DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
die Dichte {f} kesafet {i}
die Dichte {f} sıkılık {i}
die Dichte {f} sıkışıklık {i}
die Dichte {f} sıklık {i}
die Dichte {f} sızdırmazlık {i}
die Dichte {f} [Phy]yoğunluk {i}
dichte Bevölkerung {allg} yoğun nüfus {allg}
dichte Masse {allg} yoğun kütle {allg}
die Dichtebestimmung {f} yoğunluk saptaması {i}
das Dichteisen {n} kalafat demiri {i}
dichten {v} bestelemek {fi}
dichten {v} [Tec]contalamak {v}
dichten {v} kalafatlamak {v}
dichten {v} salmastra sarmak {v}
dichten {v} şiir bestelemek {v}
dichten {v} sıklaştırmak {v}
dichten {v} sızdırmaz hale getirmek {v}
dichten {v} türkü yakmak {v}
dichten {v} uydurmak {v}
dichten {v} yakmak {fi}
dichten {v} yazmak {v}
dichten {v} yoğunlaştırmak {v}
der Dichter {m} edip {i}
der Dichter {m} muharrir {i}
der Dichter {m} ozan {i}
der Dichter {m} şair {i}
der Dichter {m} yazar {i}
dichter Nebel {allg} yoğun sis {allg}
dichter Wald {allg} sık ağaçlıklı orman {allg}
die Dichterin {f} edibe {i}
die Dichterin {f} kadın şair {i}
die Dichterin {f} muharrire {i}
die Dichterin {f} ozan {i}
die Dichterin {f} şair {i}
die Dichterin {f} şaire {i}
die Dichterin {f} yazar {i}
dichterisch {adj} şairane {s}
dichterisches Sprechen {allg} şairane konuşma {allg}
der Dichterling {m} kötü şair {i}
der Dichterling {m} küçük şair {i}
der Dichterling {m} şair bozuntusu {i}
die Dichternarzisse {f} [Bot.]nergis çiçeği {i}
das Dichterross {n} mitolojide kanatlı at {i}
das Dichterross {n} pegas {i}
dichtes Haar {allg} gür saç {allg}
Indirekte Treffer
dichte Bevölkerung {allg} yoğun nüfus {allg}
dichte Masse {allg} yoğun kütle {allg}
relative Dichte {allg} bağıl yoğunluk {allg}
scheinbare Dichte {allg} zahiri yoğunluk {allg}
wahre Dichte {allg} gerçek yoğunluk {allg}