TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
bakır {i} [kim]das Kupfer {n}
bakır {a} kupfern {a}
bakır {i} das Messing {n}
bakır alaşımı {i} die Kupferlegierung {f}
bakır asetat {i} das Kupferacetat {n}
bakır banyosu {i} das Kupferbad {n}
bakır bileşimi {i} die Kupferverbindung {f}
bakır boru {i} das Kupferrohr {n}
bakır çaydanlık {allg} kupferne Teekanne {allg}
bakır cevheri {i} [mad]das Kupfererze {n}
bakır çivi {i} das Kupfernagel {n}
bakır cıvata {i} der Kupferbolzen {m}
bakır çözeltisi {i} die Kupferlösung {f}
bakır gibi {s} kupferig {adj}
bakır halka {i} der Kupferring {m}
bakır hidroksit {i} [kim]das Bergblau {n}
bakır içeren {s} kupferhaltig {adj}
bakır içeren {s} kupferig {adj}
bakır indirgemesi {i} die Kupferreduktion {f}
bakır ipeği {i} die Kupferseide {f}
bakır kaplama {i} die Kupferhaut {f}
bakır kaplamak {v} verkupfern {v}
bakır kazan {i} der Kupferkessel {m}
bakır kırmızısı {s} kupferrot {adj}
bakır levha {i} das Kupferblech {n}
bakır minerali {i} [yerb]der Kupferkies {m}
bakır nitrat {i} [kim]das Kupfernitrat {n}
bakır oksit {i} [kim]das Kupferoxid {n}
bakır oymacısı {i} der Kupferstecher {m}
bakır para {i} [kim]das Kupfer {n}
bakır para {i} das Kupfergeld {n}
bakır para {i} die Kupfermünze {f}
bakır para {i} der Obolus {m}
bakır pası yeşili {s} giftgrün {adj}
bakır rengi {i} die Kupferfarbe {f}
bakır simgesi {allg} [kim]Cu {allg}
bakır sülfat {i} das Kupfersulfat {n}
bakır sülfatı {i} [mad]das Kupfervitriol {n}
bakır sülfür {i} [kim]der Kupferglanz {m}
bakır tabak üzerine resim oymak {allg} ein Bild in Kupfer stechen {allg}
bakır tabla {i} die Kupferscheibe {f}
bakır talaşı {ç} die Kupferspäne {pl}
bakır taşı {i} der Malachit {m}
bakır tayini {i} die Kupferbestimmung {f}
bakır tel {i} der Kupferdraht {m}
bakır üzerine resim kazıma çarkı {i} das Roulett {n}
bakır üzerine resim kazıma çarkı {i} die Roulette {f}
bakır üzerine yapılan oyma resim {i} der Kupferstich {m}
bakır vida {i} die Kupferschraube {f}
bakır yeşili {i} der Grünspan {m}
bakır-çinko karışımı {i} [mad]das Messing {n}
bakıra benzeyen {s} kupferig {adj}
bakır çarkı {i} die Scheibe {f}
bakırcılık {itr} klempnern {itr}
bakırdan {s} kupfern {adj}
bakırdan metelik {i} der Dreier {m}
bakırdan süt kabı {i} der Kupfertopf {m}
bakırdan yapılma {s} kupfern {adj}
bakırı altına çeviren kişi {i} der Goldmacher {m}
bakır {s} kupferhaltig {adj}
bakırtaşı {i} [mad]der Malachit {m}
Indirekte Treffer
bakır alaşımı {i} die Kupferlegierung {f}
bakır asetat {i} das Kupferacetat {n}
bakır banyosu {i} das Kupferbad {n}
bakır bileşimi {i} die Kupferverbindung {f}
bakır boru {i} das Kupferrohr {n}
bakır çaydanlık {allg} kupferne Teekanne {allg}
bakır cevheri {i} [mad]das Kupfererze {n}
bakır çivi {i} das Kupfernagel {n}
bakır cıvata {i} der Kupferbolzen {m}
bakır çözeltisi {i} die Kupferlösung {f}
bakır gibi {s} kupferig {adj}
bakır halka {i} der Kupferring {m}
bakır hidroksit {i} [kim]das Bergblau {n}
bakır içeren {s} kupferig {adj}
bakır içeren {s} kupferhaltig {adj}
bakır indirgemesi {i} die Kupferreduktion {f}
bakır ipeği {i} die Kupferseide {f}
bakır kaplama {i} die Kupferhaut {f}
bakır kaplamak {v} verkupfern {v}
bakır kazan {i} der Kupferkessel {m}
bakır kırmızısı {s} kupferrot {adj}
bakır levha {i} das Kupferblech {n}
bakır minerali {i} [yerb]der Kupferkies {m}
bakır nitrat {i} [kim]das Kupfernitrat {n}
bakır oksit {i} [kim]das Kupferoxid {n}
bakır oymacısı {i} der Kupferstecher {m}
bakır para {i} [kim]das Kupfer {n}
bakır para {i} der Obolus {m}
bakır para {i} die Kupfermünze {f}
bakır para {i} das Kupfergeld {n}
bakır pası yeşili {s} giftgrün {adj}
bakır rengi {i} die Kupferfarbe {f}
bakır simgesi {allg} [kim]Cu {allg}
bakır sülfat {i} das Kupfersulfat {n}
bakır sülfatı {i} [mad]das Kupfervitriol {n}
bakır sülfür {i} [kim]der Kupferglanz {m}
bakır tabak üzerine resim oymak {allg} ein Bild in Kupfer stechen {allg}
bakır tabla {i} die Kupferscheibe {f}
bakır talaşı {ç} die Kupferspäne {pl}
bakır taşı {i} der Malachit {m}
bakır tayini {i} die Kupferbestimmung {f}
bakır tel {i} der Kupferdraht {m}
bakır üzerine resim kazıma çarkı {i} die Roulette {f}
bakır üzerine resim kazıma çarkı {i} das Roulett {n}
bakır üzerine yapılan oyma resim {i} der Kupferstich {m}
bakır vida {i} die Kupferschraube {f}
bakır yeşili {i} der Grünspan {m}
bakır-çinko karışımı {i} [mad]das Messing {n}
dökme bakır {i} der Kupferguss {m}
erkek bakır {i} [mad]das Hartkupfer {n}
içeriğinde bakır oranı yüksek olan tunç {i} [mad]der Rotguss {m}
ince bakır plaket {i} das Kupferblech {n}
kalınca bakır levha {i} die Kupferplatte {f}
kırmızı bakır cevheri {i} das Rotkupfererz {n}
kıvrılmış bakır levha {i} das Rollenkupfer {n}
küçük bakır kap {i} das Kupfergefäß {n}
kükürtlü bakır {i} das Schwefelkupfer {n}
orası tilkinin bakır sıçtığı yer {allg} dort ist die Welt mit Brettern vernagelt {allg}
sarı bakır {i} [mad]das Messing {n}