TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
alışkanlık {i} die Angewohnheit {f}
alışkanlık {i} die Angewöhnung {f}
alışkanlık {i} die Erfahrung {f}
alışkanlık {i} die Geläufigkeit {f}
alışkanlık {i} die Gepflogenheit {f}
alışkanlık {i} die Gewohnheit {f}
alışkanlık {i} die Gewöhnung {f}
alışkanlık {i} die Sitte {f}
alışkanlık {i} die Übung {f}
alışkanlık {i} der Usus {m}
alışkanlık {i} die Vertrautheit {f}
alışkanlık edinmek {fi} aneignen {v}
alışkanlık edinmek {fi} annehmen {v}
alışkanlık edinmek {itr} pflegen {itr}
alışkanlık halini almak {fi} zur Gewohnheit werden {v}
alışkanlık meselesi {i} die Gewohnheitssache {f}
alışkanlıkları ile yaşayan kişi {i} der Gewohnheitstier {m}
alışkanlıklarından vazgeçmeyen kişi {i} der Gewohnheitsmensch {m}
alışkanlıktan {allg} aus Gewohnheit {allg}
alışkanlıktan vazgeçme {i} die Abgewöhnung {f}
alışkanlıktan vazgeçmek {v} begraben {v}
Indirekte Treffer
alışkanlık edinmek {itr} pflegen {itr}
alışkanlık edinmek {fi} annehmen {v}
alışkanlık edinmek {fi} aneignen {v}
alışkanlık halini almak {fi} zur Gewohnheit werden {v}
alışkanlık meselesi {i} die Gewohnheitssache {f}
bir şeyi alışkanlık haline getirmek {fi} einführen {v}
garip alışkanlık {i} die Marotte {f}
günah işlemeyi alışkanlık haline getirme {i} die Gewohnheitssünde {f}
kötü alışkanlık {i} die Untugend {f}
kötü alışkanlık {i} die Unsitte {f}
kötü alışkanlık {i} das Laster {n}
kötü alışkanlık {allg} böse Angewohnheit {allg}
suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişi {i} der Gewohnheitsverbrecher {m}
yer etmiş bir alışkanlık {allg} eine eingefleischte Gewohnheit {allg}