TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yelken {i} [den]das Segel {n}
yelken açıp gitmek {allg} unter Segel gehen {allg}
yelken açmak {fi} [den]aufholen {v}
yelken açmak {v} [den]hissen {v}
yelken açmak {fi} [den]klar machen {v}
yelken açmaya hazır gemi {s} [den]segelfertig {adj}
yelken bağlamak {v} [den]bergen {v}
yelken bezi {i} das Segeltuch {n}
yelken direği arka halatı {i} [den]das Pardun {n}
yelken direği arka halatı {i} [den]die Pardune {f}
yelken görevlisi {i} [den]der Takeler {m}
yelken indirmek {fi} [den]beiholen {v}
yelken iplerini germek {fi} [den]ausholen {v}
yelken küçültme sistemi {i} [den]das Reff {n}
yelken rüzgarı {i} [den]die Brise {f}
yelken sorumlusu {i} [den]der Takelmeister {m}
yelken sporu {i} [sp]der Segelsport {m}
yelken ipi {i} [den]die Halse {f}
yelkencilik kulübü {i} der Segelklub {m}
yelkencilik sezonunu açmak {fi} [den]ansegeln {v}
yelkeni bağlamak {fi} [den]anreihen {v}
yelkeni sıkıca bağlamak {fi} [den]annähern {v}
yelkenle donatmak {v} [den]takeln {v}
yelkenleri açmak {fi} [den]aufbrassen {v}
yelkenleri açmak {v} [den]beisetzen {v}
yelkenleri bağlamak {v} [den]beschlagen {v}
yelkenleri döndürmek {fi} [den]überholen {v}
yelkenleri faça etmek {fi} [den]beidrehen {v}
yelkenleri faça etmek {fi} [den]beiliegen {v}
yelkenleri fora etmek {fi} [den]aufbrassen {v}
yelkenleri fora etmek {fi} [den]aufspannen {v}
yelkenleri indirmek {v} [den]bergen {v}
yelkenleri kapatmak {itr} [den]backbrassen {itr}
yelkenleri küçültmek {v} [den]reffen {v}
yelkenleri mayna etmek {allg} [den]die Segel streichen {allg}
yelkenleri suya indirme {i} der Rückzieher {m}
yelkenleri suya indirmek {allg} die Flagge streichen {allg}
yelkenleri suya indirmek {allg} [den]die Segel streichen {allg}
yelkenleri suya indirmek {allg} klein beigeben {allg}
yelkenleri suya indirmek {allg} [ask]Schamade schlagen {allg}
yelkenleri toplamak {fi} [den]anholen {v}
yelkenleri toplamak {itr} [den]backbrassen {itr}
yelkenlerin yerini değiştirmek {itr} [den]schiften {itr}
yelkenli {s} [den]aufgetakelt {adj}
yelkenli {i} das Schiff {n}
yelkenli {i} [den]das Segelboot {n}
yelkenli {i} der Segler {m}
yelkenli {i} die Seglerin {f}
yelkenli gemi {i} [den]die Kogg {f}
yelkenli gemi {i} [den]das Segelschiff {n}
yelkenli gemi {i} [den]der Segler {m}
yelkenli gemi donanımı {i} [den]die Takelage {f}
yelkenli gemi donanımı {i} [den]die Takelung {f}
yelkenli gemi donanımı {i} [den]das Takelwerk {n}
yelkenli gemi ile Dünya çevresini dolaşma {i} die Erdumsegelung {f}
yelkenli gemi ile etrafında dolaşmak {v} umsegeln {v}
yelkenli gemi ön direği {i} [den]der Vordermast {m}
yelkenli gemiyi donatma {i} [den]die Takelung {f}
yelkenli gemiyle seyahate çıkmak {fi} durchsegeln {v}
yelkenli ile dolaşma {i} die Umsegelung {f}
yelkenli ile gezinmek {v} umsegeln {v}
yelkenli ile gitmek {fi} fortsegeln {v}
yelkenli seren direği {i} [den]die Rahe {f}
yelkenli sporcusu {i} [sp]der Segler {m}
yelkenli yat {i} [den]die Segeljacht {f}
yelkenliyle gezmek {fi} durchsegeln {v}
yelkenliyle gitmek {itr} segeln {itr}
Indirekte Treffer
aşırmalı yelken {i} [den]das Loggersegel {n}
ek yelken {i} [den]das Beisegel {n}
fırtınalı havada rüzgara karşı yelken açmak {v} [den]lenzen {v}
fırtınaya karşı yelken açmak {itr} [den]kneifen {itr}
geminin başındaki üç köşeli yelken {i} [den]der Klüver {m}
geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken direği {i} [den]der Klüverbaum {m}
su geçirmez yelken bezi {i} [den]die Persenning {f}
üçgen şeklinde yelken {i} [den]der Spinnaker {m}
yan yelken sereni {i} [den]das Spriet {n}
yarım yelken {i} [den]das Schratsegel {n}
yelken açıp gitmek {allg} unter Segel gehen {allg}
yelken açmak {v} [den]hissen {v}
yelken açmak {fi} [den]aufholen {v}
yelken açmak {fi} [den]klar machen {v}
yelken açmaya hazır gemi {s} [den]segelfertig {adj}
yelken bağlamak {v} [den]bergen {v}
yelken bezi {i} das Segeltuch {n}
yelken direği arka halatı {i} [den]das Pardun {n}
yelken direği arka halatı {i} [den]die Pardune {f}
yelken görevlisi {i} [den]der Takeler {m}
yelken indirmek {fi} [den]beiholen {v}
yelken iplerini germek {fi} [den]ausholen {v}
yelken küçültme sistemi {i} [den]das Reff {n}
yelken rüzgarı {i} [den]die Brise {f}
yelken sorumlusu {i} [den]der Takelmeister {m}
yelken sporu {i} [sp]der Segelsport {m}
yelken ipi {i} [den]die Halse {f}