TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
piyasa fiyatı {i} der Handelspreis {m}
piyasa fiyatı {i} der Marktpreis {m}
piyasa fiyatı {i} der Marktsatz {m}
piyasa fiyatı {i} [tic]der Marktwert {m}
piyasa fiyatı üzerinden değerleme {allg} Bewertung zum Marktpreis {allg}
Indirekte Treffer
abone fiyatı {i} der Bezugspreis {m}
abone fiyatı {i} der Bezugskurs {m}
açık artımada açılış fiyatı {i} [tic]der Anfangskurs {m}
açık artırmada en yüksek fiyatı veren kişi {fm} Meistbietender {fm}
açık artırmada en yüksek fiyatı verene satmak {fi} zuschlagen {v}
açık piyasa {allg} offener Markt {allg}
açık piyasa {i} der Freiverkehr {m}
açık piyasa {allg} freier Markt {allg}
açık piyasa işlemleri {allg} Geschäft im Freiverkehr {allg}
açılış fiyatı {allg} erster Kurs {allg}
açılış fiyatı {i} [tic]der Eröffnungskurs {m}
ağırlık fiyatı {i} der Gewichtstarif {m}
alım fiyatı {i} der Erwerbspreis {m}
alım fiyatı {i} der Bezugspreis {m}
alım fiyatı {i} der Bezugskurs {m}
alış fiyatı {i} der Beschaffungspreis {m}
alış fiyatı {i} der Neuwert {m}
alış fiyatı {i} der Anschaffungspreis {m}
alış fiyatı {i} der Nettopreis {m}
alış fiyatı {ç} die Anschaffungskosten {pl}
alış fiyatı {i} der Kaufpreis {m}
alış fiyatı {i} der Ankaufspreis {m}
alış fiyatı {i} der Kaufkurs {m}
altın fiyatı {i} der Goldkurs {m}
altın fiyatı {i} der Goldpreis {m}
altın fiyatı {i} die Goldnotierung {f}
ani piyasa canlanması {i} [tic]der Boom {m}
anında teslim fiyatı {i} der Kassakurs {m}
anında teslim fiyatı {i} der Lokokurs {m}
anında teslim fiyatı {i} der Kassapreis {m}
anında teslim fiyatı {i} die Kassanotierung {f}
arazi fiyatı {i} der Bodenpreis {m}
artırma fiyatı {i} der Auktionspreis {m}
arz fiyatı {i} der Briefsatz {m}
arz fiyatı {i} der Briefkurs {m}
arz fiyatı {i} der Angebotspreis {m}
arz-talep kapanış fiyatı {i} der Geld-Brief-Schlusskurs {m}
aşırı doymuş piyasa {allg} übersättigter Markt {allg}
azami satış fiyatı {i} der Höchstverkaufpreis {m}
bankalararası piyasa {i} der Bankenmarkt {m}
bayi fiyatı {i} der Lieferantenpreis {m}
bedeli piyasa değeri üzerinden ödenecek borç {i} die Wertschuld {f}
benzin fiyatı {i} der Benzinpreis {m}
beyaz şeker fiyatı {i} der Weißzuckerpreis {m}
bir şeyin değeri veya fiyatı ilgili mesele {i} die Kostenfrage {f}
birim fiyatı {i} der Stückpreis {m}
birim fiyatı {i} der Einheitspreis {m}
bono fiyatı {i} der Anleihekurs {m}
borsa dışı fiyatı {allg} außerbörslicher Kurs {allg}
borsa dışı piyasa {allg} außerbörslicher Handel {allg}
borsa fiyatı {i} [tic]der Börsenpreis {m}
borsada iyimser piyasa {allg} freundliche Börse {allg}
borsada kapanış fiyatı {allg} Abschlusskurs an der Börse {allg}
borsada yükselen piyasa {allg} [tic]Haussemarkt {allg}
brüt satış fiyatı {i} der Bruttoverkaufspreis {m}
canlı piyasa {allg} lebhafter Handel {allg}
cif fiyatı {i} der Cif-Preis {m}
çıkış fiyatı {i} der Ausgangspreis {m}
dahili piyasa {i} [tic]der Binnenmarkt {m}
dahili piyasa fiyatı {i} der Inlandspreis {m}
damping fiyatı {i} der Schleuderpreis {m}
damping fiyatı {i} der Dumpingpreis {m}
dar piyasa {allg} begrenzter Markt {allg}
değişken piyasa {allg} variabler Handel {allg}
denge fiyatı {i} der Gleichgewichtspreis {m}
dış piyasa {i} [tic]der Auslandsmarkt {m}
dış piyasa {i} der Drittmarkt {m}
doymuş piyasa {allg} gesättigter Markt {allg}
durgun piyasa {s} [tic]lustlos {adj}
durgun piyasa {s} [tic]leblos {adj}
düşen piyasa {i} [tic]der Baissemarkt {m}
düzine fiyatı {i} der Dutzendpreis {m}
edinme fiyatı {i} der Erwerbspreis {m}
ekmek fiyatı {i} die Brotpreis {f}
elverişli piyasa koşulları {allg} günstige Marktverhältnisse {allg}
emisyon fiyatı {i} der Emissionskurs {m}
emisyon fiyatı {i} der Begebungspreis {m}
emisyon fiyatı {i} der Begebungskurs {m}
emisyon fiyatı {i} der Ausgabepreis {m}
emisyon fiyatı {i} der Emissionspreis {m}