TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
boğaz {i} das Defilee {n}
boğaz {i} die Enge {f}
boğaz {i} die Gurgel {f}
boğaz {i} der Hals {m}
boğaz {i} der Hohlweg {m}
boğaz {i} [anat]die Kehle {f}
boğaz {i} [coğ]die Klause {f}
boğaz {i} der Kropf {m}
boğaz {i} [coğ]die Meerenge {f}
boğaz {i} der Pass {m}
boğaz {i} die Passstraße {f}
boğaz {fm} [anat]Pharynx {fm}
boğaz {i} [anat]der Rachen {m}
boğaz {i} die Schlucht {f}
boğaz {i} [anat]der Schlund {m}
boğaz {i} [coğ]die Straße {f}
boğaz ağrısı {ç} [hek]die Halsschmerzen {pl}
boğaz ağrısı {allg} Halsschmerzen pl {allg}
boğaz ağrısı {i} [hek]das Halsweh {n}
boğaz düşkünü {i} der Schlemmer {m}
boğaz hastalıkları uzmanı {i} [hek]der Laryngologe {m}
boğaz iltihabı {i} die Halsentzündung {f}
boğaz iltihaplanması {i} die Pharyngitis {f}
boğaz iltihaplanması {i} [hek]die Rachenentzündung {f}
boğaz kayışı {i} der Kehlriemen {m}
boğaz kontrolü için dil bastırma çubuğu {i} der Spatel {m}
Boğaz Köprüsü {allg} Bosphorus Brücke {allg}
boğaz tokluğuna çalışma ücreti {i} der Hungerlohn {m}
boğaz yolundan geçmek {itr} [ask]defilieren {itr}
Boğaziçi {i} der Bosphorus {m}
Boğaziçi {i} der Bosporus {m}
Boğaziçi köprüsü {allg} Bosphorus Brücke {allg}
boğazı ağrımak {allg} [hek]Halsschmerzen haben {allg}
boğazın aletle muayenesi {i} [hek]die Laryngoskopie {f}
boğazına düşkün {i} der Schlemmer {m}
boğazına düşkünlük {i} die Schlemmerei {f}
boğazında düğümlenmek {fi} herumwürgen {v}
boğazında kalmak {allg} Halse stecken bleiben {allg}
boğazında kalmak {allg} im Hals stecken bleiben {allg}
boğazında kalmak {allg} jemandem bleibt der Bissen im Halse stecken {allg}
boğazından geçmemek {fi} herumwürgen {v}
boğazından kesmek {allg} vom Munde absparen {allg}
boğazını kesmek {fi} abkehlen {v}
boğazını sıkarak öldürmek {fi} erdrosseln {v}
boğazını sıkma {i} der Würgegriff {m}
boğazını sıkmak {v} würgen {v}
boğazını temizlemek {fi} räuspern {v}
boğazlak {i} der Kropf {m}
boğazlamak {fi} abschlachten {v}
boğazlamak {fi} abstechen {v}
boğazlamak {fi} erwürgen {v}
boğazlamak {fi} hinschlachten {v}
boğaz kazak {i} der Rollkragenpullover {m}
boğazsıl {i} [dilb]der Guttural {m}
Indirekte Treffer
boğaz ağrısı {ç} [hek]die Halsschmerzen {pl}
boğaz ağrısı {i} [hek]das Halsweh {n}
boğaz ağrısı {allg} Halsschmerzen pl {allg}
boğaz düşkünü {i} der Schlemmer {m}
boğaz hastalıkları uzmanı {i} [hek]der Laryngologe {m}
boğaz iltihabı {i} die Halsentzündung {f}
boğaz iltihaplanması {i} [hek]die Rachenentzündung {f}
boğaz iltihaplanması {i} die Pharyngitis {f}
boğaz kayışı {i} der Kehlriemen {m}
boğaz kontrolü için dil bastırma çubuğu {i} der Spatel {m}
Boğaz Köprüsü {allg} Bosphorus Brücke {allg}
boğaz tokluğuna çalışma ücreti {i} der Hungerlohn {m}
boğaz yolundan geçmek {itr} [ask]defilieren {itr}
dar boğaz {i} [coğ]die Klamm {f}
dar boğaz {i} der Sattel {m}
İstanbul Boğaz köprüsü {allg} Bosphorus Brücke {allg}
kulak burun boğaz doktoru {i} die Hals-Nasen-Ohren-Ärztin {f}
kulak burun boğaz doktoru {i} der Hals-Nasen-Ohren-Arzt {m}
kulak burun boğaz doktoru {i} der Hals-Nasen-Ohrenarzt {m}
kulak-burun-boğaz doktoru {i} der HNO-Arzt {m}
kulak-burun-boğaz doktoru {i} [hek]der Hals-Nasen-Ohrenarzt {m}
Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı {i} [hek]der Ohrenarzt {m}
kulak-burun-boğaz hekimi {i} der Hals-Nasen-Ohren-Arzt {m}
sık boğaz ederek {s} Marktschreierisch {adj}