TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
uyan {s} entgegenkommend {adj}
uyan {s} folgsam {adj}
uyan {s} kongruent {adj}
uyan şey {i} das Analogon {n}
uyandırıcı {a} stimulierend {a}
uyandırıcı ilaç {i} [hek]das Stimulans {n}
uyandırılmış {s} aufgeweckt {adj}
uyandırma {i} die Anregung {f}
uyandırma {i} der Erregung {m}
uyandırma {i} die Erweckung {f}
uyandırma çağrısı {i} der Weckruf {m}
uyandırma servisi {i} der Weckdienst {m}
uyandırmak {fi} anregen {v}
uyandırmak {fi} anreizen {v}
uyandırmak {fi} aufrühren {v}
uyandırmak {fi} aufrütteln {v}
uyandırmak {fi} aufwecken {v}
uyandırmak {fi} einflößen {v}
uyandırmak {fi} entfachen {v}
uyandırmak {fi} entzünden {v}
uyandırmak {v} ermuntern {v}
uyandırmak {fi} erregen {v}
uyandırmak {allg} erwachen lassen {allg}
uyandırmak {v} erwecken {v}
uyandırmak {fi} wachrufen {v}
uyandırmak {v} wecken {v}
uyanığın biri {i} der Schlawiner {m}
uyanık {s} achtsam {adj}
uyanık {s} alert {adj}
uyanık {i} das Argusauge {n}
uyanık {s} aufgeweckt {adj}
uyanık {s} durchtrieben {adj}
uyanık {allg} ein heller Kopf {allg}
uyanık {allg} es faustdick hinter den Ohren haben {allg}
uyanık {adv} geistesgegenwärtig {adv}
uyanık {a} gerieben {a}
uyanık {a} gerissen {a}
uyanık {s} geweckt {adj}
uyanık {s} gewieft {adj}
uyanık {s} gewitzigt {adj}
uyanık {s} gewitzt {adj}
uyanık {s} hell {adj}
uyanık {s} Helle {adj}
uyanık {s} klug {adj}
uyanık {i} der Kobold {m}
uyanık {s} munter {adj}
uyanık {s} nüchtern {adj}
uyanık {s} pfiffig {adj}
uyanık {s} schlau {adj}
uyanık {i} der Schlingel {m}
uyanık {a} umsichtig {a}
uyanık {s} wach {adj}
uyanık {s} wachsam {adj}
uyanık kalmak {fi} aufbleiben {v}
uyanık kişi {i} der Schlauberger {m}
uyanık kişi {i} der Schlaukopf {m}
uyanık kişi {i} der Schlaumeier {m}
uyanık olma {i} der Wachzustand {m}
uyanık olma durumu {i} die Wachheit {f}
uyanık olmak {allg} auf der Hut sein {allg}
uyanık olmak {allg} nicht auf den Kopf gefallen sein {allg}
uyanık olmak {allg} seine fünf Sinne beisammen haben {allg}
uyanık olmak {fi} wachen {v}
uyanıkken görülen rüya {i} der Tagtraum {m}
uyanıklık {i} die Achtsamkeit {f}
uyanıklık {i} die Aufgewecktheit {f}
uyanıklık {i} die Durchtriebenheit {f}
uyanıklık {i} die Gewecktheit {f}
uyanıklık {i} die Munterkeit {f}
uyanıklık {i} die Pfiffigkeit {f}
uyanıklık {i} die Vorsicht {f}
uyanıklık {i} die Wachsamkeit {f}
uyanıklık {i} der Wachzustand {m}
uyanma {i} [biy]der Reiz {m}
uyanma odası {i} [hek]der Ausnüchterungsraum {m}
uyanmak {allg} Argusaugen wachen {allg}
uyanmak {fi} aufflammen {v}
uyanmak {fi} aufwachen {v}
uyanmak {itr} erwachen {itr}
uyanmak {fi} regen {v}
Indirekte Treffer
belli bir üsluba tam uyan {s} stilecht {adj}
her ortama uyan kişi {i} die Wetterfahne {f}
sözleşmeye uyan {s} vertragsgemäß {adj}
trafik kurallarına uyan {s} verkehrsgerecht {adj}
uyan şey {i} das Analogon {n}
yaygın görüşe uyan {i} der Konformist {m}