bulunması mümkün {adv} | auffindbar {adv} |
|
bulunması veya olması gereken mevcut {i} | die Sollstärke {f} |
|
bağırsaklarda solucan bulunması {i}
[hek] | die Wurmkrankheit {f} |
|
bir canlıda erkek ve dişi üreme özelliklerinin ikisinin de bulunması {i}
[biy] | die Zwitterbildung {f} |
|
bir sürü trafik levhasının bir arada bulunması durumu {i} | der Schilderwald {m} |
|
bulunması mümkün {adv} | auffindbar {adv} |
|
bulunması veya olması gereken mevcut {i} | die Sollstärke {f} |
|
farklı iki görüntünün aynı resimde bulunması {i} | das Vexierbild {n} |
|
idrarda şeker bulunması {i} | die Glykosurie {f} |
|
idrarda yağ bulunması {i} | die Lipurie {f} |
|
ırsi olarak kanda sferosit bulunması {i}
[hek] | die Hereditäre Spärozytose {f} |
|
ırsi olarak kanda sferosit bulunması {i}
[hek] | die Kugelzellenanämie {f} |
|
motorun arkada bulunması {i} | der Heckmotor {m} |
|
paranın bulunması {allg} | Beschaffung von Geld {allg} |
|
perikard boşluğunda kan bulunması {i} | das Hämotoperikard {n} |
|
sadece birinci satırının bulunması {i} | der Schusterjunge {m} |
|
sanatçının bir yerde turnede bulunması {itr} | gastieren {itr} |
|