TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ay {allg} au! {allg}
ay {allg} ei! {allg}
ay {i} der Monat {m}
ay {i} [gökb]der Mond {m}
ay {i} [gökb]der Satellit {m}
ay aracı {i} das Mondauto {n}
ay başı {i} die Menstruation {f}
ay başı {a} Monatsanfang {a}
ay başı {i} der Zahltag {m}
ay batması {i} [gökb]der Monduntergang {m}
ay büyüyor {allg} [gökb]der Mond nimmt zu {allg}
ay çiçeği {i} die Sonnenblume {f}
ay doğması {i} der Mondaufgang {m}
ay evresi {i} [gökb]die Phase {f}
ay ile ilgili {s} lunar {adj}
ay ile ilgili {s} lunarisch {adj}
ay ışığı {i} [gökb]der Mondenglanz {m}
ay ışığı {i} [gökb]der Mondenschein {m}
ay ışığı {i} das Mondlicht {n}
ay ışığı {i} [gökb]der Mondschein {m}
ay ışığı ile aydınlanmış {s} mondhell {adj}
ay ışığının parlak olduğu gece {i} die Mondnacht {f}
ay modülü {i} die Mondfähre {f}
ay ortası {i} die Monatsmitte {f}
ay parçası {s} bildhübsch {adj}
ay parçası {s} bildschön {adj}
ay sonu kapanışı {i} [tic]der Monatsabschluss {m}
ay sonuna {allg} per Ultimo {allg}
ay takvimi {i} das Mondjahr {n}
ay tanrıçası {tnz} Föbe {oA}
ay tanrıçası {tnz} Luna {oA}
ay tutulması {i} [gökb]die Mondfinsternis {f}
ay yılı {i} das Mondjahr {n}
ay yörüngesi {i} die Mondbahn {f}
ay yüzeyi {i} die Mondlandschaft {f}
ay yüzlü {i} das Mondgesicht {n}
ay! {ünl} autsch {Inter}
ay! {ünl} ei {Inter}
aya {i} [anat]die Handinnenfläche {f}
aya bakarak havlamak {fi} anheulen {v}
aya iniş {i} die Mondlandung {f}
Aya İrini Kilisesi {i} die Irenenkirche {f}
ayabakan {i} die Sonnenblume {f}
ayağa fırlamak {fi} aufspringen {v}
ayağa kaldırmak {allg} auf die Beine stellen {allg}
ayağa kaldırmak {fi} aufheben {v}
ayağa kaldırmak {fi} aufrichten {v}
ayağa kaldırmak {fi} sträuben {v}
ayağa kalk! {a} [ask]auf {a}
ayağa kalk! {allg} Steh auf {allg}
ayağa kalkabilmek {fi} aufkönnen {v}
ayağa kalkma {i} das Aufstehen {n}
ayağa kalkmak {fi} Aufkommen {v}
ayağa kalkmak {fi} Aufstehen {v}
ayağa kalkmak {fi} auflehnen {v}
ayağa kalkmak {fi} aufrichten {v}
ayağa kalkmak {fi} erheben {v}
ayağa kalkmak istemek {fi} aufwollen {v}
ayağa kalkmasına yardım etmek {fi} aufhelfen {v}
ayağa kalkmasına yardımcı olmak {fi} aufheben {v}
ayağı dolaşmak {i} das Stolpern {n}
ayağı kayarak düşmek {fi} ausrutschen {v}
ayağı kaymak {fi} ausgleiten {v}
ayağı kaymak {fi} ausglitschen {v}
ayağın tarak kısmı {i} [anat]der Mittelfuß {m}
ayağın üst kısmı {i} [anat]der Spann {m}
ayağına çabuk {adv} leichtfüßig {adv}
ayağına çağırmak {allg} zu sich bestellen {allg}
ayağına gelmek {fi} bieten {v}
ayağını burkmak {fi} den Fuß verstauchen {v}
ayağını burkmak {allg} den Fuß vertreten {allg}
ayağını burkmak {fi} [hek]umknicken {v}
ayağını duvara çarpmak {allg} mit dem Fuß auf die Wand hauen {allg}
ayağını içe doğru basarak yürümek {itr} onkeln {itr}
ayağını incitmek {a} [den]sich {a}
ayağını incitmek {fi} Übertreten {v}
ayağını incitmek {fi} [hek]umknicken {v}
ayağını kaydırma {i} die Verdrängung {f}
ayağını kaydırmak {fi} ausstechen {v}
ayağını kaydırmak {v} verdrängen {v}