TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
göğüs {i} die Brust {f}
göğüs {i} der Busen {m}
göğüs {i} das Herz {n}
göğüs {i} [anat]die Plauze {f}
göğüs {i} [hek]der Thorax {m}
göğüs açıklığı {i} der Halsausschnitt {m}
göğüs ağırlığı {i} die Brustbeschwerde {f}
göğüs ağrısı {i} die Brustschmerzen {f}
göğüs amputasyonu {i} die Mammaamputation {f}
göğüs anjini {i} [hek]die Herzbräune {f}
göğüs boşluğu {i} [anat]die Brusthöhle {f}
göğüs çevresi {i} der Brustumfang {m}
göğüs çevresi {i} [anat]die Oberweite {f}
göğüs civarı {i} der Brustumfang {m}
göğüs çukuru {i} [anat]die Magengrube {f}
göğüs darlığı {i} [hek]das Asthma {n}
göğüs darlığı {ç} [hek]die Atembeschwerden {pl}
göğüs darlığı {i} die Brustenge {f}
göğüs duvarı {i} die Brustwand {f}
göğüs eti {i} das Bruststück {n}
göğüs geçirmek {fi} seufzen {v}
göğüs germek {fi} entgegentreten {v}
göğüs germek {fi} standhalten {v}
göğüs göğüse savaş {i} [ask]der Nahkampf {m}
göğüs hastalığı {i} [hek]die Pneumologische Erkrankung {f}
göğüs kafesi {i} [anat]das Brustkasten {n}
göğüs kafesi {i} [anat]das Brustkorb {n}
göğüs kafesi {i} [anat]der Thorax {m}
göğüs kafesi arkasındaki salgı bezi {i} [biy]der Thymus {m}
göğüs kafesi arkasındaki salgı bezi {i} [biy]die Thymusdrüse {f}
göğüs kafesi ile ilgili {s} [hek]thorakal {adj}
göğüs kanseri {i} [hek]der Brustkrebs {m}
göğüs kanseri {i} das Mammakarzinom {n}
göğüs kası {i} der Brustmuskel {m}
göğüs kemiği {i} [anat]das Brustbein {n}
göğüs kemiği {i} das Sternum {n}
göğüs kemiği ponksiyonu {i} die Sternalpunktion {f}
göğüs kısmını açıkta bırakmak {v} dekolletienen {v}
göğüs kovuğu {i} die Brusthöhle {f}
göğüs matkabı {i} die Brustboormaschine {f}
göğüs muayenesi {i} die Brustuntersuchung {f}
göğüs nezlesi {i} [hek]der Bronchialkatarr {m}
göğüs nezlesi {i} der Bronchialkatarrh {m}
göğüs sesi {i} die Bruststimme {f}
göğüs sesi {i} der Brustton {m}
göğüs solunumu {i} die Brustatmung {f}
göğüs uru {i} die Brustgeschwulst {f}
göğüs uru {i} der Brusttumor {m}
göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince duvar {i} das Diaphragma {n}
göğüs yumuşatıcı çay {i} der Brusttee {m}
göğüs yüzgeci {i} [hayb]die Brustflosse {f}
göğüs zarı {i} das Brustfell {n}
göğüs zarı {i} [hek]die Pleura {f}
göğüs zarı {i} das Rippenfell {n}
göğüs zarı iltihabı {i} die Brustfellentzündung {f}
göğüs zarı iltihabı {i} [hek]die Pleuritis {f}
göğüs zarı iltihabı {i} die Rippenfellentzündung {f}
göğüs zarı ve ak ciğer iltihabı {i} [hek]die Pleuropneumonie {f}
göğüs zırhı {i} die Brünne {f}
göğüs zırhı {i} [ask]der Kürass {m}
göğüsle ilgili {s} [hek]pektoral {adj}
göğüsleri açıkta {allg} oben ohne {allg}
göğüsleri açıkta bırakan {s} topless {adj}
göğüs {s} busig {adj}
göğüslük {i} das Geiferläppchen {n}
göğüslük {i} der Latz {m}
göğüslüklü pantalon {i} die Latzhose {f}
göğüssel {a} thorakal {a}
göğüste madalya bolluğu {i} die Lametta {f}
göğüsten gelen ses {i} die Bruststimme {f}
Indirekte Treffer
akciğer ve göğüs kafesinin yüzünü örten zar {i} die Pleura {f}
bahçıvan pantolonunun göğüs kısmı {i} der Latz {m}
birine karşı göğüs germek {allg} jemandem die Stirn bieten {allg}
dolgun göğüs {allg} voller Busen {allg}
elbisede göğüs kısmında açıklık {i} das Dekolletee {n}
göğüs açıklığı {i} der Halsausschnitt {m}
göğüs ağırlığı {i} die Brustbeschwerde {f}
göğüs ağrısı {i} die Brustschmerzen {f}
göğüs amputasyonu {i} die Mammaamputation {f}
göğüs anjini {i} [hek]die Herzbräune {f}
göğüs boşluğu {i} [anat]die Brusthöhle {f}
göğüs çevresi {i} der Brustumfang {m}
göğüs çevresi {i} [anat]die Oberweite {f}
göğüs civarı {i} der Brustumfang {m}
göğüs çukuru {i} [anat]die Magengrube {f}
göğüs darlığı {ç} [hek]die Atembeschwerden {pl}
göğüs darlığı {i} [hek]das Asthma {n}
göğüs darlığı {i} die Brustenge {f}
göğüs duvarı {i} die Brustwand {f}
göğüs eti {i} das Bruststück {n}
göğüs geçirmek {fi} seufzen {v}
göğüs germek {fi} entgegentreten {v}
göğüs germek {fi} standhalten {v}
göğüs göğüse savaş {i} [ask]der Nahkampf {m}
göğüs hastalığı {i} [hek]die Pneumologische Erkrankung {f}
göğüs kafesi {i} [anat]das Brustkorb {n}
göğüs kafesi {i} [anat]das Brustkasten {n}
göğüs kafesi {i} [anat]der Thorax {m}
göğüs kafesi arkasındaki salgı bezi {i} [biy]die Thymusdrüse {f}
göğüs kafesi arkasındaki salgı bezi {i} [biy]der Thymus {m}
göğüs kafesi ile ilgili {s} [hek]thorakal {adj}
göğüs kanseri {i} das Mammakarzinom {n}
göğüs kanseri {i} [hek]der Brustkrebs {m}
göğüs kası {i} der Brustmuskel {m}
göğüs kemiği {i} das Sternum {n}
göğüs kemiği {i} [anat]das Brustbein {n}
göğüs kemiği ponksiyonu {i} die Sternalpunktion {f}
göğüs kısmını açıkta bırakmak {v} dekolletienen {v}
göğüs kovuğu {i} die Brusthöhle {f}
göğüs matkabı {i} die Brustboormaschine {f}
göğüs muayenesi {i} die Brustuntersuchung {f}
göğüs nezlesi {i} der Bronchialkatarrh {m}
göğüs nezlesi {i} [hek]der Bronchialkatarr {m}
göğüs sesi {i} der Brustton {m}
göğüs sesi {i} die Bruststimme {f}
göğüs solunumu {i} die Brustatmung {f}
göğüs uru {i} der Brusttumor {m}
göğüs uru {i} die Brustgeschwulst {f}
göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince duvar {i} das Diaphragma {n}
göğüs yumuşatıcı çay {i} der Brusttee {m}
göğüs yüzgeci {i} [hayb]die Brustflosse {f}
göğüs zarı {i} das Rippenfell {n}
göğüs zarı {i} [hek]die Pleura {f}
göğüs zarı {i} das Brustfell {n}
göğüs zarı iltihabı {i} die Rippenfellentzündung {f}
göğüs zarı iltihabı {i} [hek]die Pleuritis {f}
göğüs zarı iltihabı {i} die Brustfellentzündung {f}
göğüs zarı ve ak ciğer iltihabı {i} [hek]die Pleuropneumonie {f}
göğüs zırhı {i} die Brünne {f}
göğüs zırhı {i} [ask]der Kürass {m}
küçük göğüs kası {allg} kleiner Brustmuskel {allg}
kuş göğüs gırtlağı {i} die Syrinx {f}
ön göğüs {i} [oto]das Armaturenbrett {n}
vücutta göğüs ve boyun kısmı {i} das Dekolletee {n}
zorluğa göğüs germek {i} die Herausforderung {f}