TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
karanfil {i} [bitk]das Backstag {n}
karanfil {i} die Gartennelke {f}
karanfil {i} [bitk]die Götterblume {f}
karanfil {i} die Nelke {f}
karanfil ağacı {i} die Gewürznelke {f}
karanfil ağacı {i} [bitk]der Gewürznelkenbaum {m}
karanfil ağacı {i} die Nelke {f}
karanfil çiçeği {i} die Gartenreseda {f}
karanfil çiçeği {i} [bitk]die Nelke {f}
karanfil çiçeği {i} die Reseda {f}
karanfil kurusu {i} [bitk]die Gewürznelke {f}
karanfil yarpuzu {i} [bitk]die Bergminze {f}
karanfilkökü {allg} echte Nelkenwurz {allg}
karanfilkökü {i} der Nelkenwurz {m}
karanlık {s} delphisch {adj}
karanlık {s} dubitativ {adj}
karanlık {s} dumpf {adj}
karanlık {i} das Dunkel {n}
karanlık {i} die Dunkelheit {f}
karanlık {i} das Düster {n}
karanlık {i} die Düsterheit {f}
karanlık {i} die Düsterkeit {f}
karanlık {i} die Düsternis {f}
karanlık {s} finster {adj}
karanlık {i} die Finsternis {f}
karanlık {s} makaber {adj}
karanlık {i} die Nacht {f}
karanlık {s} nächtig {adj}
karanlık {s} [metr]nebelhaft {adj}
karanlık {s} nebulos {adj}
karanlık {s} obskur {adj}
karanlık {i} die Obskurität {f}
karanlık {a} schleierhaft {a}
karanlık {allg} schleierhaft v {allg}
karanlık {a} undurchsichtig {a}
karanlık {s} verschwommen {adj}
karanlık {s} wirr {adj}
karanlık basıyor {allg} es dunkelt {allg}
karanlık basmak {itr} anbrechen {itr}
karanlık basmak {allg} dunkel werden {allg}
karanlık basmak {fi} Dunkelheit bricht an {v}
karanlık basmak {itr} dunkeln {itr}
karanlık basmak {fi} herabsenken {v}
karanlık basması {allg} Anbruch der Nacht {allg}
karanlık basması {fi} einbrechen {v}
karanlık bir geçmiş {allg} eine dunkle Vergangenheit {allg}
karanlık daire {i} die Kellerwohnung {f}
karanlık {s} dubiös {adj}
karanlık işler {allg} dunkle Geschäfte {allg}
karanlık işler {ç} die Machenschaften {pl}
karanlık işler çeviren adam {i} der Dunkelmann {m}
karanlık işler çevirmek {allg} dunkle Geschäfte machen {allg}
karanlık oda {i} [fot]die Dunkelkammer {f}
karanlık oda {allg} [fot]dunkler Raum {allg}
karanlık oda {i} das Loch {n}
karanlık taraf {i} die Nachtseite {f}
karanlık yan {i} die Nachtseite {f}
karanlık yol {allg} dunkle Kanäle {allg}
karanlıkta {allg} im Dunkeln {allg}
karanlıkta {allg} im Finstern {allg}
karanlıkta daha iyi görme hastalığı {i} [hek]die Tagblindheit {f}
karantina {i} [hek]die Aufnahmestation {f}
karantina {i} [hek]die Quarantäne {f}
karantina {i} die Sperre {f}
karantina istasyonu {i} [hek]die Quarantänestation {f}
karantina odası {i} die Isolierstation {f}
karantina odası {i} die Isolierzelle {f}
karantina servisi {i} die Quarantänestation {f}
karantina yeri {i} die Isolierbaracke {f}
karantinada yatmak {fi} in Quarantäne liegen {v}
karantinaya alınmış {adv} isoliert {adv}
karantinaya alma {i} [hek]die Internierung {f}
karantinaya alma {i} die Isolation {f}
karantinaya alma {i} die Isolierung {f}
karantinaya almak {v} [hek]internieren {v}
karantinaya almak {v} isolieren {v}
karantinaya koymak {fi} in Quarantäne legen {v}
Indirekte Treffer
harç karan {i} der Mörtelmischer {m}