TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
görülen {a} besichtigt {a}
görülen {adv} kenntlich {adv}
görülen {s} sichtbar {adj}
Indirekte Treffer
ağızda görülen bir mantar hastalığı {i} der Soor {m}
aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme {i} das Aortenaneurysma {n}
ayakta görülen rüya {i} der Tagtraum {m}
belli bir bölgede yada bir toplumda görülen hastalık {a} endemisch {a}
çok görülen bir surat {i} das Allerweltsgesicht {n}
ekonomide görülen sürekli büyüme {i} der Wirtschaftswunder {m}
ender görülen {i} das Kuriosum {n}
gözle görülen {a} makroskopisch {a}
Güney yarımkürede görülen kutup ışığı {i} das Südlicht {n}
hor görülen {i} der Paria {m}
hoş görülen {s} wohl gelitten {adj}
idrar yaparken görülen ağrı {i} die Strangurie {f}
iki ayda bir görülen {s} zweimonatlich {adj}
iyi görülen {s} willkommen {adj}
köpek ve tilkide görülen bir hastalık {i} [hek]die Staupe {f}
kullanılmayan organlarda görülen körelme {i} [anat]die Rückbildung {f}
kullanılmayan organlarda görülen körelme {i} [anat]die Rückentwicklung {f}
kümes hayvanlarında görülen bir hastalık {i} [hayb]der Pips {m}
mahkemede görülen {allg} bei Gericht anhängig {allg}
nadir görülen {i} das Kuriosum {n}
nadiren görülen {allg} dünn gesät {allg}
salgın olarak görülen {s} pandemisch {adj}
sonbaharda görülen sıcak mevsim {i} der Altweibersommer {m}
tekrar görülen dava {i} [huk]das Wiederaufnahmeverfahren {n}
uyanıkken görülen rüya {i} der Tagtraum {m}
uygun görülen ödenekler {allg} [tic]bewilligte Gelder {allg}
yüzeyde görülen ayıp {allg} äußerlich erkennbarer Mangel {allg}
yüzeyde görülen kusur {allg} äußerlich erkennbarer Mangel {allg}