden sonuç çıkarma becerisi {i} [fel]die Konklusion {f}
verilen paraya değmemek {allg} sein Geld nicht wert sein {allg}
verilen siparişi iptal etmek {allg} Bestellung zurückziehen {allg}
verilen siparişi kabul etmek {allg} Bestellung annehmen {allg}
verilen sözleri tutmamak {v} brechen {v}
verilen sözü uygulamama {i} das Degagament {n}
verilen süre {i} die Vorgabezeit {f}
verilen süre içinde {allg} innerhalb der angegebenen Frist {allg}
verilen sürede {s} fristgerecht {adj}
verilen süreye uymak {allg} Frist einhalten {allg}
verilen süreyi uzatmak {v} stunden {v}
Indirekte Treffer
aceleyle verilen karar {i} der Dringlichkeitsbeschluss {m}
acil durumda verilen karar {i} der Dringlichkeitsbeschluss {m}
adalete verilen önem {i} das Gerechtigkeitsgefühl {n}
adli hata sonucu verilen ölüm cezası {i} der Justizmord {m}
Almanyada partiye verilen oy {i} [pol]die Zweitstimme {f}
ateş ile verilen işaret {i} das Fanal {n}
avans verilen para {i} die Vorschussleistung {f}
bahçede verilen eğlence partisi {i} das Gartenfest {n}
bakıma verilen çocuk {i} der Pflegebefohlene {m}
bankaca verilen hesapta para yok bildirimi {allg} [tic]Mangel an Deckung {allg}
belirli bir süre için verilen yiyecek payı {i} die Ration {f}
beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isim {i} die Sakralisation {f}
bilinçli olarak verilen ara {i} die Kunstpause {f}
bir organda sertleşme karakterize fıbröz doku oluşumuna verilen isim {i} die Zirrhose {f}
bir şeyi bulana verilen ikramiye {i} der Finderlohn {m}
bir sonda ile verilen özel gıda {i} die Sondenernährung {f}
borç ödemesi için verilen yeni süre {i} [tic]die Nachfrist {f}
borca karşılık verilen çek {i} [tic]der Debetscheck {m}
borca karşılık verilen senet {i} [tic]der Debetwechsel {m}
caniyi bulana verilen para ödülü {i} das Blutgeld {n}
cevaba verilen cevap {i} die Gegenrede {f}
cevabı hazır olarak soru yöneltilen kişiye verilen soru {i} die Suggestivfrage {f}
çevreye verilen zararlar {ç} die Umweltschäden {pl}
çok değer verilen {i} der Abgott {m}
çok önem verilen şey {i} der Götze {m}
daha verilen {allg} nachträglich {allg}
damla ölçüsü ile verilen ilaç {i} [hek]der Tropfen {m}
davadan feragat üzerine verilen hüküm {i} das Verzichtsurteil {n}
değer verilen {i} der Augapfel {m}
delil sunma için verilen süre {i} [huk]die Beweisfrist {f}
denizciler tarafından denizci olmayanlara verilen ad {i} [den]die Landratte {f}
dinleyicilerin isteklerine göre verilen konser {i} das Wunschkonzert {n}
dışarı verilen hava {i} die Abluft {f}
emektar hizmetçiye verilen para {i} das Gnadengehalt {n}
en üst makama verilen dilekçe {i} das Immediatgesuch {n}
enfeksiyöz hastalıklarda veya kanser hastalıklarında kimyasal maddelerle ve antibiyotiklerle yapılan tedaviye verilen genel ad {i} die Chemotherapie {f}
esas karardan önce verilen karar {i} die Vorabentscheidung {f}
esas karardan önce verilen karar davası {i} das Vorabentscheidungsverfahren {n}
film çevirme esnasında verilen mola {i} die Drehpause {f}
garanti verilen {i} der Garantienehmer {m}
garanti verilen {i} der Garantieinhaber {m}
gelen uyarıya karşı verilen içgüdüsel hareket {i} der Reflex {m}
gençlere verilen hafif hapis cezası {i} [huk]der Jugendarrest {m}
gençlere verilen sosyal yardım {i} die Jugendhilfe {f}
geri verilen para {i} die Barerstattung {f}
gıyapta verilen hüküm {i} das Versäumnisurteil {n}
Güney Amerika kıtasının yerli halkına verilen ad {i} der Indio {m}
güvenilir kişilere verilen kadro {i} die Vertrauensstellung {f}
güvenlik olarak verilen ipotekli borç {i} die Sicherungsgrundschuld {f}
hainlik yapması için verilen para {i} der Judaslohn {m}
hatalı adli karar sonucu verilen ölüm cezası {i} der Justizmord {m}
hizmetle ilgili olarak verilen özel pasaport {i} der Dienstpass {m}
içki verilen mekan {i} die Schankstube {f}
idam mahkumuna verilen son yemek {i} die Henkersmahlzeit {f}
idamdan önce verilen son mühlet {i} die Gnadenfrist {f}
idrar torbasından sonraki idrar yoluna verilen isim {i} die Urethra {f}
iflasın açılması için verilen dilekçe {i} der Konkurseröffnungsantrag {m}
ikraz verilen {i} der Beliehener {m}
ikraz verilen {i} die Beliehene {f}
ilk verilen emri iptal eden yeni bir emir vermek {fi} absagen {v}
imtiyaz suretiyle verilen bir Banat {i} das Konzessioniertes Gewerbe {n}
işçiye verilen avanslar {ç} die Arbeitnehmervorschüsse {pl}
ışıkla verilen işaret {i} [den]die Leuchtbake {f}
kana verilen bir sıvı {i} die Blutflüssigkeit {f}
kanın pıhtılaşması durumunda hastaya verilen serum {i} [hek]das Blutserum {n}
kanın pıhtılaşması durumunda hastaya verilen, su, yumurta akı ve tuz bileşiminden oluşan sıvı {i} [hek]das Blutwasser {n}
karşı tarafa verilen yazılı cevap {i} die Gegenschrift {f}
kayıp bir şeyi bulana verilen ödül {i} der Finderlohn {m}
kelebeklere verilen genel ad {i} [hayb]der Spinner {m}
kilise tarafından verilen ceza {i} die Kirchenbuße {f}
kişiye veya kuruma devlet tarafından verilen teşekkür veya takdir yazısı {i} die Ehrenurkunde {f}
köpeğe verilen komut {ünl} kusch {Inter}
kredi verilen {i} die Kreditnehmerin {f}
kredi verilen {i} der Kreditnehmer {m}
lisans verilen {i} der Lizenznehmer {m}
mal teslimi ve verilen hizmetlerinden oluşan alacaklar {allg} Forderungen aus Lieferungen und Leistungen {allg}
masraflar konusunda verilen karar {i} die Kostenentscheidung {f}
memur olarak devlete verilen hizmet {i} der Staatsdienst {m}
nakdi ücret yerine verilen ayniyat {i} das Deputat {n}
ödünç para verilen {i} der Beliehener {m}