TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
sayfa {i} [bas]die Pagina {f}
sayfa {i} die Seite {f}
sayfa 12 {allg} Seite 12 {allg}
sayfa adedi {i} die Seitenzahl {f}
sayfa bağlamak {fi} [bas]umbrechen {v}
sayfa çevirmek {fi} umblättern {v}
sayfa çevirmek {fi} umschlagen {v}
sayfa düzeni {i} das Layout {n}
sayfa düzeni {allg} [biliş]Seitenlayout {allg}
sayfa düzenleyici {i} der Anzeigengestalter {m}
sayfa haline getirme {i} [bas]der Umbruch {m}
sayfa haline getirmek {fi} [bas]umbrechen {v}
sayfa kenarı notu {i} die Randbemerkung {f}
sayfa kurdelesi {i} das Lesezeichen {n}
sayfa numarası {i} die Seitenzahl {f}
sayfa numarası verme {i} die Paginierung {f}
sayfa numarası vermek {v} paginieren {v}
sayfa sonundaki yeni paragraf {i} [bas]der Schusterjunge {m}
sayfa yapısı {allg} [biliş]Seite einrichten {allg}
sayfadan oluşan {s} seitig {adj}
sayfalama {i} das Paging {n}
sayfalar dolusu {s} seitenlang {adj}
sayfalara göz atmak {fi} durchlesen {v}
sayfalara göz atmak {v} verblättern {v}
sayfalarca süren {s} seitenlang {adj}
sayfaları karıştırmak {itr} blättern {itr}
sayfaları karıştırmak {v} verblättern {v}
sayfalarına göz atmak {fi} durchblättern {v}
sayfalarını açmak {fi} aufblättern {v}
sayfalarını karıştırmak {fi} durchblättern {v}
sayfanın diğer tarafındaki {s} umstehend {adj}
sayfanın tamamını çizerek doldurmak {v} voll zeichnen {v}
sayfanın tamamını yazıyla doldurmak {v} voll schreiben {v}
sayfa bağlama {i} der Redaktionsschluss {m}
sayfa hazırlayan {i} [bas]der Metteur {m}
Indirekte Treffer
ana sayfa {i} [biliş]die Homepage {f}
arka sayfa {i} die Rückseite {f}
bağlanmış sayfa {i} [bas]der Schriftsatz {m}
baş sayfa {i} die Titelseite {f}
basılı sayfa {i} die Druckseite {f}
başılmış sayfa {i} die Druckseite {f}
baskıya hazır sayfa {i} [bas]der Schriftsatz {m}
başlığın bulunduğu sayfa {i} [bas]das Titelblatt {n}
başlıklı sayfa {i} die Titelseite {f}
başlıklı sayfa {i} [bas]das Titelblatt {n}
bir sayfa kağıt {allg} ein Blatt Papier {allg}
boş basılmış sayfa {i} [bas]das Vakat {n}
iki sayfa uzunluğunda {s} zweiseitig {adj}
ilk sayfa {i} das Rekto {n}
İnternet sayfa bağlantısı {i} der Link {m}
kağıt sayfa {i} das Blatt {n}
kitabın ilk basımındaki boş sayfa {i} [bas]der Schmutztitel {m}
kitapta boş ilk sayfa {i} das Respektblatt {n}
öbür sayfa {allg} die andere Seite {allg}
okunan kitapta nerede kaldığını belirleyen sayfa işareti {i} das Lesezeichen {n}
sayfa 12 {allg} Seite 12 {allg}
sayfa adedi {i} die Seitenzahl {f}
sayfa bağlamak {fi} [bas]umbrechen {v}
sayfa çevirmek {fi} umblättern {v}
sayfa çevirmek {fi} umschlagen {v}
sayfa düzeni {allg} [biliş]Seitenlayout {allg}
sayfa düzeni {i} das Layout {n}
sayfa düzenleyici {i} der Anzeigengestalter {m}
sayfa haline getirme {i} [bas]der Umbruch {m}
sayfa haline getirmek {fi} [bas]umbrechen {v}
sayfa kenarı notu {i} die Randbemerkung {f}
sayfa kurdelesi {i} das Lesezeichen {n}
sayfa numarası {i} die Seitenzahl {f}
sayfa numarası verme {i} die Paginierung {f}
sayfa numarası vermek {v} paginieren {v}
sayfa sonundaki yeni paragraf {i} [bas]der Schusterjunge {m}
sayfa yapısı {allg} [biliş]Seite einrichten {allg}
tam sayfa boyutunda resim {i} [bas]die Tafel {f}
yaşamda yeni bir sayfa {allg} ein neues Kapitel im Leben {allg}