TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
zorla {s} erzwungen {adj}
zorla {adv} gewaltsam {adv}
zorla {s} gezwungen {adj}
zorla {s} gezwungenermaßen {adj}
zorla {allg} mit Gewalt {allg}
zorla {allg} mit Hangen und Bangen {allg}
zorla {s} unfreiwillig {adj}
zorla {s} unwillig {adj}
zorla {a} zwanghaft {a}
zorla {s} zwangsmäßig {adj}
zorla {adv} zwangsweise {adv}
zorla açmak {fi} aufdrücken {v}
zorla açmak {fi} aufsprengen {v}
zorla açmak {fi} aufzwängen {v}
zorla açmak {v} erbrechen {v}
zorla açmak {v} knacken {v}
zorla açmak {v} sprengen {v}
zorla alınabilir {allg} erzwingbar {allg}
zorla alınan önlem {i} die Zwangsmaßnahme {f}
zorla alma {i} die Eviktion {f}
zorla alma {i} der Raub {m}
zorla alma {i} die Wegnahme {f}
zorla almak {fi} abnötigen {v}
zorla almak {fi} auspressen {v}
zorla almak {v} berauben {v}
zorla almak {v} entreißen {v}
zorla almak {v} erbeuten {v}
zorla almak {fi} erzwingen {v}
zorla almak {allg} gewaltsam wegnehmen {allg}
zorla almak {v} rauben {v}
zorla almak {fi} reißen {v}
zorla ayrılmak {fi} losreißen {v}
zorla besleme {i} die Zwangsernährung {f}
zorla beslemek {v} zwangsernähren {v}
zorla bir yere giren hırsız {i} der Einbrecher {m}
zorla birbirinden ayırmak {fi} auseinander jagen {v}
zorla birbirinden ayırmak {fi} auseinander treiben {v}
zorla bulaşmak {allg} involviert werden {allg}
zorla çalıştırılan işçi {i} der Zwangsarbeiter {m}
zorla çekerek getirmek {fi} herbeiziehen {v}
zorla çekmek {v} reißen {v}
zorla çıkarmak {itr} behindern {itr}
zorla dışarı atma {i} die Exmission {f}
zorla elde etme {i} die Anmaßung {f}
zorla elde etmek {fi} abpressen {v}
zorla elde etmek {fi} abringen {v}
zorla elde etmek {fi} abzwingen {v}
zorla elinden almak {fi} wegnehmen {v}
zorla engellemek {v} knebeln {v}
zorla evine girip rahatsız etmek {fi} heimsuchen {v}
zorla evlendirme {i} die Zwangsehe {f}
zorla geçirmek {fi} durchdrängen {v}
zorla giren {i} der Einbrecher {m}
zorla giren {i} die Einbrecherin {f}
zorla giren {i} der Eindringling {m}
zorla girmek {fi} einbrechen {v}
zorla girmek {fi} eindringen {v}
zorla girmek {v} [ask]entern {v}
zorla girmeye çalışmak {fi} eindringen {v}
zorla girmeye çalışmak {allg} hineinbohren {allg}
zorla göç ettirilen {i} der Zwangsumsiedler {m}
zorla götürmek {v} verschleppen {v}
zorla hak alma {i} das Faustrecht {n}
zorla içeri girmek {fi} eindringen {v}
zorla içeri sokmak {fi} hineinzwängen {v}
zorla ırza geçme {i} die Unzucht {f}
zorla ırza geçme {i} die Vergewaltigung {f}
zorla ırza geçmek {fi} vergewaltigen {v}
zorla ırza tecavüz {i} [huk]die Unzucht {f}
zorla ırzına geçmek {v} vergewaltigen {v}
zorla kabul ettirme {i} [huk]die Auferlegung {f}
zorla kabul ettirmek {fi} aufdrängen {v}
zorla kabul ettirmek {fi} aufzwingen {v}
zorla kabul ettirmek {v} diktieren {v}
zorla kabul ettirmek {v} oktroyieren {v}
zorla kaçırmak {allg} gewaltsam entführen {allg}
zorla kaçırmak {v} verschleppen {v}
zorla kendine yol açmak {fi} durchdringen {v}
zorla koparmak {fi} abringen {v}
zorla koparmak {fi} losschlagen {v}
Indirekte Treffer
başka bir ülkenin toprağına zorla girmek {i} das Einfallstor {n}
bir şeyi zorla almak {allg} an sich reißen {allg}
bir şeyi zorla ele geçirmek {fi} einer Sache bemächtigen {v}
bir şeyi zorla kabul ettirmek {fi} aufdrängen {v}
bir şeyi zorla yaptırmak {fi} durchsetzen {v}
birisinden bir şeyi zorla almak {allg} entringen {allg}
birisine bir şeyi zorla öğretmek {fi} einbleuen {v}
birisine zorla kabul ettirmek {fi} auferlegen {v}
birisini zorla götürmek {fi} mitschleifen {v}
birisini zorla susturmak {s} jdn mundtot machen {adj}
elinden zorla almak {fi} wegreißen {v}
hapis cezası sırasında zorla çalıştırılma {i} [huk]die Zwangsarbeit {f}
isteğini zorla kabul ettirmek {fi} durchsetzen {v}
kiracıyı zorla tahliye ettirmek {v} exmittieren {v}
rejimi zorla ele geçiren kişi {i} [pol]der Usurpator {m}
zorla açmak {v} sprengen {v}
zorla açmak {fi} aufdrücken {v}
zorla açmak {v} knacken {v}
zorla açmak {v} erbrechen {v}
zorla açmak {fi} aufzwängen {v}
zorla açmak {fi} aufsprengen {v}
zorla alınabilir {allg} erzwingbar {allg}
zorla alınan önlem {i} die Zwangsmaßnahme {f}
zorla alma {i} der Raub {m}
zorla alma {i} die Eviktion {f}
zorla alma {i} die Wegnahme {f}
zorla almak {fi} reißen {v}
zorla almak {v} entreißen {v}
zorla almak {v} rauben {v}
zorla almak {v} berauben {v}
zorla almak {allg} gewaltsam wegnehmen {allg}
zorla almak {fi} auspressen {v}
zorla almak {fi} erzwingen {v}
zorla almak {fi} abnötigen {v}
zorla almak {v} erbeuten {v}
zorla ayrılmak {fi} losreißen {v}
zorla besleme {i} die Zwangsernährung {f}
zorla beslemek {v} zwangsernähren {v}
zorla bir yere giren hırsız {i} der Einbrecher {m}
zorla birbirinden ayırmak {fi} auseinander treiben {v}
zorla birbirinden ayırmak {fi} auseinander jagen {v}
zorla bulaşmak {allg} involviert werden {allg}
zorla çalıştırılan işçi {i} der Zwangsarbeiter {m}
zorla çekerek getirmek {fi} herbeiziehen {v}
zorla çekmek {v} reißen {v}
zorla çıkarmak {itr} behindern {itr}
zorla dışarı atma {i} die Exmission {f}
zorla elde etme {i} die Anmaßung {f}
zorla elde etmek {fi} abzwingen {v}
zorla elde etmek {fi} abringen {v}
zorla elde etmek {fi} abpressen {v}
zorla elinden almak {fi} wegnehmen {v}
zorla engellemek {v} knebeln {v}
zorla evine girip rahatsız etmek {fi} heimsuchen {v}
zorla evlendirme {i} die Zwangsehe {f}
zorla geçirmek {fi} durchdrängen {v}
zorla giren {i} der Eindringling {m}
zorla giren {i} die Einbrecherin {f}
zorla giren {i} der Einbrecher {m}
zorla girmek {v} [ask]entern {v}
zorla girmek {fi} eindringen {v}
zorla girmek {fi} einbrechen {v}
zorla girmeye çalışmak {allg} hineinbohren {allg}
zorla girmeye çalışmak {fi} eindringen {v}
zorla göç ettirilen {i} der Zwangsumsiedler {m}
zorla götürmek {v} verschleppen {v}
zorla hak alma {i} das Faustrecht {n}
zorla içeri girmek {fi} eindringen {v}
zorla içeri sokmak {fi} hineinzwängen {v}