TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
çocukluk {i} der Dummerjungenstreich {m}
çocukluk {allg} frühe Kindheit {allg}
çocukluk {i} die Kinderei {f}
çocukluk {i} die Kindheit {f}
çocukluk {i} die Naivität {f}
çocukluk anıları {ç} die Kindheitserinnerungen {pl}
çocukluk arkadaşı {i} der Jugendfreund {m}
çocukluk çağı {i} der Kinderzeitalter {m}
çocukluk çağı {i} das Kindesalter {n}
çocukluk çağı {i} das Kindesbein {n}
çocukluk çağı {i} die Kindheit {f}
çocukluk çağı {i} das Knabenalter {n}
çocukluk hayali {i} der Kindheitstraum {m}
çocukluk yaşamı {i} die Kindheit {f}
çocukluk yılları {i} die Kinderjahre {f}
çocukluk zamanı {i} die Kinderzeit {f}
çocukluktan beri {allg} Seit der Kindheit an {allg}
çocukluktan beri {allg} seit Kindheit {allg}
çocukluktan beri {allg} von Kind an {allg}
çocukluktan beri {allg} von Kind auf {allg}
çocukluktan beri {allg} von Kindesbein an {allg}
çocukluktan beri {allg} von Kindheit an {allg}
çocukluktan çıkmış olmak {allg} den Kinderschuhen entwachsen sein {allg}
çocukluktan itibaren {allg} von klein auf {allg}
Indirekte Treffer
çocukluk anıları {ç} die Kindheitserinnerungen {pl}
çocukluk arkadaşı {i} der Jugendfreund {m}
çocukluk çağı {i} die Kindheit {f}
çocukluk çağı {i} das Kindesbein {n}
çocukluk çağı {i} das Kindesalter {n}
çocukluk çağı {i} der Kinderzeitalter {m}
çocukluk çağı {i} das Knabenalter {n}
çocukluk hayali {i} der Kindheitstraum {m}
çocukluk yaşamı {i} die Kindheit {f}
çocukluk yılları {i} die Kinderjahre {f}
çocukluk zamanı {i} die Kinderzeit {f}
ilk çocukluk {i} die Frühkindheit {f}