TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yaprak {i} [bitk]das Blatt {n}
yaprak {i} die Folie {f}
yaprak {i} [bas]die Pagina {f}
yaprak açmak {allg} Blatter bekommen {allg}
yaprak altın {i} das Blattgold {n}
yaprak arısı {i} [hayb]die Blattwespe {f}
yaprak biti {i} [hayb]der Blattfloh {m}
yaprak biti {i} [hayb]die Blattlaus {f}
yaprak böceği {i} [hayb]der Blattkäfer {m}
yaprak damarı {i} [bitk]der Nerv {m}
yaprak damarı {i} [bitk]die Rippe {f}
yaprak dökümü {i} der Blatterfall {m}
yaprak dökümü {i} der Fall {m}
yaprak dökümü {i} der Herbst {m}
yaprak dökümü {i} der Laubfall {m}
yaprak dolma {allg} farcierte Weinbeerblätter {allg}
yaprak esmerliği {i} [tek]die Blattbräune {f}
yaprak haline getirmek {fi} [mad]abplätten {v}
yaprak kalay {i} das Silberpapier {n}
yaprak kalay {i} [mad]das Stanniol {n}
yaprak kalay {i} die Zinnfolie {f}
yaprak kararması {i} [bitk]die Blattschwärze {f}
yaprak kıvrılma hastalığı {i} [bitk]die Blattrollkrankheit {f}
yaprak koparma {i} das Abblatten {n}
yaprak sapı {i} [bitk]der Blattstiel {m}
yaprak sigarası {i} die Zigarre {f}
yaprak soğanı {i} [bitk]der Schnittlauch {m}
yaprak tütün {i} [bitk]der Blättertabak {m}
yaprak yaprak {s} blätterig {adj}
yaprak yaprak {s} blättrig {adj}
yaprak yaprak ayrılıyor {allg} es blättert {allg}
yaprak yaprak dağılmak {fi} abschiefern {v}
yaprak yaprak dökülmek {allg} blättern {allg}
yaprak yardımıyla ses çıkararak av hayvanı çağırmak {itr} blatten {itr}
yaprak yelkeni {i} [den]das Beisegel {n}
yaprak yeşili {i} [kim]das Blattgrün {n}
yaprakbiti {i} die Blattlaus {f}
yaprakbiti {i} die Laus {f}
yapraklanma {i} die Belaubung {f}
yapraklanmak {fi} ansetzen {v}
yapraklanmak {fi} belauben {v}
yapraklanmak {allg} Blätter bekommen {allg}
yapraklanmış ağaç {i} der Laubbaum {m}
yapraklar dökülüyor {allg} Blätter fallen ab {allg}
yaprakları dökülmüş bir ağaç {allg} ein kahler Baum {allg}
yaprakları koparılmış sebze {i} der Strunk {m}
yaprakları yerden toplamak {allg} Blätter vom Boden klauben {allg}
yaprakların dökülmesi {i} das Abblatten {n}
yaprakların dökülmesi {allg} der Fall der Blätter {allg}
yaprakların üstünde oluşan renkli lekeler {i} [bitk]die Panaschierung {f}
yapraklarını dökmek {allg} abblättern {allg}
yapraklarını dökmüş {adv} entlaubt {adv}
yapraklarını koparmak {fi} abblatten {v}
yapraklarını yolmak {v} [bitk]zerpflücken {v}
yapraklarla kaplamak {v} umranken {v}
yapraklarla üzerini kapatmak {v} umranken {v}
yaprak {a} belaubt {a}
yaprak {s} blattartig {adj}
yaprak {s} blätterig {adj}
yaprak {s} blättrig {adj}
yaprak ağaç {i} der Laubbaum {m}
yaprak ağaçlar ormanı {i} der Laubwald {m}
yaprak pancar kurutması {i} [bitk]die Blattrübentrocknung {f}
yaprak süs bitkisi {i} [bitk]die Blattpflanze {f}
yaprak takvim {i} der Abreißkalender {m}
yapraksız {s} blattlos {adj}
yapraksız {adv} entlaubt {adv}
yapraksız {a} kahl {a}
yapraksız {allg} ohne Blätter {allg}
yapraksızlanmak {allg} entlauben {allg}
Indirekte Treffer
altından yapılma ince yaprak {i} das Rauschgold {n}
artı yaprak {i} [fiz]die Plusplatte {f}
bin yaprak {i} [bitk]das Tausendblatt {n}
binbir yaprak otu {i} die Schafgarbe {f}
büyük yaprak {i} der Wedel {m}
çanak yaprak {i} [bitk]der Kelchblatt {m}
dört yaprak süsleme formu {i} [mim]der Vierpass {m}
halka yaprak {i} [bitk]der Wirtel {m}
iğne yaprak {i} [bitk]die Tannennadel {f}
iğne yaprak {i} [bitk]die Kiefernnadel {f}
iğne yaprak {i} die Granne {f}
küçük yaprak {i} das Blättchen {n}
kuru yaprak {i} das Trockenblatt {n}
meyve-yaprak {i} [bitk]das Fruchtblatt {n}
pancar yaprak kurutma tesisatı {i} die Rübenblattrocknung {f}
pancar yaprak piresi {i} die Rübenwanze {f}
pancar yaprak piresi {i} die Rübenblattwanze {f}
spor taşıyıcı yaprak {i} [bitk]das Sporenblatt {n}
yaprak açmak {allg} Blatter bekommen {allg}
yaprak altın {i} das Blattgold {n}
yaprak arısı {i} [hayb]die Blattwespe {f}
yaprak biti {i} [hayb]die Blattlaus {f}
yaprak biti {i} [hayb]der Blattfloh {m}
yaprak böceği {i} [hayb]der Blattkäfer {m}
yaprak damarı {i} [bitk]die Rippe {f}
yaprak damarı {i} [bitk]der Nerv {m}
yaprak dökümü {i} der Blatterfall {m}
yaprak dökümü {i} der Laubfall {m}
yaprak dökümü {i} der Herbst {m}
yaprak dökümü {i} der Fall {m}
yaprak dolma {allg} farcierte Weinbeerblätter {allg}
yaprak esmerliği {i} [tek]die Blattbräune {f}
yaprak haline getirmek {fi} [mad]abplätten {v}
yaprak kalay {i} die Zinnfolie {f}
yaprak kalay {i} [mad]das Stanniol {n}
yaprak kalay {i} das Silberpapier {n}
yaprak kararması {i} [bitk]die Blattschwärze {f}
yaprak kıvrılma hastalığı {i} [bitk]die Blattrollkrankheit {f}
yaprak koparma {i} das Abblatten {n}
yaprak sapı {i} [bitk]der Blattstiel {m}
yaprak sigarası {i} die Zigarre {f}
yaprak soğanı {i} [bitk]der Schnittlauch {m}
yaprak tütün {i} [bitk]der Blättertabak {m}
yaprak yaprak {s} blättrig {adj}
yaprak yaprak {s} blätterig {adj}
yaprak yaprak ayrılıyor {allg} es blättert {allg}
yaprak yaprak dağılmak {fi} abschiefern {v}
yaprak yaprak dökülmek {allg} blättern {allg}
yaprak yardımıyla ses çıkararak av hayvanı çağırmak {itr} blatten {itr}
yaprak yelkeni {i} [den]das Beisegel {n}
yaprak yeşili {i} [kim]das Blattgrün {n}