TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
basınçlı {adv} gedrückt {adv}
basınçlı {allg} mit Druck {allg}
basınçlı hava {i} die Druckluft {f}
basınçlı hava {allg} gepresste Luft {allg}
basınçlı hava {allg} komprimierte Luft {allg}
basınçlı hava {i} die Pressluft {f}
basınçlı hava avadanlığı {i} das Pressluftwerkzeug {n}
basınçlı hava boru şebekesi {i} die Pressluftleitung {f}
basınçlı hava freni {i} die Druckluftbremse {f}
basınçlı hava makinesi {i} die Pressluftarbeitsmaschine {f}
basınçlı hava keskisi {i} der Luftmeißel {m}
basınçlı hava lokomotifi {i} die Druckluftlokomotive {f}
basınçlı hava matkabı {i} [tek]der Pressluftbohrer {m}
basınçlı hava pompası {i} die Druckluftpumpe {f}
basınçlı hava tesisatı {i} die Druckluftanlage {f}
basınçlı hava tesisatı {i} die Pressluftanlage {f}
basınçlı havalı çekiç {i} [tek]der Presslufthammer {m}
basınçlı havalı kavrama {i} die Pressluftkupplung {f}
basınçlı karıştırma kazanı {i} der Rührerdruckkessel {m}
basınçlı kurutucu {i} der Drucktrockner {m}
basınçlı su {i} das Druckwasser {n}
basınçlı su {allg} unter Druck stehendes Wasser {allg}
basınçlı tulumba {i} die Kompressionspumpe {f}
basınçlı yağlama {i} die Druckschmierung {f}
Indirekte Treffer
basınçlı hava {allg} gepresste Luft {allg}
basınçlı hava {i} die Druckluft {f}
basınçlı hava {i} die Pressluft {f}
basınçlı hava {allg} komprimierte Luft {allg}
basınçlı hava avadanlığı {i} das Pressluftwerkzeug {n}
basınçlı hava boru şebekesi {i} die Pressluftleitung {f}
basınçlı hava freni {i} die Druckluftbremse {f}
basınçlı hava makinesi {i} die Pressluftarbeitsmaschine {f}
basınçlı hava keskisi {i} der Luftmeißel {m}
basınçlı hava lokomotifi {i} die Druckluftlokomotive {f}
basınçlı hava matkabı {i} [tek]der Pressluftbohrer {m}
basınçlı hava pompası {i} die Druckluftpumpe {f}
basınçlı hava tesisatı {i} die Pressluftanlage {f}
basınçlı hava tesisatı {i} die Druckluftanlage {f}
basınçlı havalı çekiç {i} [tek]der Presslufthammer {m}
basınçlı havalı kavrama {i} die Pressluftkupplung {f}
basınçlı karıştırma kazanı {i} der Rührerdruckkessel {m}
basınçlı kurutucu {i} der Drucktrockner {m}
basınçlı su {allg} unter Druck stehendes Wasser {allg}
basınçlı su {i} das Druckwasser {n}
basınçlı tulumba {i} die Kompressionspumpe {f}
basınçlı yağlama {i} die Druckschmierung {f}
değişmez basınçlı {adv} isobar {adv}
hava basınçlı fren {i} [tek]die Luftdruckbremse {f}
havası alınmış yer ile normal basınçlı havalı yer arasında geçişi sağlayan bölme {i} die Luftschleuse {f}
sabit basınçlı {adv} isobar {adv}
yazılan yazıların küçük tüplere konarak basınçlı hava yardımıyla bir başka yere iletilmesi {i} die Rohrpost {f}
yüksek basınçlı {s} [tek]hochgespannt {adj}
yüksek basınçlı buhar {i} der Hochdruckverdampfer {m}
yüksek basınçlı buhar {i} der Hochdruckdampf {m}
yüksek basınçlı kazan {i} der Hochdruckkessel {m}
yüksek basınçlı kum püskürtme cihazı {i} das Sandstrahlgebläse {n}