TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kabuk {i} das Gehäuse {n}
kabuk {i} der Grind {m}
kabuk {i} die Haut {f}
kabuk {i} die Hülse {f}
kabuk {i} die Kruste {f}
kabuk {i} [anat]die Pelle {f}
kabuk {i} [bitk]die Rinde {f}
kabuk {i} [bitk]die Schale {f}
kabuk {i} die Schälung {f}
kabuk {i} [anat]das Skelett {n}
kabuk bağlama {i} die Inkrustation {f}
kabuk bağlama {i} die Krustenbildung {f}
kabuk bağlamak {itr} inkrustieren {itr}
kabuk bağlamak {itr} verkrusten {itr}
kabuk bağlaması {i} die Verkrustung {f}
kabuk bağlaması {itr} [hek]vernarben {itr}
kabuk bağlaması {itr} [hek]verschorfen {itr}
kabuk bağlamış {s} klümperig {adj}
kabuk bağlamış {s} krustig {adj}
kabuk bağlamış {s} schorfig {adj}
kabuk baltalığı {i} der Schälwald {m}
kabuk böceği {i} der Borkenkäfer {m}
kabuk değiştirme {i} die Häutung {f}
kabuk değiştirmek {fi} häuten {v}
kabuk soyma makinesi {i} die Rindenschälmaschine {f}
kabuk sürtünmesi {i} die Hautreibung {f}
kabuk tozu {i} der Hautpulver {m}
kabuk yanığı {i} der Rindenbrand {m}
kabukböceği {i} [hayb]der Borkenkäfer {m}
kabukçuk {i} das Krüstchen {n}
kabuklanma {i} die Krustenbildung {f}
kabuklanmak {fi} berinden {v}
kabuklanmış {s} schorfig {adj}
kabuklu {s} berindet {adj}
kabuklu {s} borkig {adj}
kabuklu {s} häutig {adj}
kabuklu {s} krustig {adj}
kabuklu {s} rindig {adj}
kabuklu {s} schalig {adj}
kabuklu {s} schorfig {adj}
kabuklu {s} verkrustet {adj}
kabuklu bit {i} [hayb]die Schildlaus {f}
kabuklu hayvan {i} [hayb]das Schaltier {n}
kabuklu hayvanlar {i} [hayb]die Konchifere {f}
kabuklu hayvanlar {ç} [hayb]die Krebstiere {pl}
kabuklu meyveler {i} [bitk]das Schalenobst {n}
kabuklu sebzelerin kabuğu {i} [bitk]die Schote {f}
kabuklu yemişler {ç} die Hülsenfrüchte {pl}
kabuklular {ç} [hayb]die Krebstiere {pl}
kabuklular {i} [hayb]das Krustentiere {n}
kabuksuz kuş yumurtası {i} das Windel {n}
kabuksuz sümüklüböcek {i} die Nachtschnecke {f}
kabuksuz sümüklüböcek {i} die Nacktschnecke {f}
kabuksuz sümüklüböcek {i} die Schnecke {f}
Indirekte Treffer
dikenimsi kabuk {i} die Granne {f}
kabuk bağlama {i} die Krustenbildung {f}
kabuk bağlama {i} die Inkrustation {f}
kabuk bağlamak {itr} verkrusten {itr}
kabuk bağlamak {itr} inkrustieren {itr}
kabuk bağlaması {itr} [hek]vernarben {itr}
kabuk bağlaması {i} die Verkrustung {f}
kabuk bağlaması {itr} [hek]verschorfen {itr}
kabuk bağlamış {s} schorfig {adj}
kabuk bağlamış {s} krustig {adj}
kabuk bağlamış {s} klümperig {adj}
kabuk baltalığı {i} der Schälwald {m}
kabuk böceği {i} der Borkenkäfer {m}
kabuk değiştirme {i} die Häutung {f}
kabuk değiştirmek {fi} häuten {v}
kabuk soyma makinesi {i} die Rindenschälmaschine {f}
kabuk sürtünmesi {i} die Hautreibung {f}
kabuk tozu {i} der Hautpulver {m}
kabuk yanığı {i} der Rindenbrand {m}