TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yoluyla {a} mittels {a}
yoluyla {a} über {a}
yoluyla {öt} vermittelst {prp}
yoluyla {a} via {a}
Indirekte Treffer
açık artırma yoluyla satın almak {v} ersteigern {v}
açık eksiltme yoluyla ihale {i} [tic]die Submission {f}
ağız yoluyla {s} [hek]peroral {adj}
ağız yoluyla alma {a} oral {a}
albüminin idrar yoluyla atılması {i} die Albuminurie {f}
arabulma yoluyla sulh {allg} [huk]Beilegung durch Schlichtung {allg}
arabulma yoluyla uzlaşma {allg} [huk]Beilegung durch Schlichtung {allg}
artırma yoluyla satmak {fi} [tic]versteigern {v}
atlama yoluyla temyiz {i} [huk]die Sprungrevision {f}
bağımsız denetçi yoluyla muhasebe denetimi {allg} Buchprüfung durch betriebsfremde Prüfer {allg}
bağış yoluyla elde etme {allg} Erwerb durch Schenkung {allg}
banka yoluyla tahsil {i} der Bankeinzug {m}
banka yoluyla tahsil yetkisi {i} die Einzugsermächtigung {f}
baskı yoluyla {s} reproduktiv {adj}
baskı yoluyla çoğaltma {i} [bas]die Reproduktion {f}
baskı yoluyla çoğaltma {fn} [bas]Repro {fn}
bireşim yoluyla {s} synthetisch {adj}
bölünme yoluyla ortaya çıkmış {s} schizogen {adj}
borçlanma yoluyla bütçe finansmanı {allg} Haushaltsfinanzierung durch Schuldenaufnahme {allg}
borçlanma yoluyla fon yaratmak {fi} durch Anleihe aufbringen {v}
cinsel ilişki yoluyla bulaşan {s} venerisch {adj}
ciro yoluyla devredilebilen {allg} durch Indossament übertragbar {allg}
ciro yoluyla devretmek {allg} durch Giro übertragen {allg}
ciro yoluyla nakledilebilen {allg} durch Indossament begeben {allg}
çözünme yoluyla çıkan parçaların tekrar birleşmesi {i} [fiz]die Rekombination {f}
daralma yoluyla oluşan ses {i} [dilb]der Reibelaut {m}
deniz yoluyla {allg} auf dem Seeweg {allg}
denizaşırı emanet yoluyla satış {i} [tic]die Konsignation {f}
denizaşırı emanet yoluyla satış yapan kişi {i} [tic]der Konsignant {m}
deri yoluyla {s} [hek]perkutan {adj}
diplomasi yoluyla {allg} auf diplomatischem Wege {allg}
eldeki ihtiyatları kullanma yoluyla sermaye arttır {allg} Kapitalerhöhung aus offenen Rücklagen {allg}
eleman güdüleme yoluyla yönetim {allg} Führung durch Mitarbeitermotivation {allg}
evlenme yoluyla elde edilmiş {s} angeheiratet {adj}
gayri nakdi borç kaydı yoluyla tahsilat {i} der Lastschrifteinzug {m}
gayri nakdi borç kaydı yoluyla tahsilat işlemleri {i} der Lastschrifteinzugsverkehr {m}
hakem yoluyla sulh {allg} schiedsgerichtliche Beilegung {allg}
hakem yoluyla uzlaşma {allg} schiedsgerichtliche Beilegung {allg}
halk oylaması yoluyla {allg} plebiszitär {allg}
halk oylaması yoluyla demokrasi {i} die Plebiszitäre Demokratie {f}
hasat yoluyla boşaltmak {fi} abernten {v}
hava yoluyla gönderme belgesi {i} der Luftfrachtbegleitschein {m}
hava yoluyla sevk belgesi {i} der Luftfrachtbegleitschein {m}
hile yoluyla elde etmek {fi} abknöpfen {v}
hukuk yoluyla sonuçlandırılması gereken mesele {i} [huk]die Rechtsfrage {f}
ihale yoluyla satmak {allg} durch Ausschreibung verkaufen {allg}
ima yoluyla {adv} Andeutungsweise {adv}
ima yoluyla söylemek {allg} etwas durch die Blume sagen {allg}
irsal yoluyla satım {i} der Versendungskauf {m}
istikraz yoluyla fon yaratmak {fi} durch Anleihe aufbringen {v}
istinabe yoluyla {allg} kommissarisch {allg}
itimad yoluyla mülkiyeti devralan {i} [huk]der Treuhänderischer Besitzer {m}
itimad yoluyla mülkiyeti devralan {i} [huk]die Treuhänderische Besitzerin {f}
kart yoluyla kredi {i} der Kartenkredit {m}
kaynak kesme yoluyla tarh {allg} Erhebung durch Abzug an der Quelle {allg}
kitlesel üretim yoluyla tasarruf {allg} Einsparung durch Massenproduktion {allg}
leasing yoluyla kiralamak {v} leasen {v}
malzeme ve harcın verilmesi yoluyla imalat anlaşması {i} der Werklieferungsvertrag {m}
mecaz yoluyla {s} allegorisch {adj}
mektup yoluyla {s} brieflich {adj}
mektup yoluyla seçim {i} die Briefwahl {f}
miras yoluyla edinilen mal {i} [huk]das Erbtum {n}
miras yoluyla intikal eden {adv} erbfällig {adv}
miras yoluyla intikal eden mal {i} das Erbgut {n}
miras yoluyla intikal eden mülk {i} das Erbgut {n}
miras yoluyla kalan {adv} erbfällig {adv}
miras yoluyla kalan borç {i} [huk]die Erbschuld {f}
müdahale yoluyla dava {i} die Drittwiderspruchsklage {f}
mukavele yoluyla {s} [tic]kontraktlich {adj}
nisbi temsil sistemi yoluyla seçim {i} die Verhältniswahl {f}
nisbi temsil sistemi yoluyla seçme hakkı {i} das Verhältniswahlrecht {n}
perhiz yoluyla yok etmek {i} die Mortifikation {f}
posta yoluyla satış yapan işletme {i} das Versandhaus {n}
posta yoluyla yayın dağıtımı {i} die Wurfsendung {f}
propaganda yoluyla {s} propagandistisch {adj}
reprodüksiyon yoluyla {s} reproduktiv {adj}
satın alma yoluyla elde etme {allg} Erwerb durch Kauf {allg}
solunum yoluyla içine çekme {i} die Inhalation {f}
solunum yoluyla içine çekmek {v} inhalieren {v}
sürütme yoluyla arama {i} die Schleppnetzfahndung {f}