TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yaşayan {s} belebt {adj}
yaşayan {s} lebend {adj}
yaşayan dil {allg} lebende Sprache {allg}
yaşayan diller {allg} lebende Sprachen {allg}
yaşayan diller uzmanı {i} der Neuphilologe {m}
yaşayan dillerde dil ve edebiyat {i} die Neuphilologie {f}
Indirekte Treffer
adada yaşayan {i} der Inselbewohner {m}
adada yaşayan kişi {i} der Insulaner {m}
alışkanlıkları ile yaşayan kişi {i} der Gewohnheitstier {m}
Almanya dışında yaşayan Almanlar {i} die Auslandsdeutsche {f}
Alp dağlarında yaşayan bir ötücü kuş cinsi {i} [hayb]der Mauerläufer {m}
asalak olarak yaşayan {s} paresitär {adj}
asalak olarak yaşayan {s} parasitisch {adj}
aynı sıkıntıyı yaşayan kişi {i} der Leidensgenosse {m}
başka bir dine ait ülkede yaşayan azınlık {i} [pol]die Diaspora {f}
belirli kurallar dahilinde yaşayan dini veya siyasi topluluk {i} der Orden {m}
birlikte yaşayan aynı türden topluluk {i} die Kolonie {f}
bohem yaşayan {i} der Bohemien {m}
büyükşehirde yaşayan kişi {i} der Großstädter {m}
büyükşehirde yaşayan nüfus {allg} großstädtische Bevölkerung {allg}
çiçek nektarı ile yaşayan bir cins sinek {i} [hayb]die Blumenfliege {f}
dağınık yaşayan kişi {i} der Hippie {m}
deniz kazası sonrası bir adada yalnız yaşayan insanların yaşamını konu eden roman {i} die Robinsonade {f}
denizde yaşayan {s} [den]submarin {adj}
denizde yaşayan {s} [den]pelagisch {adj}
denizde yaşayan {s} [den]pelagial {adj}
doğada yaşayan {s} [hayb]wild lebend {adj}
doğada yaşayan insan {i} der Naturmensch {m}
düşlerle yaşayan {i} der Fantast {m}
düşlerle yaşayan {i} der Phantast {m}
evde yaşayan kişiler {i} der Haushalt {m}
fakirlik sefaleti yaşayan {s} popelig {adj}
fakirlik sefaleti yaşayan {s} poplig {adj}
hem suda hem karada yaşayan canlı {i} die Amphibie {f}
hem suda hem karada yaşayan hayvan {i} das Amphibium {n}
hızlı yaşayan {s} schnellebig {adj}
karada ve suda yaşayan canlı {i} [biy]der Lurch {m}
kendi isteği doğrultusunda yaşayan {i} der Individualist {m}
keyif içinde yaşayan kişi {i} der Prasser {m}
kolonide yerleşik yaşayan kişi {i} der Kolonist {m}
Kuzey Avrupa sahilinde yaşayan bir tür balık {i} [hayb]der Seehase {m}
mercan kayalıklarında yaşayan balık {i} [hayb]der Korallenfisch {m}
monoton yaşayan kişi {i} der Gewohnheitstier {m}
orada sürekli yaşayan {s} ortsansässig {adj}
ortak yaşama içinde yaşayan {s} [biy]symbiotisch {adj}
suda yaşayan hayvan {i} [hayb]das Wassertier {n}
suda yaşayan ve yalnızca mikroskopla görülebilen yaratıklar topluluğu {i} [biy]das Plankton {n}
sulak yerlerde yaşayan kuşlar {i} [hayb]der Wasservogel {m}
sürü halde yaşayan {s} [hayb]sozial {adj}
tek başına yaşayan {s} [hayb]solitär {adj}
tek başına yaşayan kimse {i} die Einzelgängerin {f}
tek başına yaşayan kimse {i} der Einzelgänger {m}
toplu yaşayan hayvanlar {i} [hayb]die Sozietät {f}
toplumdan ayrı yaşayan {i} der Isolationist {m}
yalnız yaşayan {s} unsozial {adj}
yalnız yaşayan {s} [hayb]solitär {adj}
yalnız yaşayan {i} der Single {m}
yarı yarıya suda yaşayan fosil sürüngen takımı {ç} [hayb]die Plakodermen {pl}
yaşayan dil {allg} lebende Sprache {allg}
yaşayan diller {allg} lebende Sprachen {allg}
yaşayan diller uzmanı {i} der Neuphilologe {m}
yaşayan dillerde dil ve edebiyat {i} die Neuphilologie {f}
zevk ve safa içinde yaşayan kişi {i} der Prasser {m}