TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
köpek {i} der Haushund {m}
köpek {i} [hayb]der Hund {m}
köpek balığı {i} der Hai {m}
köpek balığı {i} der Haifisch {m}
köpek bisküvisi {i} der Hundekuchen {m}
köpek burnu {i} [hayb]die Hundeschnauze {f}
köpek cinsiyet organı {i} [hayb]die Schnalle {f}
köpek dişi {i} der Eckzahn {m}
köpek dişi {i} der Raffzahn {m}
köpek eğitimi {i} die Kynologie {f}
köpek eğitmeni {i} der Kynologe {m}
köpek gibi yorgun olmak {allg} hundemüde sein {allg}
köpek havlaması {i} das Gebell {n}
köpek havlaması {i} das Hundegebell {n}
köpek havlaması {i} das Hundebellen {n}
Köpek herif! {allg} Räudiger Hund {allg}
köpek ısırması {i} der Hundebiss {m}
köpek kılı {i} das Stichelhaar {n}
köpek kulübesi {i} die Hundehütte {f}
köpek maması {i} das Hundefutter {n}
köpek papatyası {i} die Hundskamille {f}
köpek papatyası {i} die Falsche Kamille {f}
köpek papatyası {allg} stinkende Kamille {allg}
köpek piresi {i} [hayb]der Hundefloh {m}
köpek sahibesi {i} das Frauchen {n}
köpek sahibi {i} der Hundehalter {m}
köpek solucanı {i} [hayb]der Hundebandwurm {m}
köpek sürüsü {i} die Meute {f}
köpek tasması {i} das Halsband {n}
köpek tasması {i} die Hundeleine {f}
köpek tasmasından kurtulmuş {allg} der Hund ist los {allg}
köpek tenyası {i} [hayb]der Hundebandwurm {m}
köpek ve tilkide görülen bir hastalık {i} [hek]die Staupe {f}
köpek vergisi {i} die Hundesteuer {f}
köpek yavrusu {i} [hayb]der Welp {m}
köpek yavrusu {i} der Welpe {m}
köpek yetiştiriciliği {i} die Kynologie {f}
köpek yetiştiricisi {i} der Kynologe {m}
köpek yuvası {i} das Hundeheim {n}
köpekayası {i} [bitk]das Andorn {n}
köpekayası {allg} weißer Andorn {allg}
köpekbalığı {i} [hayb]der Bartumber {m}
köpekbalığı {i} [hayb]der Hai {m}
köpekbalığı {i} [hayb]der Haifisch {m}
köpekcik {i} das Hündchen {n}
köpekdişi {i} [anat]der Augenzahn {m}
köpekdişi {i} [anat]der Beißzahn {m}
köpekdişi {i} der Eckzahn {m}
köpekkuyruğu {i} [bitk]das Kammgras {n}
köpekkuyruğu {i} das Weide-Kammgras {n}
köpekleme yüzmek {itr} paddeln {itr}
köpeklere ait yer {i} das Hundeabteil {n}
köpekleri yöneten atlı uşak {i} der Pikör {m}
köpeklerin çektiği kızak {i} der Hundeschlitten {m}
köpekoğlu {i} der Hundesohn {m}
köpekotu {i} der Andorn {m}
köpekotu {allg} weißer Andorn {allg}
köpekten korkmak {allg} vor dem Hund erschrecken {allg}
köpeküzümü {i} der Nachtschatten {m}
köpeküzümü {allg} schwarzer Nachtschatten {allg}
Indirekte Treffer
bir cins kısa boylu köpek {i} [hayb]der Bologneser {m}
bir cins köpek {i} [sp]der Boxer {m}
bir cins köpek {i} [hayb]der Neufundländer {m}
bir cins köpek {i} [hayb]der Mops {m}
bir köpek cinsi {i} der Pekinese {m}
bir köpek cinsi {i} der Malteser {m}
çavçav cinsi köpek {i} [hayb]der Chow-Chow {m}
cins köpek {i} der Rassehund {m}
cins köpek {allg} edler Hund {allg}
çivili köpek tasması {i} [hayb]die Koralle {f}
çok sık havlayan köpek {i} der Kläffer {m}
Dalmaçyalı cinsi köpek {i} [hayb]der Dalmatiner {m}
dişi köpek {i} [hayb]die Petze {f}
dişi köpek {i} [hayb]die Hündin {f}
Doberman cinsi köpek {i} [hayb]der Dobermann {m}
dok cinsi köpek {i} [hayb]die Dogge {f}
dövüşken köpek {i} [hayb]der Raufer {m}
havlayan köpek ısırmaz {allg} bellende Hunde beißen nicht {allg}
izleyici köpek {i} [hayb]der Spürhund {m}
ısırgan köpek {allg} bissiger Hund {allg}
kancık köpek {i} [hayb]die Hündin {f}
kazazedelere yardım amaçlı eğitilmiş köpek {i} der Sanitätshund {m}
kedi ile köpek gibi devamlı birbirini yemek {allg} wie Hund und Katze leben {allg}
kedi köpek gibi hırlaşmak {fi} wie Hund und Katze sein {v}
kırma köpek {i} [hayb]die Promenadenmischung {f}
kırmızı köpek üzümü {allg} bittersüßer Nachtschatten {allg}
kırmızı köpek üzümü {i} das Bittersüß {n}
köpek balığı {i} der Hai {m}
köpek balığı {i} der Haifisch {m}
köpek bisküvisi {i} der Hundekuchen {m}
köpek burnu {i} [hayb]die Hundeschnauze {f}
köpek cinsiyet organı {i} [hayb]die Schnalle {f}
köpek dişi {i} der Raffzahn {m}
köpek dişi {i} der Eckzahn {m}
köpek eğitimi {i} die Kynologie {f}
köpek eğitmeni {i} der Kynologe {m}
köpek gibi yorgun olmak {allg} hundemüde sein {allg}
köpek havlaması {i} das Hundebellen {n}
köpek havlaması {i} das Hundegebell {n}
köpek havlaması {i} das Gebell {n}
Köpek herif! {allg} Räudiger Hund {allg}
köpek ısırması {i} der Hundebiss {m}
köpek kılı {i} das Stichelhaar {n}
köpek kulübesi {i} die Hundehütte {f}
köpek maması {i} das Hundefutter {n}
köpek papatyası {i} die Hundskamille {f}
köpek papatyası {allg} stinkende Kamille {allg}
köpek papatyası {i} die Falsche Kamille {f}
köpek piresi {i} [hayb]der Hundefloh {m}
köpek sahibesi {i} das Frauchen {n}
köpek sahibi {i} der Hundehalter {m}
köpek solucanı {i} [hayb]der Hundebandwurm {m}
köpek sürüsü {i} die Meute {f}
köpek tasması {i} die Hundeleine {f}
köpek tasması {i} das Halsband {n}
köpek tasmasından kurtulmuş {allg} der Hund ist los {allg}
köpek tenyası {i} [hayb]der Hundebandwurm {m}
köpek ve tilkide görülen bir hastalık {i} [hek]die Staupe {f}
köpek vergisi {i} die Hundesteuer {f}
köpek yavrusu {i} [hayb]der Welp {m}
köpek yavrusu {i} der Welpe {m}
köpek yetiştiriciliği {i} die Kynologie {f}
köpek yetiştiricisi {i} der Kynologe {m}
köpek yuvası {i} das Hundeheim {n}
köpoğlu köpek {i} der Schweinehund {m}
körlere eşlik eden köpek {i} der Blindenhund {m}
özel olarak fare yakalama eğitimli köpek {i} der Rattenfänger {m}
pinşer cinsi köpek {i} [hayb]der Pinscher {m}
safkan olmayan köpek {i} [hayb]die Promenadenmischung {f}
Sen Bernard cinsi köpek {i} [hayb]der Bernhardiner {m}
seter cinsi köpek {i} [hayb]der Setter {m}
spitz cinsi köpek {i} [hayb]der Spitz {m}
suda köpek gibi yüzmek {itr} pudeln {itr}
sürekli zincire bağlı köpek {i} der Kettenhund {m}
sürüyü kurtlara karşı koruyan köpek {i} der Herdenschutzhund {m}
uyuz köpek {allg} Räudiger Hund {allg}
yanaşma köpek {allg} zugelaufener Hund {allg}