TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
çayır {i} [bitk]der Klee {m}
çayır {i} die Prärie {f}
çayır {i} [bitk]die Wiese {f}
cayır cayır {adv} lichterloh {adv}
cayır cayır yanmak {fi} lichterloh brennen {v}
çayır çimenlik {i} der Anger {m}
çayır güzeli {i} [bitk]das Zittergras {n}
çayır haline gelmek {allg} begrasen {allg}
çayır incirkuşu {i} der Pieper {m}
çayır incirkuşu {i} der Wiesenpieper {m}
çayır kasımpatı {i} das Gänseblümchen {n}
çayır kasımpatı {i} das Maßliebchen {n}
çayır kasımpatı {i} der Tausendschön {m}
çayır kasımpatı {i} das Tausendschönchen {n}
çayır köpeği {i} [hayb]der Präriehund {m}
çayır kurbağa {i} der Frosch {m}
çayır kurbağa {i} der Grasfrosch {m}
çayır kurbağası {i} [hayb]der Grasfrosch {m}
çayır kuşu {i} die Lerche {f}
çayır kuşu {i} der Sterling {m}
çayır kuşu {i} der Wiesensterling {m}
çayır mantarı {i} [bitk]der Blätterpilz {m}
çayır mantarı {i} [bitk]der Krempling {m}
çayır otu {i} die Orchis {f}
çayır otu {i} das Schwingelgras {n}
çayır papatyası {i} [bitk]die Margerite {f}
çayır şekline getirmek {v} begrasen {v}
çayır tarlakuşu {i} das Braunkehlchen {n}
çayır teresi {i} das Wiesenschaumkraut {n}
çayır yumağı {i} das Schwingelgras {n}
çayırkuşu {i} [hayb]die Lerche {f}
çayırkuşu {i} der Sterling {m}
çayırkuşu {i} der Wiesensterling {m}
çayırlık {i} die Egart {f}
çayırlık {i} das Kleefeld {n}
çayırlık {i} die Matte {f}
çayırlık {i} die Weide {f}
çayırlık {i} das Weideland {n}
çayırlık {i} der Weideplatz {m}
çayırmantarı {i} der Champignon {m}
çayırmelikesi {allg} echtes Mädesüß {allg}
çayırmelikesi {i} der Geißbart {m}
çayırmelikesi {i} das Krampfkraut {n}
çayırmelikesi {i} das Mädesüß {n}
çayırmelikesi {i} das Sumpfmädesüß {n}
çayırmelikesi {i} die Wiesenkönigin {f}
çayırotu {i} [bitk]der Schwindel {m}
çayırotu {i} [bitk]das Schwingelgras {n}
çayırotu {i} [bitk]der Spark {m}
çayırteresi {i} das Wiesenschaumkraut {n}
cayırtı {i} der Quietscher {m}
Indirekte Treffer
bir tür çayır mantarı {i} [bitk]der Täubling {m}
bük çayır otu {i} der Klappertopf {m}
cayır cayır {adv} lichterloh {adv}
cayır cayır yanmak {fi} lichterloh brennen {v}
çayır çimenlik {i} der Anger {m}
çayır güzeli {i} [bitk]das Zittergras {n}
çayır haline gelmek {allg} begrasen {allg}
çayır incirkuşu {i} der Wiesenpieper {m}
çayır incirkuşu {i} der Pieper {m}
çayır kasımpatı {i} das Tausendschönchen {n}
çayır kasımpatı {i} der Tausendschön {m}
çayır kasımpatı {i} das Maßliebchen {n}
çayır kasımpatı {i} das Gänseblümchen {n}
çayır köpeği {i} [hayb]der Präriehund {m}
çayır kurbağa {i} der Frosch {m}
çayır kurbağa {i} der Grasfrosch {m}
çayır kurbağası {i} [hayb]der Grasfrosch {m}
çayır kuşu {i} der Wiesensterling {m}
çayır kuşu {i} der Sterling {m}
çayır kuşu {i} die Lerche {f}
çayır mantarı {i} [bitk]der Krempling {m}
çayır mantarı {i} [bitk]der Blätterpilz {m}
çayır otu {i} das Schwingelgras {n}
çayır otu {i} die Orchis {f}
çayır papatyası {i} [bitk]die Margerite {f}
çayır şekline getirmek {v} begrasen {v}
çayır tarlakuşu {i} das Braunkehlchen {n}
çayır teresi {i} das Wiesenschaumkraut {n}
çayır yumağı {i} das Schwingelgras {n}
etrafı çevrilmiş çayır {i} die Koppel {f}
otsu bitkilerle kaplı çayır {i} die Savanne {f}
yatılıp güneşlenilen çayır {i} die Liegewiese {f}