TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kaşı gözü yerinde {allg} recht hübsch {allg}
kası tutulmak {allg} einen Muskelkater haben {allg}
kasık {i} [anat]die Leiste {f}
kaşık {i} der Esslöffel {m}
kaşık {i} der Löffel {m}
kasık ağrısı {i} der Leistenschmerz {m}
kasık bağı {i} das Bruchband {n}
kasık bağı {i} [hek]das Suspensorium {n}
kasık biti {i} [hayb]die Filzlaus {f}
kaşık dolusu {i} der Löffelvoll {m}
kaşık düşmanı {i} der Mitesser {m}
kaşık ekskavatör {i} der Löffelbagger {m}
kasık fıtığı {i} die Leistenhernie {f}
kaşık ile yemek {v} löffeln {v}
kaşık kaşık {adv} löffelweise {adv}
kasık kemiği {i} [anat]das Schambein {n}
kaşık matkabı {i} der Löffelbohrer {m}
kaşık ördek {i} die Ente {f}
kaşık ördek {i} [hayb]die Löffelente {f}
kaşık ördek {i} der Schaufler {m}
kaşık sapı {i} der Löffelstiel {m}
kaşık testi {i} die Löffelprobe {f}
kasıkbağcı {i} der Bandagist {m}
kasıkbağı {i} das Bruchband {n}
kasıkbiti {i} die Filzlaus {f}
kasıkçatlağı {i} [hek]der Leistenbruch {m}
kaşıkçı balıkçıl {i} der Löffelreiher {m}
kaşıkçı balıkçıl {i} der Löffler {m}
kaşıkçı balıkçıl {i} der Reiher {m}
kaşıkçıkuşu {i} der Pelikan {m}
kaşıkçın {i} die Ente {f}
kaşıkçın {i} die Löffelente {f}
kaşıkçın {i} der Löffelreiher {m}
kaşıkçın {i} der Löffler {m}
kaşıkçın {i} der Reiher {m}
kaşıkçın {i} der Schaufler {m}
kaşıkgaga {i} die Ente {f}
kaşıkgaga {i} die Löffelente {f}
kaşıkgaga {i} der Schaufler {m}
kaşıklamak {fi} auslöffeln {v}
kaşıklamak {v} löffeln {v}
kaşıklamak {fi} schöpfen {v}
kaşıklayıp bitirmek {fi} auslöffeln {v}
kaşıklı balıkçıl {i} [hayb]der Löffelreiher {m}
kaşıkotu {allg} echtes Löffelkraut {allg}
kaşıkotu {allg} gewöhnlicher Odermennig {allg}
kaşıkotu {i} das Lebenskraut {n}
kaşıkotu {i} das Leberblümchen {n}
kaşıkotu {i} [bitk]das Löffelkraut {n}
kaşıkotu {i} der Odermennig {m}
kasıl sarsılma {i} [hek]die Zuckung {f}
kasılan {s} ruhmredig {adj}
kasılarak yürümek {itr} schwänzeln {itr}
kasılma {i} das Gehabe {n}
kasılma {i} [hek]die Kontraktion {f}
kasılma {i} [hek]der Krampf {m}
kasılma {i} [hek]die Systole {f}
kasılma {i} die Verkrampfung {f}
kasılma {i} die Versteifung {f}
kasılma {i} [hek]das Ziehen {n}
kasılmak {fi} protzen {v}
kasılmak {fi} zusammenziehen {v}
kasılmalı {s} krampfartig {adj}
kasım {i} der November {m}
kasım ayı {i} der November {m}
kaşıma {i} die Gekratze {f}
kaşımak {v} jucken {v}
kaşımak {v} kitzeln {v}
kaşımak {fi} kratzen {v}
kasımda {allg} im November {allg}
kasımpatı {i} [bitk]die Chrysantheme {f}
kasımpatı {i} das Gänseblümchen {n}
kasımpatı {i} das Maßliebchen {n}
kasımpatı {i} der Tausendschön {m}
kasımpatı {i} das Tausendschönchen {n}
kasımpatı {i} [bitk]die Wucherblume {f}
kası {i} der Krampf {m}
kasınçlı {s} verkrampft {adj}
kaşındırıcı {s} kratzig {adj}
kaşındırıcı toz {i} das Juckpulver {n}
Indirekte Treffer
alın kası {i} der Stimmuskel {m}
çiğneme kası {i} der Kaumuskel {m}
delta kası {i} der Deltamuskel {m}
diyafram kası {i} die Zwerchfellmuskulatur {f}
diyafram kası {i} [hek]das Diaphragma {n}
göğüs kası {i} der Brustmuskel {m}
göz kası {i} der Augenmuskel {m}
gülme kası {i} [anat]der Lachmuskel {m}
iskelet kası {i} [anat]der Skelettmuskel {m}
kalp kası {i} [hek]das Myokard {n}
kalp kası {i} [anat]der Herzmuskel {m}
kalp kası iltihabı {i} die Herzmuskelentzündung {f}
kalp kası iltihabı {i} die Myokarditis {f}
karın kası {i} [anat]der Bauchmuskel {m}
kaşı gözü yerinde {allg} recht hübsch {allg}
kası tutulmak {allg} einen Muskelkater haben {allg}
küçük göğüs kası {allg} kleiner Brustmuskel {allg}
üst kol kası {i} [anat]der Bizeps {m}
yanak kası {i} der Backenmuskel {m}
yürek kası {i} [hek]das Myokard {n}
yüz kası {i} [anat]der Gesichtsmuskel {m}