TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kumaş {s} fadenscheinig {adj}
kumaş {i} das Gewebe {n}
kumaş {i} die Marquisette {f}
kumaş {i} der Stoff {m}
kumaş {i} das Tuch {n}
kumaş {i} das Zeug {n}
kumaş apre presi {i} die Spanpresse {f}
kumaş apresi {i} die Tuchausrüstung {f}
kumaş basma {i} das Druckverfahren {n}
kumaş besleme donanımı {i} [tek]der Einführapparat {m}
kumaş boyacısı {i} der Färber {m}
kumaş boyamak {v} klotzen {v}
kumaş çekmesi kısalması {fi} eingehen {v}
kumaş cilası {i} [teks]der Pressglanz {m}
kumaş cinsi {i} der Covercoat {m}
kumaş dayanıklılık ölçüsü {i} [teks]die Reißlänge {f}
kumaş dekorasyonu {i} die Draperie {f}
kumaş deseni {i} das Stoffmuster {n}
kumaş dinkleme {i} das Tuchwalken {n}
kumas dokusu düğümü {i} [teks]die Noppe {f}
kumaş eni {i} die Bahn {f}
kumaş fabrikası {i} die Tuchfabrik {f}
kumaş genişliği {i} die Bahn {f}
kumaş görünümü {i} das Warenbild {n}
kumaş ile örtmek {v} drapieren {v}
kumaş kenarı {i} die Bräme {f}
kumaş kenarı {i} der Saum {m}
kumaş kenarı {i} [teks]die Webkante {f}
kumaş kesme makinesi {i} die Tuchschneidmaschine {f}
kumaş kılavuzu {i} der Warenführer {m}
kumaş kontrol makinesi {i} die Schaumaschine {f}
kumaş kontrol makinesi {i} die Warenschaumaschine {f}
kumaş levendi {i} der Warenbaum {m}
kumaş parçalama aleti {i} der Reißwolf {m}
kumaş parçası {i} der Lappen {m}
kumaş parlaklığını alma makinesi {i} die Dekatiermaschine {f}
kumaş perdahı {i} [teks]der Pressglanz {m}
kumaş sarılan silindir ağaç {i} [bitk]der Baum {m}
kumaş tıraşlama makinesi {i} die Gewebeschermaschine {f}
kumaş topu {i} der Stoffballen {m}
kumaş üzerine baskı {i} der Eindruck {m}
kumaş yoğunluğu {i} die Warendichte {f}
kumaşa güzel görünüm verme {i} die Draperie {f}
kumaşa güzel kıvrımlar vermek {v} drapieren {v}
kumaşa kenar çekmek {fi} umnähen {v}
kumaşı çekerek dayanıklılığını ölçme {i} [teks]der Zugversuch {m}
kumaşı cilalama {i} [teks]die Zurichtung {f}
kumaşı kabartmak {allg} puffen {allg}
kumaşı krep haline getirmek {v} kreppen {v}
kumaşı su geçirmez yapmak {v} klotzen {v}
kumaşı tarayıp kabalaştırmak {fi} aufrauen {v}
kumaşın cilasını almak {v} dekatieren {v}
kumaşın düğümlerini gidermek {v} [teks]noppen {v}
kumaşın ters tarafı {i} die Geweberückseite {f}
kumaşın ters yüzü {i} die Abrechte {f}
kumaşın ters yüzü {i} die Abseite {f}
kumaşın ters yüzü {i} die Geweberückseite {f}
kumaşın tersi {i} die Abrechte {f}
kumaşla duvarı kaplamak {v} beschießen {v}
kumaşla kaplanmış tahta {i} die Flanelltafel {f}
kumaşlara güzel kıvrımlar verme {i} die Drapierung {f}
kumaşlara sertlik verme {i} die Ausrüstung {f}
kumaşlarda balıksırtı deseni {i} das Fischgrätenmuster {n}
kumaştaki suni iplik miktarını belirten bir ölçü birimi {i} das Denier {n}
Indirekte Treffer
astarlık kumaş {i} der Futterstoff {m}
bayraklık kumaş {i} der Fahnenstoff {m}
binek hayvanı sırtına vurulan kalın kumaş {i} die Satteldecke {f}
bir cins ince kumaş {i} der Bobinet {m}
bir kumaş türü {i} [teks]der Ottoman {m}
bukle kumaş {i} das Boucle {n}
bükümlü ince kumaş {i} der Krepp {m}
buruşturulmuş kumaş {i} der Bausch {m}
çift taraflı kumaş {i} das Austauschgewebe {n}
çift yüzlü kumaş {i} der Reversible {m}
çizgili kumaş {allg} [teks]gestreifter Stoff {allg}
çok ince dokunmuş kumaş {i} das Gespinst {n}
dokusuz kumaş {i} der Vliesstoff {m}
dokusuz kumaş {i} der Textilverbundstoff {m}
dokusuz kumaş kurutucusu {i} der Vliestrockner {m}
döşemelik kumaş {i} der Möbelstoff {m}
döşemelik kumaş {i} der Bezugsstoff {m}
düz yünlü kumaş {i} der Cheviot {m}
ekose kumaş {i} der Schotten {m}
ekose kumaş {i} der Ecossai {m}
elbiselik kumaş {i} der Drapl {m}
elbiselik kumaş {i} der Anzugsstoff {m}
elbiselik kumaş {i} der Kleiderstoff {m}
etrafı saçaklı dokunmuş kumaş {s} ausgefranst {adj}
fitilli kumaş {i} [teks]der Rips {m}
gömleklik kumaş {i} der Hemdenstoff {m}
havalandırılmış kumaş {ç} die Rauwaren {pl}
havlu kumaş {i} das Frotteetuch {n}
ince ve sık dokunmuş pamuklı kumaş {i} [teks]der Perkal {m}
ipekli kumaş {i} der Seidenstoff {m}
ipekli kumaş {i} die Seide {f}
kaba bir kumaş türü {i} der Rasch {m}
kaba kumaş {i} der Sack {m}
kabarık dokunmuş yünlü kumaş {i} [teks]der Tweed {m}
kabarık ve çaprazlama dokunmuş kumaş {i} [teks]der Twill {m}
kabartma çizgili ve pamuklu kumaş {i} [teks]der Kord {m}
kabartmalı kumaş {mn} [teks]Pikee {mn}
kaplamalık kumaş {i} der Überzugsstoff {m}
karışık kumaş {i} das Mischgewebe {n}
keçe kumaş {i} das Filztuch {n}
keçeli kumaş {i} das Filztuch {n}
kenarı şeritli kumaş {i} der Bordürenstoff {m}
kılıflık kumaş {i} der Inlettstoff {m}
kısalmaz kumaş {s} krumpfecht {adj}
krep kumaş {mn} Marocain {mn}
küçük desenli kumaş {adv} klein gemustert {adv}
küçük kumaş parçası {i} das Tüchlein {n}
kumaş apre presi {i} die Spanpresse {f}
kumaş apresi {i} die Tuchausrüstung {f}
kumaş basma {i} das Druckverfahren {n}
kumaş besleme donanımı {i} [tek]der Einführapparat {m}
kumaş boyacısı {i} der Färber {m}
kumaş boyamak {v} klotzen {v}
kumaş çekmesi kısalması {fi} eingehen {v}
kumaş cilası {i} [teks]der Pressglanz {m}
kumaş cinsi {i} der Covercoat {m}
kumaş dayanıklılık ölçüsü {i} [teks]die Reißlänge {f}
kumaş dekorasyonu {i} die Draperie {f}
kumaş deseni {i} das Stoffmuster {n}
kumaş dinkleme {i} das Tuchwalken {n}
kumas dokusu düğümü {i} [teks]die Noppe {f}
kumaş eni {i} die Bahn {f}
kumaş fabrikası {i} die Tuchfabrik {f}
kumaş genişliği {i} die Bahn {f}
kumaş görünümü {i} das Warenbild {n}
kumaş ile örtmek {v} drapieren {v}
kumaş kenarı {i} [teks]die Webkante {f}
kumaş kenarı {i} der Saum {m}
kumaş kenarı {i} die Bräme {f}
kumaş kesme makinesi {i} die Tuchschneidmaschine {f}
kumaş kılavuzu {i} der Warenführer {m}
kumaş kontrol makinesi {i} die Warenschaumaschine {f}
kumaş kontrol makinesi {i} die Schaumaschine {f}
kumaş levendi {i} der Warenbaum {m}