TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yakışık {s} angängig {adj}
yakışık {s} anstoßend {adj}
yakışık {i} die Schicklichkeit {f}
yakışık alır {s} entsprechend {adj}
yakışık alır {a} gebührend {a}
yakışık alır {s} geziemend {adj}
yakışık alır {s} passend {adj}
yakışık alır {s} schick {adj}
yakışık alma {i} die Konvenienz {f}
yakışık alma {i} die Schicklichkeit {f}
yakışık almak {allg} es gehört sich {allg}
yakışık almak {itr} konvenieren {itr}
yakışık almak {fi} gebühren {v}
yakışık almak {fi} gehören {v}
yakışık almak {fi} geziemen {v}
yakışık almak {fi} schicken {v}
yakışık almama {i} die Verfänglichkeit {f}
yakışık almayan {s} indezent {adj}
yakışık almayan {s} unstatthaft {adj}
yakışık almayan {s} unwürdig {adj}
yakışık almaz {a} unangemessen {a}
yakışık almaz {s} unanständig {adj}
yakışık almaz {s} unfair {adj}
yakışık almaz {s} unschicklich {adj}
yakışık almaz {s} unziemlich {adj}
yakışık almaz {a} verfänglich {a}
yakışık almaz {a} unkorrekt {a}
yakışık {s} adrett {adj}
yakışık {s} brillant {adj}
yakışık {adv} chic {adv}
yakışık {s} gut aussehend {adj}
yakışık {a} gutaussehend {a}
yakışık {a} schön {a}
yakışık {s} stattlich {adj}
yakışık olma {i} die Schicklichkeit {f}
yakışıklılık {i} die Brillanz {f}
yakışıksız {s} anstandswidrig {adj}
yakışıksız {s} anstößig {adj}
yakışıksız {a} ausschweifend {a}
yakışıksız {s} schockant {adj}
yakışıksız {s} unangebracht {adj}
yakışıksız {s} unfair {adj}
yakışıksız {s} ungebührend {adj}
yakışıksız {s} ungebührlich {adj}
yakışıksız {s} ungeeignet {adj}
yakışıksız {a} ungehörig {a}
yakışıksız {s} ungeschickt {adj}
yakışıksız {s} unmöglich {adj}
yakışıksız {s} unpassend {adj}
yakışıksız {s} unschicklich {adj}
yakışıksız {s} verfänglich {adj}
yakışıksız {s} verfehlt {adj}
yakışıksız {s} unziemlich {adj}
yakışıksız {s} unkorrekt {adj}
yakışıksız bir biçimde davranmak {fi} danebenbenehmen {v}
yakışıksız davranış {i} die Unart {f}
yakışıksız davranış {i} die Unschicklichkeit {f}
yakışıksız davranmak {fi} danebenbenehmen {v}
yakışıksızlık {i} die Anstößigkeit {f}
yakışıksızlık {i} die Indezenz {f}
yakışıksızlık {i} die Ungebührlichkeit {f}
yakışıksızlık {i} die Ungehörigkeit {f}
Indirekte Treffer
yakışık alır {s} geziemend {adj}
yakışık alır {a} gebührend {a}
yakışık alır {s} entsprechend {adj}
yakışık alır {s} schick {adj}
yakışık alır {s} passend {adj}
yakışık alma {i} die Schicklichkeit {f}
yakışık alma {i} die Konvenienz {f}
yakışık almak {fi} schicken {v}
yakışık almak {allg} es gehört sich {allg}
yakışık almak {fi} geziemen {v}
yakışık almak {fi} gehören {v}
yakışık almak {fi} gebühren {v}
yakışık almak {itr} konvenieren {itr}
yakışık almama {i} die Verfänglichkeit {f}
yakışık almayan {s} unwürdig {adj}
yakışık almayan {s} unstatthaft {adj}
yakışık almayan {s} indezent {adj}
yakışık almaz {s} unziemlich {adj}
yakışık almaz {s} unschicklich {adj}
yakışık almaz {s} unfair {adj}
yakışık almaz {a} unkorrekt {a}
yakışık almaz {s} unanständig {adj}
yakışık almaz {a} verfänglich {a}
yakışık almaz {a} unangemessen {a}