DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Hahn {m} [Zoo]horoz {i}
der Hahn {m} [Zoo]musluk {i}
der Hahn {m} [Zoo]vana {i}
Hahn im Korb sein {allg} kadınlar arasında tek erkek olmak {allg}
das Hähnchen {n} horoz kızartması {i}
das Hähnchen {n} yemeklik piliç {i}
das Hähnchen {n} yemeklik tavuk {i}
der Hahnenfuss {m} adi düğünçiçeği {i}
der Hahnenfuss {m} altıntabak çiçeği {i}
der Hahnenfuss {m} düğün çiçeği {i}
der Hahnenfuss {m} [Bot.]düğünçiçeği {i}
der Hahnenfuss {m} girit lalesi {i}
der Hahnenfuss {m} horoz ayağı {i}
der Hahnenfuss {m} kurbağa otu {i}
der Hahnenfuss {m} sekayık lalesi {i}
der Hahnenfuss {m} sütlüce otu {i}
der Hahnenfuss {m} turna ayağı {i}
der Hahnenfußschlüssel {m} musluk anahtarı {i}
der Hahnenkamm {m} akçe otu {i}
der Hahnenkamm {m} gelin çiçeği {i}
der Hahnenkamm {m} [Bot.]gelinçiçeği {i}
der Hahnenkamm {m} horoz ibiği {i}
der Hahnenkamm {m} horozibiği {i}
der Hahnenkamm {m} ibik {i}
der Hahnenkampf {m} horoz dövüşü {i}
Hahnenkämpfe veranstalten {allg} horoz dövüştürmek {allg}
der Hahnenkopf {m} [Bot.]eşekotu {i}
der Hahnenkopf {m} evliyaotu {i}
der Hahnenkopf {m} [Bot.]yoncaotu {i}
die Hahnenschrei {f} horoz ötüşü {i}
der Hahnentritt {m} yumurtada horoz tohumu {i}
die Hahnepot {f} kaz ayağı {i}
die Hahnepot {f} kordenela {i}
der Hahnkegel {m} musluk yatağı {i}
der Hahnrei {m} aldatılmış koca {i}
der Hahnrei {m} boynuzlanmış koca {i}
der Hahnrei {m} boynuzlu {i}
der Hahnrei {m} boynuzlu koca {i}
der Hahnrei {m} deyyus {i}
der Hahnschlüssel {m} musluk anahtarı {i}
der Hahnschrei {m} horozun ötmesi {i}
der Hahnsitz {m} musluk yatağı {i}
Indirekte Treffer
der danach kräht kein Hahn mehr {allg} bunu arayıp soran yok {allg}
der Hahn im Korb sein {allg} gözbebeği olmak {allg}
Hahn im Korb sein {allg} kadınlar arasında tek erkek olmak {allg}