TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
karanlık {s} delphisch {adj}
karanlık {s} dubitativ {adj}
karanlık {s} dumpf {adj}
karanlık {i} das Dunkel {n}
karanlık {i} die Dunkelheit {f}
karanlık {i} das Düster {n}
karanlık {i} die Düsterheit {f}
karanlık {i} die Düsterkeit {f}
karanlık {i} die Düsternis {f}
karanlık {s} finster {adj}
karanlık {i} die Finsternis {f}
karanlık {s} makaber {adj}
karanlık {i} die Nacht {f}
karanlık {s} nächtig {adj}
karanlık {s} [metr]nebelhaft {adj}
karanlık {s} nebulos {adj}
karanlık {s} obskur {adj}
karanlık {i} die Obskurität {f}
karanlık {a} schleierhaft {a}
karanlık {allg} schleierhaft v {allg}
karanlık {a} undurchsichtig {a}
karanlık {s} verschwommen {adj}
karanlık {s} wirr {adj}
karanlık basıyor {allg} es dunkelt {allg}
karanlık basmak {itr} anbrechen {itr}
karanlık basmak {allg} dunkel werden {allg}
karanlık basmak {fi} Dunkelheit bricht an {v}
karanlık basmak {itr} dunkeln {itr}
karanlık basmak {fi} herabsenken {v}
karanlık basması {allg} Anbruch der Nacht {allg}
karanlık basması {fi} einbrechen {v}
karanlık bir geçmiş {allg} eine dunkle Vergangenheit {allg}
karanlık daire {i} die Kellerwohnung {f}
karanlık {s} dubiös {adj}
karanlık işler {allg} dunkle Geschäfte {allg}
karanlık işler {ç} die Machenschaften {pl}
karanlık işler çeviren adam {i} der Dunkelmann {m}
karanlık işler çevirmek {allg} dunkle Geschäfte machen {allg}
karanlık oda {i} [fot]die Dunkelkammer {f}
karanlık oda {allg} [fot]dunkler Raum {allg}
karanlık oda {i} das Loch {n}
karanlık taraf {i} die Nachtseite {f}
karanlık yan {i} die Nachtseite {f}
karanlık yol {allg} dunkle Kanäle {allg}
karanlıkta {allg} im Dunkeln {allg}
karanlıkta {allg} im Finstern {allg}
karanlıkta daha iyi görme hastalığı {i} [hek]die Tagblindheit {f}
Indirekte Treffer
alaca karanlık {s} dämmerig {adj}
hafif karanlık {s} dämmerig {adj}
karanlık basıyor {allg} es dunkelt {allg}
karanlık basmak {itr} dunkeln {itr}
karanlık basmak {fi} Dunkelheit bricht an {v}
karanlık basmak {allg} dunkel werden {allg}
karanlık basmak {itr} anbrechen {itr}
karanlık basmak {fi} herabsenken {v}
karanlık basması {fi} einbrechen {v}
karanlık basması {allg} Anbruch der Nacht {allg}
karanlık bir geçmiş {allg} eine dunkle Vergangenheit {allg}
karanlık daire {i} die Kellerwohnung {f}
karanlık {s} dubiös {adj}
karanlık işler {ç} die Machenschaften {pl}
karanlık işler {allg} dunkle Geschäfte {allg}
karanlık işler çeviren adam {i} der Dunkelmann {m}
karanlık işler çevirmek {allg} dunkle Geschäfte machen {allg}
karanlık oda {i} das Loch {n}
karanlık oda {allg} [fot]dunkler Raum {allg}
karanlık oda {i} [fot]die Dunkelkammer {f}
karanlık taraf {i} die Nachtseite {f}
karanlık yan {i} die Nachtseite {f}
karanlık yol {allg} dunkle Kanäle {allg}
yağmur habercisi karanlık bulut kümesi {i} [metr]die Regenwand {f}
yarı karanlık {i} das Dämmerlicht {n}
yarı karanlık {s} schummrig {adj}
yarı karanlık {s} halbdunkel {adj}
zifir karanlık {s} zappenduster {adj}
zifiri karanlık {s} stockfinster {adj}
zifiri karanlık {s} stockdunkel {adj}