TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
karın {i} [anat]das Abdomen {n}
karın {i} der Bauch {m}
karın {i} der Leib {m}
karın {i} [anat]der Magen {m}
karın {i} [anat]die Plauze {f}
karın {i} der Ranzen {m}
karın ağrısı {ç} [hek]die Bauchschmerzen {pl}
karın ağrısı {allg} Bauchschmerzen pl {allg}
karın ağrısı {i} [hek]das Bauchweh {n}
karın ağrısı {i} [hek]das Darmgrimmen {n}
karın ağrısı {i} [hek]das Grimmen {n}
karın ağrısı {ç} [hek]die Leibschmerzen {pl}
karın alt kısmı {i} der Unterleib {m}
karın altı {i} [hek]der Unterleib {m}
karın altı organları {i} [hek]die Unterleiborgane {f}
karın artması {i} die Erlösverbesserung {f}
karın artması {i} der Gewinnanstieg {m}
karın bölgesi {i} das Abdomen {n}
karın bölgesi yünü {i} die Bauchwolle {f}
karın boşluğu {i} [anat]die Bauchhöhle {f}
karın boşluğunun anormal şekilde değişerek dışarıya doğru sarkması {i} [hek]der Eingeweidebruch {m}
karın boşluğunun yüzünü örten zar {i} das Peritoneum {n}
karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik organın adı {i} das Pankreas {n}
karın buzlaşması {itr} [hek]verharschen {itr}
Karın Cerrahisi {i} [hek]die Viszeralchirurgie {f}
karın duvarı {i} die Bauchwand {f}
karın endoskopisi {i} die Bauchspiegelung {f}
karın ile ilgili {s} [hek]abdominal {adj}
karın ile ilgili {s} [hek]abdominell {adj}
karın kanaması {i} die Bauchblutung {f}
karın kası {i} [anat]der Bauchmuskel {m}
karın krampı {i} der Bauchkrampf {m}
karın kuşağı {i} die Bauchbinde {f}
karın sargısı {i} die Bauchbinde {f}
karın şişkinliği {i} [hek]die Blähung {f}
karın şişmesi {i} [hek]die Aufblähung {f}
karın solunumu {i} die Bauchatmung {f}
karın tokluğuna {allg} für Butterbrot {allg}
karın tokluğuna çalışmak {allg} für ein Stück Brot arbeiten {allg}
karın torbası {i} der Beutel {m}
karın tükürük bezi {i} die Bauchspeicheldrüse {f}
karın uru {i} die Bauchgeschwulst {f}
karın üstüne {adv} bäuchlings {adv}
karın yüzgeci {i} [hayb]die Bauchflosse {f}
karın zarı {i} das Bauchfell {n}
karın zarı {i} [hek]das Peritoneum {n}
karın zarı iltihabı {i} die Bauchfellentzündung {f}
karın zarı iltihaplanması {i} [hek]die Peritonitis {f}
karınca {i} [hayb]die Ameise {f}
karınca {i} der Gussfehler {m}
karınca {allg} rote Waldameise {allg}
karınca {i} die Termite {f}
karınca {i} die Waldameise {f}
karınca asidi {i} [kim]die Ameisensäure {f}
karınca aslanı {i} der Ameisenlöwe {m}
karınca ezmez {s} gutmütig {adj}
karınca yiyen {i} [hayb]der Ameisenbär {m}
karınca yuvası {i} der Ameisenhaufen {m}
karıncalanma {i} das Prickeln {n}
karıncalanmak {fi} einschlafen {v}
karıncalanmak {itr} kribbeln {itr}
karıncayı incitmez {a} gutmütig {a}
karıncığa bağlı {s} [hek]ventrikular {adj}
karıncık {i} [hek]der Ventrikel {m}
karıncık ile ilgili {s} [hek]ventrikular {adj}
karıncık-kulakçık {i} [hek]die Herzkammern {f}
karında gaz artması {i} die Überblähung {f}
karında şişkinlik {i} [hek]die Bauchung {f}
karından bacaklı {i} [hayb]der Gastropode {m}
karından idrar torbasına sonda yerleştirmek {allg} suprapubischer Harnkatheter {allg}
karından konuşan gösteri sanatçısı {i} der Ventriloquist {m}
Karının kanı bir kuruş namusu yüz kuruş {allg} [Redw.]Das Blut eines Weibs ist ein kurus, ihre Ehre hundert {allg}
Karının kanı bir kuruş namusu yüz kuruş {allg} Die Ehre einer Frau ist viel wichtiger als ihr Leben {allg}
karınla ilgili {s} [hek]ventral {adj}
karınsa kuşu {i} [hayb]die Mauserung {f}
karınzarı {i} [hek]das Bauchfell {n}
karınzarı iltihabı {i} die Bauchfellentzündung {f}
Indirekte Treffer
bir şeyin karın kısmı {i} der Bauch {m}
göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince duvar {i} das Diaphragma {n}
hayvanda ince karın derisi {i} die Dünnung {f}
karın ağrısı {i} [hek]das Bauchweh {n}
karın ağrısı {allg} Bauchschmerzen pl {allg}
karın ağrısı {ç} [hek]die Leibschmerzen {pl}
karın ağrısı {ç} [hek]die Bauchschmerzen {pl}
karın ağrısı {i} [hek]das Grimmen {n}
karın ağrısı {i} [hek]das Darmgrimmen {n}
karın alt kısmı {i} der Unterleib {m}
karın altı {i} [hek]der Unterleib {m}
karın altı organları {i} [hek]die Unterleiborgane {f}
karın artması {i} der Gewinnanstieg {m}
karın artması {i} die Erlösverbesserung {f}
karın bölgesi {i} das Abdomen {n}
karın bölgesi yünü {i} die Bauchwolle {f}
karın boşluğu {i} [anat]die Bauchhöhle {f}
karın boşluğunun anormal şekilde değişerek dışarıya doğru sarkması {i} [hek]der Eingeweidebruch {m}
karın boşluğunun yüzünü örten zar {i} das Peritoneum {n}
karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik organın adı {i} das Pankreas {n}
karın buzlaşması {itr} [hek]verharschen {itr}
Karın Cerrahisi {i} [hek]die Viszeralchirurgie {f}
karın duvarı {i} die Bauchwand {f}
karın endoskopisi {i} die Bauchspiegelung {f}
karın ile ilgili {s} [hek]abdominal {adj}
karın ile ilgili {s} [hek]abdominell {adj}
karın kanaması {i} die Bauchblutung {f}
karın kası {i} [anat]der Bauchmuskel {m}
karın krampı {i} der Bauchkrampf {m}
karın kuşağı {i} die Bauchbinde {f}
karın sargısı {i} die Bauchbinde {f}
karın şişkinliği {i} [hek]die Blähung {f}
karın şişmesi {i} [hek]die Aufblähung {f}
karın solunumu {i} die Bauchatmung {f}
karın tokluğuna {allg} für Butterbrot {allg}
karın tokluğuna çalışmak {allg} für ein Stück Brot arbeiten {allg}
karın torbası {i} der Beutel {m}
karın tükürük bezi {i} die Bauchspeicheldrüse {f}
karın uru {i} die Bauchgeschwulst {f}
karın üstüne {adv} bäuchlings {adv}
karın yüzgeci {i} [hayb]die Bauchflosse {f}
karın zarı {i} [hek]das Peritoneum {n}
karın zarı {i} das Bauchfell {n}
karın zarı iltihabı {i} die Bauchfellentzündung {f}
karın zarı iltihaplanması {i} [hek]die Peritonitis {f}
sarkık karın {i} der Hängebauch {m}
şiddetli karın ağrısı {i} [hek]die Kolik {f}
sinirsel karın sancısı {i} [hek]das Darmgrimmen {n}
sırttan başlayıp karın boşluğuna doğru {s} [hek]dorsoventral {adj}
üst karın {i} der Oberbauch {m}