TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ayakkabı {i} der Schuh {m}
ayakkabı bağcığı {i} der Riemen {m}
ayakkabı bağcığı {i} das Schnürband {n}
ayakkabı bağcığı {i} der Schnürriemen {m}
ayakkabı bağcığı {i} der Schnürsenkel {m}
ayakkabı bağcığı deliği {i} die Öse {f}
ayakkabı bağı {i} der Schnürsenkel {m}
ayakkabı bağı {i} das Schuhband {n}
ayakkabı bağı {i} der Senkel {m}
ayakkabı bağı {i} die Strippe {f}
ayakkabı bağlamak {fi} anschnüren {v}
ayakkabı boyacısı {i} der Schuhputzer {m}
ayakkabı boyamak {v} wichsen {v}
ayakkabı boyası {i} die Schuhcreme {f}
ayakkabı boyası {i} die Wichse {f}
ayakkabı burnu {i} die Kappe {f}
ayakkabı çamurunu temizleme demiri {i} das Kratzeisen {n}
ayakkabı çekeceği {i} der Knecht {m}
ayakkabı çekeceği {i} der Schuhanzieher {m}
ayakkabı cilalamak {v} wichsen {v}
ayakkabı cilası {i} die Wichse {f}
ayakkabı fırçası {i} die Schuhbürste {f}
ayakkabı raspalı {i} die Löffelraspel {f}
ayakkabı kalıbı {i} der Leisten {m}
ayakkabı kalıbı {i} der Schuhspanner {m}
ayakkabı keçesi {i} die Einlegesohle {f}
ayakkabı mağazası {i} das Schuhgeschäft {n}
ayakkabı numarası {i} die Nummer {f}
ayakkabı numarası {i} die Schuhgröße {f}
ayakkabı ökçesi {i} der Absatz {m}
ayakkabı orta tabanı {i} die Zwischensohle {f}
ayakkabı rafı {i} das Schuhregal {n}
ayakkabı tabanı {i} die Schuhsohle {f}
ayakkabı tabanı astarı {i} die Brandsohle {f}
ayakkabı tamirciliği {i} die Schuhmacherei {f}
ayakkabı tamircisi {i} der Schuhmacher {m}
ayakkabı tamircisi {i} der Schuster {m}
ayakkabı tamircisi bıçağı {i} der Kneif {m}
ayakkabı tamircisi bıçağı {i} der Kneip {m}
ayakkabı topuğu {i} die Hacke {f}
ayakkabı topuğu {i} der Schuhabsatz {m}
ayakkabı yapımcısı {i} der Schuhmacher {m}
ayakkabı yapımı {i} die Schuhmacherei {f}
ayakkabı yapımında kullanılan dana derisi {i} das Boxkalf {n}
ayakkabı {i} der Schuhmacher {m}
ayakkabı {i} die Schuhmacherin {f}
ayakkabı {i} der Schuster {m}
ayakkabı {i} die Schusterin {f}
ayakkabı bizi {i} die Schusterahle {f}
ayakkabı çırağı {i} der Schusterjunge {m}
ayakkabı dükkanı {i} die Schusterei {f}
ayakkabıcılık yapmak {itr} schustern {itr}
ayakkabılar {i} das Schuhwerk {n}
ayakkabının tabanı {i} die Brandsohle {f}
ayakkabıya gizli pençe yaptırmak {v} sohlen {v}
ayakkabıya pençe vurmak {v} besohlen {v}
ayakkabı kullanarak eskitmek {v} durchlaufen {v}
Indirekte Treffer
açık ayakkabı {i} die Sandale {f}
alçak topuklu ve giyimi rahat ayakkabı {i} der Trotteur {m}
arkasına basılmış ayakkabı {i} die Latsche {f}
aşınmış ayakkabı {allg} abgelederte Schuhe {allg}
ayakkabı bağcığı {i} der Schnürsenkel {m}
ayakkabı bağcığı {i} der Schnürriemen {m}
ayakkabı bağcığı {i} das Schnürband {n}
ayakkabı bağcığı {i} der Riemen {m}
ayakkabı bağcığı deliği {i} die Öse {f}
ayakkabı bağı {i} die Strippe {f}
ayakkabı bağı {i} der Senkel {m}
ayakkabı bağı {i} das Schuhband {n}
ayakkabı bağı {i} der Schnürsenkel {m}
ayakkabı bağlamak {fi} anschnüren {v}
ayakkabı boyacısı {i} der Schuhputzer {m}
ayakkabı boyamak {v} wichsen {v}
ayakkabı boyası {i} die Wichse {f}
ayakkabı boyası {i} die Schuhcreme {f}
ayakkabı burnu {i} die Kappe {f}
ayakkabı çamurunu temizleme demiri {i} das Kratzeisen {n}
ayakkabı çekeceği {i} der Schuhanzieher {m}
ayakkabı çekeceği {i} der Knecht {m}
ayakkabı cilalamak {v} wichsen {v}
ayakkabı cilası {i} die Wichse {f}
ayakkabı fırçası {i} die Schuhbürste {f}
ayakkabı raspalı {i} die Löffelraspel {f}
ayakkabı kalıbı {i} der Leisten {m}
ayakkabı kalıbı {i} der Schuhspanner {m}
ayakkabı keçesi {i} die Einlegesohle {f}
ayakkabı mağazası {i} das Schuhgeschäft {n}
ayakkabı numarası {i} die Schuhgröße {f}
ayakkabı numarası {i} die Nummer {f}
ayakkabı ökçesi {i} der Absatz {m}
ayakkabı orta tabanı {i} die Zwischensohle {f}
ayakkabı rafı {i} das Schuhregal {n}
ayakkabı tabanı {i} die Schuhsohle {f}
ayakkabı tabanı astarı {i} die Brandsohle {f}
ayakkabı tamirciliği {i} die Schuhmacherei {f}
ayakkabı tamircisi {i} der Schuster {m}
ayakkabı tamircisi {i} der Schuhmacher {m}
ayakkabı tamircisi bıçağı {i} der Kneip {m}
ayakkabı tamircisi bıçağı {i} der Kneif {m}
ayakkabı topuğu {i} der Schuhabsatz {m}
ayakkabı topuğu {i} die Hacke {f}
ayakkabı yapımcısı {i} der Schuhmacher {m}
ayakkabı yapımı {i} die Schuhmacherei {f}
ayakkabı yapımında kullanılan dana derisi {i} das Boxkalf {n}
bileğe kadar çıkan deri ayakkabı {ç} die Boots {pl}
bir çift ayakkabı {allg} ein Paar Schuhe {allg}
büyük ve kaba ayakkabı {ç} die quadratlatschen {pl}
eski ayakkabı {i} der Latschen {m}
hafif ve üzeri açık ayakkabı {i} die Sandalette {f}
ince ayakkabı topuğu {i} der Pfennigabsatz {m}
ince ve yüksek topuklu ayakkabı {i} der Stöckelschuh {m}
ısmarlama ayakkabı {ç} die Maßschuhe {pl}
kaba ayakkabı {ç} die Botten {pl}
kabaralı ayakkabı {i} der Nagelschuh {m}
kısa topuklu ve bağcıksız ayakkabı {i} der Slipper {m}
kramponlu ayakkabı {ç} die Spikes {pl}
kullanılmış ayakkabı {s} getragen {adj}
lastik ayakkabı {i} die Galosche {f}
lastik ayakkabı {i} der Gummischuh {m}
mantar tabanlı ayakkabı {ç} die Korkschuhe {pl}
ortopedik ayakkabı {allg} orthopädische Schuhe {allg}
özel ayakkabı {ç} die Spezialschuhe {pl}
rugan ayakkabı {i} der Lackschuh {m}
sağlam ayakkabı {s} zuverlässig {adj}
sağlam ayakkabı {allg} fester Schuh {allg}
sığır postundan yapılma ayakkabı derisi {i} das Rindbox {n}
spor ayakkabı {i} der Sportschuh {m}
topuklu ayakkabı {i} der Absatzschuh {m}
yıpranmış ayakkabı {allg} abgelederte Schuhe {allg}
yumuşak deriden yapılma ayakkabı {i} der Mokkasin {m}