aldığı oy oranında temsil edilme {i} | der Proporz {m} |
|
aldığını aynı şekilde geri verme {i}
[huk] | die Naturalleistung {f} |
|
aldığı oy oranında temsil edilme {i} | der Proporz {m} |
|
aracın fren yaptıktan sonra duruncaya kadar aldığı mesafe {i}
[oto] | der Bremsweg {m} |
|
bankanın yaptığı işlemlerden aldığı komisyon {ç} | die Bankgebühren {pl} |
|
bir şeyin belirli durumlarda aldığı şekil {i} | die Erscheinungsform {f} |
|
ele aldığı her işin üstesinden gelebilmek {allg} | in allen Sätteln gerecht sein {allg} |
|
geminin su aldığı yer {i}
[den] | das Leck {n} |
|
memurun açıkta kaldığı sürece aldığı maaş {i} | das Wartegeld {n} |
|
partilerin aldığı oy oranında makam dağıtılması {i} | der Proporz {m} |
|
vaftiz babanın vaftiz çocuğa aldığı armağan {i}
[din] | der Einbund {m} |
|
yüzün aldığı tavır {i} | der Gesichtsausdruck {m} |
|
zevk aldığı biçimde yaşamak {allg} | nach Behagen leben {allg} |
|