|
| kapıya dayanmak {fi} | bevorstehen {v} |
|
| kapıya dayanmak {fi} | hereinbrechen {v} |
|
| kapıya dayanmak {allg} | ins Haus stehen {allg} |
|
| kapıya gitmek {allg} | an die Tür gehen {allg} |
|
| kapıya teslim {i} | die Hauszustellung {f} |
|
| kapıya vurmak {allg} | an die Tür anpochen {allg} |
|
| kapıya vurmak {allg} | an die Tür klopfen {allg} |
|
|
| aynı kapıya çıkan {s} | gleich bedeutend {adj} |
|
| aynı kapıya çıkar {allg} | es ist Jacke wie Hose {allg} |
|
| aynı kapıya çıkar {allg} | es ist gehupft wie gesprungen {allg} |
|
| aynı kapıya çıkar {allg} | dasselbe in Grün {allg} |
|
| aynı kapıya çıkmak {fi} | auf das Gleiche hinauslaufen {v} |
|
| kapıdan kapıya {allg} | von Haus zu Haus {allg} |
|
| kapıdan kapıya teslim {allg} | Lieferung von Haus zu Haus {allg} |
|
| kapıya dayanmak {fi} | hereinbrechen {v} |
|
| kapıya dayanmak {fi} | bevorstehen {v} |
|
| kapıya dayanmak {allg} | ins Haus stehen {allg} |
|
| kapıya gitmek {allg} | an die Tür gehen {allg} |
|
| kapıya teslim {i} | die Hauszustellung {f} |
|
| kapıya vurmak {allg} | an die Tür klopfen {allg} |
|
| kapıya vurmak {allg} | an die Tür anpochen {allg} |
|
| kış kapıya dayandı {allg} | der Winter stand vor der Tür {allg} |
|
| ücretsiz kapıya teslim {allg} | Lieferung frei Haus {allg} |
|
