TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
Aral Denizi {i} [coğ]der Aralsee {m}
Aral Gölü {i} [coğ]der Aralsee {m}
aralama türü {i} die Durchforstungsart {f}
aralamak {fi} auseinander stellen {v}
aralamak {fi} ausklinken {v}
aralamak {fi} halb öffnen {v}
aralamak {v} spalten {v}
araları açık {s} uneinig {adj}
araları açık {s} uneins {adj}
araları açıldı {allg} sie haben sich entzweit {allg}
araları açılmak {fi} entzweien {v}
araları açılmak {allg} überwerfen {allg}
araları açılmak {fi} verkrachen {v}
araları açılmak {fi} zerstreiten {v}
araları açılmak {itr} zerstreiten {itr}
araları bozuk {s} verfeindet {adj}
araları bozuk olmak {fi} Misshelligkeiten haben {v}
araları iyi olmak {allg} auf gutem Fuß stehen {allg}
aralarına {a} darunter {a}
aralarına {adv} dazwischen {adv}
aralarına almamak {fi} ausschließen {v}
aralarına yabancıları sokmayan insan grubu {i} der Klüngel {m}
aralarında {a} darunter {a}
aralarında {adv} dazwischen {adv}
aralarında {a} untereinander {a}
aralarında ilişki kurmak {fi} aufeinander beziehen {v}
aralarında ilişki kurmak {allg} zusammenreimen {allg}
aralarında kan bağı bulunan akraba {i} der Kognat {m}
aralarında kan bağı olan akrabalık {i} die Blutsverwandschaft {f}
aralarında kan bağı olan akrabalık {s} blutsverwandt {adj}
aralarında olmak {allg} mit dabei sein {allg}
aralarında uyum sağlamak {v} koordinieren {v}
aralarından kara kedi geçmek {fi} Misshelligkeiten haben {v}
aralarından keserek inceltmek {v} effilieren {v}
aralarından su sızmamak {fi} unzertrennliche Freunde sein {v}
aralarını açmak {v} entzweien {v}
aralarını bozmak {fi} entzweien {v}
aralarını bulmak {fi} aussöhnen {v}
aralarını bulmak {fi} zusammenbringen {v}
aralarını düzeltmek {fi} schlichten {v}
aralarını yapmak {fi} aussöhnen {v}
aralarının açılması {i} die Entzweiung {f}
aralı {s} [hek]Intermittierend {adj}
aralık {i} der Abstand {m}
aralık {s} angelehnt {adj}
aralık {i} die Ausdehnung {f}
aralık {i} der Dezember {m}
aralık {i} die Distanz {f}
aralık {i} der Eingang {m}
aralık {i} die Fuge {f}
aralık {i} das Intervall {n}
aralık {i} das Loch {n}
aralık {i} die Lücke {f}
aralık {i} die Öffnung {f}
aralık {i} die Ritze {f}
aralık {i} der Spalt {m}
aralık {i} die Spalte {f}
aralık {i} die Spanne {f}
aralık {i} der Zeitabstand {m}
aralık açısı {i} der Öffnungswinkel {m}
aralık ayı {i} [din]der Christmonat {m}
aralık ayı {i} [din]der Christmond {m}
aralık ayı {i} der Dezember {m}
aralık ayı {i} der Julmond {m}
aralık bırakmak {fi} anlehnen {v}
aralık bırakmak {fi} auflassen {v}
aralık genişliği {i} die Spaltbreite {f}
aralık kalan {s} klaffend {adj}
aralık kalmak {itr} klaffen {itr}
aralık karakteri {i} das Zwischenraumzeichen {n}
aralık sayısı {i} die Füllziffer {f}
aralık sayısı {i} das Lückenzeichen {n}
aralık tahmini {i} die Intervallschätzung {f}
aralıklı {s} diskontinuierlich {adj}
aralıklı {s} dünnstehend {adj}
aralıklı {s} lückenhaft {adj}
aralıklı {a} periodisch {a}
aralıklı {s} splendid {adj}
aralıklı dizgi {i} [bas]der Sperrdruck {m}
aralıklı dizmek {v} [yol]sperren {v}
Indirekte Treffer
Aral Denizi {i} [coğ]der Aralsee {m}
Aral Gölü {i} [coğ]der Aralsee {m}