DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Einfall {m} [mil.]akın {i}
der Einfall {m} aniden akla gelen fikir {i}
der Einfall {m} [mil.]baskın {i}
der Einfall {m} buluş {i}
der Einfall {m} çökme {i}
der Einfall {m} düğme {i}
der Einfall {m} düşünce {i}
der Einfall {m} fikir {i}
der Einfall {m} [mil.]istila {i}
der Einfall {m} [mil.]saldırı {i}
der Einfall {m} yıkılma {i}
einfallen {v} aklına gelmek {fi}
einfallen {v} aniden aklına gelmek {fi}
das Einfallen {n} ansızın gelme {i}
einfallen {v} [mil.]baskın yapmak {fi}
das Einfallen {n} birdenbire gelme {i}
einfallen {v} çökmek {fi}
einfallen {v} harap olmak {fi}
einfallen {v} hatırına gelmek {fi}
einfallen {v} hatırlamak {fi}
einfallen {v} içine çökmek {fi}
einfallen {v} içine gömülmek {fi}
einfallen {v} ışık düşmesi {fi}
einfallen {v} [mil.]istila etmek {fi}
das Einfallen {n} meyil {i}
einfallen {v} [mil.]saldırmak {fi}
das Einfallen {n} yatım {i}
einfallen {v} yerle bir olmak {fi}
einfallen {v} yıkılmak {fi}
einfallen lassen {allg} iyi bir fikri olmak {allg}
einfallen lassen {allg} çözüm bulmak {allg}
einfallend {adj} gelen {s}
einfallend {adj} ışık düşen {s}
einfallslos {adj} ani gelen fikirlerden yoksun {s}
einfallslos {adj} düşüncesiz {s}
einfallslos {adj} fikirsiz {s}
die Einfallslosigkeit {f} parlak fikirlerden yoksunluk {i}
einfallsreich {adj} güzel buluşları olan {s}
einfallsreich {adj} icatçı {s}
einfallsreich {adj} ilginç buluşları olan {s}
einfallsreich {a} üretken {a}
der Einfallsreichtum {m} buluş zenginliği {i}
der Einfallsreichtum {m} iyi buluşlarda bulunma {i}
der Einfallsreichtum {m} fikir zenginliği {i}
der Einfallsreichtum {m} yaratıcılık {i}
das Einfallstor {n} başka bir ülkenin toprağına zorla girmek {i}
das Einfallstor {n} saldırmak için uygun yer {i}
die Einfallstraße {f} birçok yolun çıktığı ana cadde {i}
die Einfallstraße {f} trafiği çok yoğun cadde {i}
die Einfallswinkel {f} çarpma açısı {i}
die Einfallswinkel {f} düşüş açısı {i}
die Einfallswinkel {f} ışık geliş açısı {i}
Indirekte Treffer
die gescheiter Einfall {allg} iyi fikir {allg}