TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yüküm {i} die Last {f}
yüküm {ç} [eko]die belasten {pl}
yüküm {i} das Obligo {n}
yüküm {i} [huk]der Zwang {m}
yükümlendirmek {fi} verpflichten {v}
yüküm {a} abgabenpflichtig {a}
yüküm {s} dienstpflichtig {adj}
yüküm {i} der Haftender {m}
yüküm {i} [huk]Pflichtig {nom}
yüküm mülkiyet {allg} belastetes Eigentum {allg}
yüküm olan kimse {i} der Verpflichteter {m}
yüküm olmak {itr} Haften {itr}
yükümlülüğü olmak {fi} obliegen {v}
yükümlülüğü taşıyan harcama {allg} aktivierungspflichtiger Aufwand {allg}
yükümlülüğün yerine getirilmemesi {allg} Nichteinhaltung der Verpflichtung {allg}
yükümlülük {i} [huk]die Auflage {f}
yükümlülük {i} [huk]die Belastung {f}
yükümlülük {i} die Bindung {f}
yükümlülük {ç} die Dienstobliegenheiten {pl}
yükümlülük {i} die Dienstpflicht {f}
yükümlülük {i} die Haftbarkeit {f}
yükümlülük {i} das Haften {n}
yükümlülük {i} die Haftpflicht {f}
yükümlülük {i} die Last {f}
yükümlülük {i} die Obliegenheit {f}
yükümlülük {i} [tic]das Obligo {n}
yükümlülük {i} die Pflicht {f}
yükümlülük {i} die Verbindlichkeit {f}
yükümlülük {i} die Verpflichtung {f}
yükümlülük altına sokmak {v} verpflichten {v}
yükümlülük getirmeyen {s} unverbindlich {adj}
yükümlülük yükleyen vasiyet {i} das Damnationslegat {n}
yükümlülükler {ç} die Auflagen {pl}
yükümlülükler {ç} die Pflichten {pl}
yükümlülüklerin çözümlenmesi {i} der Lastenausgleich {m}
yükümlülükten kurtarma {allg} Befreiung von einer Verbindlichkeit {allg}
yükümlülükten kurtarma {i} die Entlassung {f}
yükümsüz {allg} freibleibend {allg}
yükümsüz {a} lastenfrei {a}
Indirekte Treffer
azami yüküm {i} die Höchstbelastung {f}
endüstriyel eski yüküm {allg} industrielle Altlast {allg}
fazla yüküm {i} die Mehrbelastung {f}