TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
parlak {s} blank {adj}
parlak {s} blendend {adj}
parlak {s} blitzend {adj}
parlak {s} blühend {adj}
parlak {s} brillant {adj}
parlak {s} feenhaft {adj}
parlak {s} fulminant {adj}
parlak {s} glänzend {adj}
parlak {s} glatt {adj}
parlak {s} grell {adj}
parlak {s} hell {adj}
parlak {a} herrlich {a}
parlak {i} der Hochglanz {m}
parlak {s} illuster {adj}
parlak {s} knallig {adj}
parlak {s} leuchtend {adj}
parlak {s} licht {adj}
parlak {a} prächtig {a}
parlak {s} strahlend {adj}
parlak başarı {i} der Bombenerfolg {m}
parlak başarı {i} [müz]das Bravourstück {n}
parlak başarı {allg} glänzender Erfolg {allg}
parlak başarı {i} die Glanzleistung {f}
parlak buğday biti {i} [hayb]der Brillantkäfer {m}
parlak deri {i} das Glanzleder {n}
parlak dönem {i} der Glanz {m}
parlak dönem {i} die Glanzzeit {f}
parlak dönem {allg} saturnisches Zeitalter {allg}
parlak fikir {i} der Dreh {m}
parlak fikir {allg} glänzende Idee {allg}
parlak fikir {i} die Glanzidee {f}
parlak fikirlerden yoksunluk {i} die Einfallslosigkeit {f}
parlak gelin teli {i} die Lametta {f}
parlak ışıkla doldurmak {fi} durchstrahlen {v}
parlak kağıt {i} das Glanzpapier {n}
parlak kırmızı {s} scharlachen {adj}
parlak kırmızı {s} scharlachfarben {adj}
parlak kırmızı {s} scharlachrot {adj}
parlak kırmızı boya {i} [hayb]die Koschenille {f}
parlak kumaş {i} der Lüster {m}
parlak mavi {i} das Kobaltblau {n}
parlak olmayan {s} halbmatt {adj}
parlak şey {i} [gökb]die Sonne {f}
parlaklığını almak {v} dekatieren {v}
parlaklığını gidermek {v} mattieren {v}
parlaklığını kaybetmek {fi} [sp]anlaufen {v}
parlaklığını yitirmek {itr} abmüden {itr}
parlaklık {i} das Auge {n}
parlaklık {i} die Blänke {f}
parlaklık {i} die Brillanz {f}
parlaklık {i} der Eklat {m}
parlaklık {i} der Glanz {m}
parlaklık {i} die Helle {f}
parlaklık {i} die Helligkeit {f}
parlaklık {i} die Herrlichkeit {f}
parlaklık {i} das Licht {n}
parlaklık {i} die Politur {f}
parlaklık {i} der Schiller {m}
parlaklık {i} [anat]der Schmelz {m}
parlaklık apresi {i} die Glanzappretur {f}
Indirekte Treffer
av hayvanlarının parlak gözü {i} der Seher {m}
ay ışığının parlak olduğu gece {i} die Mondnacht {f}
çok parlak {s} gleißend {adj}
çok parlak {i} der Diamant {m}
çok parlak {s} bombig {adj}
çok parlak {s} hochglänzend {adj}
çok parlak {s} hell glänzend {adj}
çok parlak nova {i} [gökb]die Supernova {f}
dokumayı gergin ve parlak hale getirmek {v} merzerisieren {v}
dokumayı gergin ve parlak hale getirmek {v} merserisieren {v}
en parlak dönem {i} die Glanzperiode {f}
en parlak dönem {i} die Blütezeit {f}
en parlak dönem {i} die Blüte {f}
en parlak dönem {i} der Blust {m}
geleceği parlak {a} vielversprechend {a}
gümüş gibi parlak {s} silberhell {adj}
gümüş gibi parlak eşya {i} das Silber {n}
ipek gibi parlak {s} seidig {adj}
karton üzerine parlak film kaplama {i} das Cellophan {n}
kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı boya {i} der Kermes {m}
kral parlak sığırcık {i} der Königsglanzstar {m}
örnek oluşturacak kadar parlak başarı {i} das Paradestück {n}
parlak başarı {i} der Bombenerfolg {m}
parlak başarı {i} die Glanzleistung {f}
parlak başarı {allg} glänzender Erfolg {allg}
parlak başarı {i} [müz]das Bravourstück {n}
parlak buğday biti {i} [hayb]der Brillantkäfer {m}
parlak deri {i} das Glanzleder {n}
parlak dönem {allg} saturnisches Zeitalter {allg}
parlak dönem {i} die Glanzzeit {f}
parlak dönem {i} der Glanz {m}
parlak fikir {i} der Dreh {m}
parlak fikir {i} die Glanzidee {f}
parlak fikir {allg} glänzende Idee {allg}
parlak fikirlerden yoksunluk {i} die Einfallslosigkeit {f}
parlak gelin teli {i} die Lametta {f}
parlak ışıkla doldurmak {fi} durchstrahlen {v}
parlak kağıt {i} das Glanzpapier {n}
parlak kırmızı {s} scharlachrot {adj}
parlak kırmızı {s} scharlachfarben {adj}
parlak kırmızı {s} scharlachen {adj}
parlak kırmızı boya {i} [hayb]die Koschenille {f}
parlak kumaş {i} der Lüster {m}
parlak mavi {i} das Kobaltblau {n}
parlak olmayan {s} halbmatt {adj}
parlak şey {i} [gökb]die Sonne {f}
şeritli ve parlak düğmeli hizmetçi üniforması {i} die Livree {f}
sert ve parlak mukavva {i} der Pressspan {m}
yarı parlak {s} durchscheinend {adj}