TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ceza {i} die Apodosis {f}
ceza {i} die Bestrafung {f}
ceza {i} die Buße {f}
ceza {i} der Denkzettel {m}
ceza {i} der Lohn {m}
ceza {i} die Pein {f}
ceza {i} die Quittung {f}
ceza {i} die Strafe {f}
ceza {i} [huk]das Strafgericht {n}
ceza {i} die Sühne {f}
ceza alanı {i} [sp]der Strafraum {m}
ceza alma korkusu {allg} Furcht vor Strafe {allg}
ceza atışı {i} [sp]der Strafstoß {m}
ceza avukatı {i} [huk]der Fachanwalt für Strafrecht {m}
ceza bağışıklığı {i} die Indemnität {f}
ceza bileti {i} der Strafzettel {m}
ceza çeken {i} der Büßer {m}
ceza çekmek {fi} verbüßen {v}
ceza dairesi {i} die Strafkammer {f}
ceza davası {i} [huk]der Strafprozess {m}
ceza davası {i} [huk]das Strafverfahren {n}
ceza davası icap ettiren olay {i} [huk]der Straffall {m}
ceza davası konusu {i} [huk]die Strafsache {f}
ceza davasıyla ilişkili tazminat davası {i} das Anschlussverfahren {n}
ceza ehliyeti {i} [huk]die Schuldfähigkeit {f}
ceza erginliği {i} die Strafreife {f}
ceza ertelemesi {i} [huk]die Bewährungsfrist {f}
ceza gerektiren eylem {i} [huk]das Delikt {n}
ceza gerektiren eylem {allg} [huk]strafbare Handlung {allg}
ceza gerektirici {s} sträflich {adj}
ceza görmeden {s} straflos {adj}
ceza gümrüğü {ç} [pol]die Strafzölle {pl}
ceza hakimi {i} der Strafrichter {m}
ceza hakimi {i} die Strafrichterin {f}
ceza hakimliği {i} das Strafgericht {n}
ceza hapsi {i} der Strafarrest {m}
ceza hukuku {i} [huk]das Strafrecht {n}
ceza hukuku ödencesi {i} [huk]die Strafrechtsentschädigung {f}
ceza hukuku öğretim üyesi {i} [huk]der Kriminalist {m}
ceza hukuku profesörü {i} [huk]der Strafrechtler {m}
ceza hukuku uyarınca {allg} [huk]gemäß Strafrecht {allg}
ceza indirimi {i} die Amnestie {f}
ceza infaz kurumu {i} die Strafvollzugsanstalt {f}
ceza infaz memuru {i} der Strafvollzugsbeamte {m}
ceza infaz memuru {i} der Strafvollzugsbeamter {m}
ceza infaz memuru {i} die Strafvollzugsbeamtin {f}
ceza infazı {i} die Strafvollstreckung {f}
ceza infazı {i} der Strafvollzug {m}
ceza işi {i} die Strafsache {f}
ceza işlerinde karşılıklı adli yardımlaşma avrupa sözleşmesi {allg} [huk]Europäisches Übereinkommen über die Rechtshilfe in Strafsachen {allg}
ceza istemi {i} [huk]der Strafantrag {m}
ceza kağıdı {i} der Strafzettel {m}
ceza kampı {i} das Straflager {n}
Ceza Kanunu {i} das Strafgesetz {n}
Ceza Kanunu {i} [huk]das Strafgesetzbuch {n}
Ceza Kanunu {i} das Strafrecht {n}
ceza kararnamesi {i} der Strafbefehl {m}
ceza kolonisi {i} die Strafkolonie {f}
ceza kovuşturması {i} [huk]die Strafverfolgung {f}
ceza kurulu {i} der Strafsenat {m}
ceza kurumu {i} die Strafanstalt {f}
ceza mahkemesi {i} [huk]das Strafgericht {n}
ceza muhakemeleri usulü kanunu {i} die Strafprozessordnung {f}
ceza muhakemesi {i} der Strafprozess {m}
ceza muhakemesi {i} das Strafverfahren {n}
Ceza Muhakemesi Kanunu {i} [huk]die Strafprozessordnung {f}
ceza nöbeti {i} die Strafwache {f}
ceza ödemek {allg} Buße entrichten {allg}
ceza ödevi {i} die Strafarbeit {f}
ceza olarak alt kademeye indirmek {fi} zurückversetzen {v}
ceza olarak başka yere sürmek {v} strafversetzen {v}
ceza olarak başka yere tayin etmek {v} strafversetzen {v}
ceza ölçüsü {i} das Strafmaß {n}
ceza olgunluğu {i} die Strafreife {f}
ceza politikası {i} die Kriminalpolitik {f}
ceza psikolojisi {i} die Kriminalpsychologie {f}
ceza puanı {i} der Strafpunkt {m}
ceza pusulası {i} der Strafzettel {m}
ceza resmi {i} die Strafgebühr {f}
ceza sahası {i} der Strafraum {m}
Indirekte Treffer
... Sulh Ceza Mahkemesi {i} [huk]das Strafgericht erster Instanz von ... {n}
... Sulh Ceza Mahkemesi {i} [huk]das Strafgericht des Amtsgerichts ... {n}
acımasızca verilmiş ceza {allg} eine grausame Strafe {allg}
adli sicilde mevcut olan ceza kayıtlarının silinmesi {i} [huk]die Straftilgung {f}
ağır ceza {allg} hohe Strafe {allg}
ağır ceza gerektiren suç {i} [huk]das Kapitalverbrechen {n}
ağır ceza mahkemesi {i} [huk]das Kriminalgericht {n}
ağır ceza mahkemesi {i} [huk]die Strafkammer {f}
ağır ceza mahkemesi {i} [huk]das Schwurgericht {n}
ağır ceza mahkemesi kurulu {i} [huk]der Strafsenat {m}
askeri ceza hukuku {i} [ask]das Wehrstrafrecht {n}
askeri ceza hukuku {i} [ask]der Militärstrafrecht {m}
askeri ceza kanunu {i} [ask]das Wehrstrafgesetz {n}
askeri ceza kanunu {i} [ask]das Militärstrafgesetzbuch {n}
asli ceza {i} [huk]die Hauptstrafe {f}
asliye ceza mahkemesi {s*be} [huk]Kammer für Strafsachen {s*be}
bedeni ceza {i} [huk]die Leibesstrafe {f}
bedensel ceza {i} [huk]die Leibesstrafe {f}
bedensel ceza {i} die Körperstrafe {f}
bedensel ceza {allg} körperliche Strafe {allg}
ceza alanı {i} [sp]der Strafraum {m}
ceza alma korkusu {allg} Furcht vor Strafe {allg}
ceza atışı {i} [sp]der Strafstoß {m}
ceza avukatı {i} [huk]der Fachanwalt für Strafrecht {m}
ceza bağışıklığı {i} die Indemnität {f}
ceza bileti {i} der Strafzettel {m}
ceza çeken {i} der Büßer {m}
ceza çekmek {fi} verbüßen {v}
ceza dairesi {i} die Strafkammer {f}
ceza davası {i} [huk]der Strafprozess {m}
ceza davası {i} [huk]das Strafverfahren {n}
ceza davası icap ettiren olay {i} [huk]der Straffall {m}
ceza davası konusu {i} [huk]die Strafsache {f}
ceza davasıyla ilişkili tazminat davası {i} das Anschlussverfahren {n}
ceza ehliyeti {i} [huk]die Schuldfähigkeit {f}
ceza erginliği {i} die Strafreife {f}
ceza ertelemesi {i} [huk]die Bewährungsfrist {f}
ceza gerektiren eylem {allg} [huk]strafbare Handlung {allg}
ceza gerektiren eylem {i} [huk]das Delikt {n}
ceza gerektirici {s} sträflich {adj}
ceza görmeden {s} straflos {adj}
ceza gümrüğü {ç} [pol]die Strafzölle {pl}
ceza hakimi {i} die Strafrichterin {f}
ceza hakimi {i} der Strafrichter {m}
ceza hakimliği {i} das Strafgericht {n}
ceza hapsi {i} der Strafarrest {m}
ceza hukuku {i} [huk]das Strafrecht {n}
ceza hukuku ödencesi {i} [huk]die Strafrechtsentschädigung {f}
ceza hukuku öğretim üyesi {i} [huk]der Kriminalist {m}
ceza hukuku profesörü {i} [huk]der Strafrechtler {m}
ceza hukuku uyarınca {allg} [huk]gemäß Strafrecht {allg}
ceza indirimi {i} die Amnestie {f}
ceza infaz kurumu {i} die Strafvollzugsanstalt {f}
ceza infaz memuru {i} der Strafvollzugsbeamte {m}
ceza infaz memuru {i} die Strafvollzugsbeamtin {f}
ceza infaz memuru {i} der Strafvollzugsbeamter {m}
ceza infazı {i} der Strafvollzug {m}
ceza infazı {i} die Strafvollstreckung {f}
ceza işi {i} die Strafsache {f}
ceza işlerinde karşılıklı adli yardımlaşma avrupa sözleşmesi {allg} [huk]Europäisches Übereinkommen über die Rechtshilfe in Strafsachen {allg}
ceza istemi {i} [huk]der Strafantrag {m}
ceza kağıdı {i} der Strafzettel {m}
ceza kampı {i} das Straflager {n}
Ceza Kanunu {i} [huk]das Strafgesetzbuch {n}
Ceza Kanunu {i} das Strafgesetz {n}
Ceza Kanunu {i} das Strafrecht {n}
ceza kararnamesi {i} der Strafbefehl {m}
ceza kolonisi {i} die Strafkolonie {f}
ceza kovuşturması {i} [huk]die Strafverfolgung {f}
ceza kurulu {i} der Strafsenat {m}