TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
aks {i} die Achse {f}
aks {i} [oto]die Wagenachse {f}
aks bilyası {i} [oto]das Mittellager {n}
aks mili {i} [oto]die Achswelle {f}
aks mili {i} [oto]die Antriebswelle {f}
aks pimi {i} [oto]der Achsnagel {m}
aks pimi {i} [oto]der Achssplint {m}
aks somunu {i} [oto]die Achsenmutter {f}
aks taşıyıcı {i} [oto]der Achsträger {m}
aksak {a} defekt {a}
aksak {s} defektiv {adj}
aksak {s} hinkend {adj}
aksak {s} lahm {adj}
aksaklık {i} der Defekt {m}
aksaklık {i} die Lähmung {f}
aksaklık {i} die Störung {f}
aksalkım {i} die Akazie {f}
aksam {ç} die Bestandteile {pl}
akşam {i} der Abend {m}
akşam {i} die Abendstunde {f}
akşam {allg} am Abend {allg}
akşam boyunca {s} abendfüllend {adj}
akşam çanı {i} die Abendglocke {f}
akşam çıkan gazete {i} das Abendblatt {n}
akşam çökmek {fi} herabsenken {v}
akşam dersi {i} der Abendunterricht {m}
akşam duası {i} die Abendandacht {f}
akşam gazetesi {i} das Abendblatt {n}
akşam gazetesi {i} die Abendzeitung {f}
akşam gösterimi {i} [sin]die Abendgesellschaft {f}
akşam gösterimi {i} [tiy]die Abendvorstellung {f}
akşam güneşi {i} die Abendsonne {f}
akşam güneşi {i} das Lebensende {n}
akşam güneşi ışığı {i} der Abendschein {m}
akşam karanlığı {i} die Dämmerung {f}
akşam kızıllığı {i} das Abendrot {n}
akşam kızıllığı {i} die Abendröte {f}
akşam kursu {i} der Abendkurs {m}
akşam kursu {i} der Abendunterricht {m}
akşam lisesi {i} das Abendgymnasium {n}
akşam namazı {i} das Abendgebet {n}
akşam okulu {i} die Abendschule {f}
akşam okulu {allg} zweiter Bildungsweg {allg}
akşam olmak {fi} dämmern {v}
akşam oluyor {allg} es dunkelt {allg}
akşam oluyor {allg} es wird dunkel {allg}
akşam programı {i} das Abendprogramm {n}
akşam rüzgarı {i} [metr]der Abendwind {m}
akşam seansından elde edilen gelir {i} das Abendkasse {n}
akşam üniversitesi {i} die Abenduniversität {f}
akşam üstü {allg} gegen Abend {allg}
akşam üzeri {allg} am späten Nachmittag {allg}
akşam üzeri {i} der Nachmittag {m}
akşam üzeri {i} der Spätnachmittag {m}
akşam vakti {i} die Abendstunde {f}
akşam vaktinde {allg} abends {allg}
akşam yemeği {i} das Abendbrot {n}
akşam yemeği {i} das Abendessen {n}
akşam yemeği {i} die Hauptmahlzeit {f}
akşam yemeği {i} das Nachtessen {n}
akşam yemeği vakti {i} die Abendmahlzeit {f}
akşam yemeği yemek {fi} zu Abend essen {v}
aksama {i} das Hinken {n}
akşama doğru {allg} am späten Nachmittag {allg}
akşama doğru {allg} gegen Abend {allg}
akşama kadar {allg} bis Abend {allg}
akşama kadar {allg} bis zum Abend hin {allg}
akşama özgü {s} abendlich {adj}
aksamak {itr} hapern {itr}
aksamak {itr} hinken {itr}
aksamak {itr} humpeln {itr}
aksamak {allg} ins Stocken geraten {allg}
aksamak {itr} lahmen {itr}
akşamcı {i} der Nachtarbeiter {m}
akşamcı {i} der Säufer {m}
akşamdan kalma {s} verkatert {adj}
akşamki {s} abendlich {adj}
akşamları {adv} abends {adv}
akşamleyin {a} abends {a}
akşamleyin {allg} am Abend {allg}