oluşan maliyet {allg} | anfallende Kosten {allg} |
|
oluşan olay {i} | der Vorfall {m} |
|
oluşan zararda zarara uğrayanın da belli oranda kusurlu olması hali {allg}
[huk] | konkurrierendes Verschulden {allg} |
|
40 saatten oluşan çalışma haftası {i} | die Vierzigstundenwoche {f} |
|
ağır tortu ve minerallerden oluşan maden yatağı {i}
[yerb] | die Seife {f} |
|
alkolizme bağlı olarak oluşan bilinç kaybı {i} | der Säuferwahnsinn {m} |
|
altı gün devam eden ve nöbetleşe koşan ikişer atletten oluşan takımların katıldığı salon sporu gösterisi {i}
[sp] | das Sechstagerennen {n} |
|
artı ve eksi yüklü elektronların çarpışmasıyla oluşan çift oluşum {i}
[fiz] | die Paarerzeugung {f} |
|
aşırı içki içme sonucu oluşan karaciğer rahatsızlığı {i}
[hek] | die Säuferleber {f} |
|
ayrı ayrı parçalardan oluşan {s}
[mat] | diskret {adj} |
|
bebekte doğumda oluşan leke {i}
[biy] | das Muttermal {n} |
|
beyaz ışığın parçalanmasıyla oluşan renkler {ç} | die Spektralfarben {pl} |
|
bir ada ya da adacıklardan oluşan devlet {i} | der Inselstaat {m} |
|
bir çevre içinde oluşan farklı bir ortam {i} | die Oase {f} |
|
bir grubun kendine özgü sözcüklerinden ve deyimlerinden oluşan özel dil {i}
[dilb] | die Sondersprache {f} |
|
bir ilçeden oluşan yönetim birimi {i}
[tek] | der Stadtkreis {m} |
|
bir olgu sırasında oluşan önemsiz olay {i} | das Intermezzo {n} |
|
bir perdeden oluşan {s}
[tiy] | einaktig {adj} |
|
bir uzun ve iki kısa heceden oluşan eski bir vezin türü {i} | der Daktylus {m} |
|
birçok metal parçasından oluşan bir çesit vurmalı çalgı {i}
[müz] | das Glockenspiel {n} |
|
birçok parçadan oluşan bir bütün {i} | der Komplex {m} |
|
birçok teleskiden oluşan büyük kayak merkezi {i} | der Skizirkus {m} |
|
birden fazla cümleden oluşan cümleler dizisi {i}
[dilb] | die Satzreihe {f} |
|
birden fazla cümleden oluşan cümleler dizisi {i}
[dilb] | die Satzverbindung {f} |
|
birer hecesi vurgulu olan ve dört hece grubundan oluşan mısra {i} | der Tetrameter {m} |
|
birkaç kişiden oluşan oda müziği orkestrası {i}
[müz] | das Kammerorchester {n} |
|
bitişik olarak inşaa edilmiş evlerden oluşan site {i} | die Reihenhaussiedlung {f} |
|
bitkilerde oluşan kahverengi lekeler {ç}
[bitk] | die Braunfäule {pl} |
|
bitkilerin üzerinde oluşan zehirli mantar {i}
[bitk] | das Mutterkom {n} |
|
bıçakla yaralama sonucu oluşan iz {i} | der Messerstich {m} |
|
böbrek rahatsızlığı nedeniyle oluşan yüksek tansiyon {allg} | renale Hypertonie {allg} |
|
boks yapmaktan dolayı oluşan kronik beyin iltihaplanması {i}
[hek] | die Boxerkrankheit {f} |
|
bombalamadan dolayı oluşan hasar {i} | der Bombenschaden {m} |
|
boyunca dizilmiş sıra evlerden oluşan köy {i}
[yol] | das Reihendorf {n} |
|
büyük bir şehrin yakınlarında oluşan yeni yerleşim birimi {i} | die Satellitenstadt {f} |
|
cam kırılmasından oluşan hasar {i} | der Glasschaden {m} |
|
cam kırılmasından oluşan hasar {i} | der Glasbruchschaden {m} |
|
cari faaliyetler den oluşan getiriler {allg} | Erträge aus dem laufenden Geschäft {allg} |
|
çarpma sonucu oluşan yaralanma {i}
[hek] | die Platzwunde {f} |
|
çatal ve bıçaktan oluşan servis takımı {i} | das Vorlegebesteck {n} |
|
çeşitli parçalardan oluşan bir bütünü birleştirme {i}
[tek] | die Montage {f} |
|
ciltte oluşan ur {i}
[hek] | das Knötchen {n} |
|
çok bira içilmesiyle oluşan göbek {i} | der Bierbauch {m} |
|
çok sayıda insandan oluşan {s} | vielköpfig {adj} |
|
çok terimden oluşan {i}
[mat] | das Polynom {n} |
|
dağ eteklerinde oluşan teras biçimli düzlemler {i} | das Pediment {n} |
|
daralma yoluyla oluşan ses {i}
[dilb] | der Reibelaut {m} |
|
değişik peynir cinslerinden oluşan aperitif {i} | die Käseplatte {f} |
|
diş çekilmesiyle oluşan boşluk {i} | die Zahnlücke {f} |
|
doğal afetten oluşan hasar {i} | der Elementarschaden {m} |
|
don nedeni ile oluşan çatlak {i} | der Frostriss {m} |
|
donmuş lavlardan oluşan kayaç {i}
[yerb] | das Primärgestein {n} |
|
dört bileşenden oluşan {s}
[kim] | quaternär {adj} |
|
düzensiz beslenme sonucu oluşan hastalık {i}
[hek] | der Nährschaden {m} |
|
enfeksiyondan sonra dokuda oluşan ilk patolojik değişiklik {i}
[hek] | der Primäraffekt {m} |
|
enflasyondan oluşan zararı karşılama {i} | der Inflationsausgleich {m} |
|
eş tarafından oluşan akrabalık {i} | die Schwägerschaft {f} |
|
eşit olmayan yer ısısından oluşan hava akımı {i} | die Thermik {f} |
|
farklı farklı föylerden oluşan yevmiye defteri {i} | die Loseblattsammlung {f} |
|
farklı kalınlık ve malzemeden oluşan iki maddenin üst üste getirilerek sıkıştırılması {i}
[tek] | die Sandwichbauweise {f} |
|
farklı uluslardan oluşan evlilik {i} | die Mischehe {f} |
|
gece oluşan {s} | nächtlich {adj} |
|
gemi petrol atıkları nedeniyle oluşan deniz kirlenmesi {i} | die Ölpest {f} |
|
gırtlak sıkmadan dolayı oluşan iz {i} | das Würgemal {n} |
|
halkalardan oluşan {s} | segmentär {adj} |
|
hamilelik döneminde oluşan şeker hastalığı {i} | der Schwangerschaftsdiabetes {m} |
|
haşlanma ile oluşan kabarcık {i}
[hek] | die Verbrühung {f} |
|
iki birimden oluşan {s}
[mat] | binär {adj} |
|
iki dik ve bir yatay taştan oluşan tarih öncesi mezar {i} | der Dolmen {m} |
|
iki farklı vezinli mısradan oluşan beyit {i} | das Distichon {n} |
|
iki kısa bir uzun heceden oluşan vezin {i}
[ed] | die Anapäst {f} |
|
iki parçadan oluşan {s} | zweiteilig {adj} |
|
iki partinin birleşmesi ile oluşan tek parti {i} | die Einheitspartei {f} |
|
iki veya daha fazla şahsın ortaklığıyla oluşan küçük işletme {allg} | Gesellschaft des bürgerlichen Rechts {allg} |
|
ikiden fazla aminoasitten oluşan protein bileşiği {i} | das Peptid {n} |
|
iri taşlardan oluşan {s} | megalithisch {adj} |
|
isimlerin baş harflerinin yazılmasıyla oluşan kısaltma {i} | die Initiale {f} |
|
istemeden oluşan {s} | unbeabsichtigt {adj} |
|
kandaki şeker seviyesinin düşmesiyle oluşan şok {allg} | Hypoglykämischer Schock {allg} |
|
kanın pıhtılaşması durumunda hastaya verilen, su, yumurta akı ve tuz bileşiminden oluşan sıvı {i}
[hek] | das Blutwasser {n} |
|
kar transfer akitlerinden oluşan gelirler {allg} | Erträge aus Gewinnabführungsverträgen {allg} |
|
kas dokusunda oluşan tümör {i} | das Myom {n} |
|
katmanlarda oluşan kıvrılma ve kırılma {i}
[yerb] | die Tektogenese {f} |
|