suretiyle {öt} | indem {prp} |
|
araya girme suretiyle kabul {i} | das Ehrenakzept {n} |
|
araya girme suretiyle kabul eden {i} | der Ehrenakzeptant {m} |
|
azar azar gönderilmek suretiyle bir malın sevkini isteme {i}
[tic] | der Abruf {m} |
|
ciro suretiyle nakledilebilen {allg} | durch Indossament begeben {allg} |
|
ekleme suretiyle bir sözcüğü açıklama {i}
[dilb] | die Apposition {f} |
|
evlenme suretiyle nesebin meşrulaşması {i}
[huk] | die Legitimation {f} |
|
gıyaben teşhir suretiyle {allg}
[huk] | in effigie {allg} |
|
ilan suretiyle vaadetmek {fi} | ausloben {v} |
|
ilan suretiyle yapılan vaad {i} | die Auslobung {f} |
|
imtiyaz suretiyle verilen bir Banat {i} | das Konzessioniertes Gewerbe {n} |
|
kök ve dallarının kesilmesi suretiyle küçük bırakılan süs ağacı {i} | der Bonsai {m} |
|
okuma suretiyle edinilmiş bilgiler {ç} | die Lesefrüchte {pl} |
|
ormanlık alanda ağaçların kesilmesi suretiyle açılan yol {i} | der Durchhieb {m} |
|
postalama suretiyle yapılan satışlar {i} | der Versandhandel {m} |
|
ses dalgaları giderilmesi suretiyle uzaklık ve derinlik ölçen alet {i}
[den] | das Echolot {n} |
|