TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kayma {i} die Gleitung {f}
kayma {i} der Rutsch {m}
kayma {i} das Rutschen {n}
kayma {i} die Schlüpfung {f}
kayma {i} die Verschiebung {f}
kayma {i} [yerb]die Verwerfung {f}
kayma ağırlığı {i} das Schiebegewicht {n}
kayma direnci {i} der Gleitwiderstand {m}
kayma eğrisi {i} die Gleitkurve {f}
kayma eğrisi {i} die Schlüpfungskurve {f}
kayma gerilmesi {i} die Schubspannung {f}
kayma izi {i} die Gleitspur {f}
kayma modülü {i} der Schubmodul {m}
kayma modülü {i} die Schubsteife {f}
kayma mukavemeti {i} der Gleitwiderstand {m}
kayma mukavemeti {i} die Schubfestigkeit {f}
kayma noktası {i} der Gleitpunkt {m}
kayma önleyici kar zinciri {ç} die Gleitschützketten {pl}
kayma rayı {i} die Gleitschiene {f}
kayma şasisi {i} [ask]das Ablaufgerüst {n}
kayma sathı {i} die Gleitfläche {f}
kayma sayısı {i} die Gleitzahl {f}
kayma sayısı {i} die Schubzahl {f}
kayma sürtünmesi {i} die Gleitreibung {f}
kayma tehlikesi {i} die Rutschgefahr {f}
kayma yatağı {i} die Gleitbahn {f}
kayma yüzeyi {i} die Gleitfläche {f}
kaymağa andıran {s} sahnig {adj}
kaymağa benzer {s} sahnig {adj}
kaymağı alınmamış süt {i} die Vollmilch {f}
kaymağı alınmış {s} entrahmt {adj}
kaymağı alınmış süt {allg} entrahmte Milch {allg}
kaymağını almak {fi} abrahmen {v}
kaymağını almak {fi} abschöpfen {v}
kaymağını almak {v} entrahmen {v}
kaymağını çıkarma {i} die Entrahmung {f}
kaymağını yemek {allg} den Rahm abschöpfen {allg}
kaymak {fi} abgleiten {v}
kaymak {fi} abrutschen {v}
kaymak {fi} absacken {v}
kaymak {fi} ausgleiten {v}
kaymak {fi} ausglitschen {v}
kaymak {fi} ausrutschen {v}
kaymak {i} der Butterrahm {m}
kaymak {i} die Creme {f}
kaymak {i} die Cremespeise {f}
kaymak {allg} den Halt verlieren {allg}
kaymak {itr} entgleiten {itr}
kaymak {v} entsinken {v}
kaymak {itr} gleiten {itr}
kaymak {itr} glitschen {itr}
kaymak {i} die Haut {f}
kaymak {i} der Rahm {m}
kaymak {itr} rutschen {itr}
kaymak {i} die Sahne {f}
kaymak {itr} [oto]schleudern {itr}
kaymak {itr} schlittern {itr}
kaymak gibi {s} sahnig {adj}
kaymak gibi yumuşak {s} butterweich {adj}
kaymak kağıdı {i} das Kunstdruckpapier {n}
kaymak taşı {i} der Alabaster {m}
kaymakam {i} der Bürgermeister {m}
kaymakam {i} der Landrat {m}
kaymakam {i} die Landrätin {f}
kaymakam {i} der Oberkreisdirektor {m}
kaymakam {i} die Oberkreisdirektorin {f}
kaymakam {i} [pol]der Landrat {m}
kaymakam {i} [pol]die Landrätin {f}
kaymakam kadın {i} die Bezirkshauptfrau {f}
kaymakamlık {i} das Amt {n}
kaymakamlık {i} der Amtsbezirk {m}
kaymakamlık {allg} Amtsbezirk eines türkischen Landrats {allg}
kaymakamlık {i} der Bezirk {m}
kaymakamlık {i} der Disktrikt {m}
kaymakamlık {i} der Distrikt {m}
kaymakamlık {allg} [pol]Hauptmanschaft {allg}
kaymakamlık {i} das Kreisamt {n}
kaymakamlık {i} der Landkreis {m}
kaymakamlık {i} das Landratsamt {n}
kaymakamlık {i} der Landratsbezirk {m}
Indirekte Treffer
arabada kayma emniyetli lastik {i} der Gleitschutzreifen {m}
artistik buz pateni kayma yeri {i} [sp]die Rutschbahn {f}
ıslak zeminde kayma {i} das Aquaplaning {n}
kayak ayakkabısı altına takılan kayma kızağı {i} die Kufe {f}
kayak kayma {i} das Skilaufen {n}
kayak kayma {i} die Skifahrt {f}
kayak kayma {i} das Skifahren {n}
kayma ağırlığı {i} das Schiebegewicht {n}
kayma direnci {i} der Gleitwiderstand {m}
kayma eğrisi {i} die Schlüpfungskurve {f}
kayma eğrisi {i} die Gleitkurve {f}
kayma gerilmesi {i} die Schubspannung {f}
kayma izi {i} die Gleitspur {f}
kayma modülü {i} die Schubsteife {f}
kayma modülü {i} der Schubmodul {m}
kayma mukavemeti {i} die Schubfestigkeit {f}
kayma mukavemeti {i} der Gleitwiderstand {m}
kayma noktası {i} der Gleitpunkt {m}
kayma önleyici kar zinciri {ç} die Gleitschützketten {pl}
kayma rayı {i} die Gleitschiene {f}
kayma şasisi {i} [ask]das Ablaufgerüst {n}
kayma sathı {i} die Gleitfläche {f}
kayma sayısı {i} die Schubzahl {f}
kayma sayısı {i} die Gleitzahl {f}
kayma sürtünmesi {i} die Gleitreibung {f}
kayma tehlikesi {i} die Rutschgefahr {f}
kayma yatağı {i} die Gleitbahn {f}
kayma yüzeyi {i} die Gleitfläche {f}
kızak kayma pisti {i} die Gleitbahn {f}
kızak kayma yolu {i} die Schlittenbahn {f}
kızak kayma yolu {i} die Rodelbahn {f}
kızakla kayma {i} das Schlittenfahren {n}
tehlike kayma borusu {i} das Notrutschrohr {n}
tekerlekli patenle kayma {i} das Rollschuhlaufen {n}